CHP'li Özkoç'tan Bakan Soylu'ya: ''Senin niyetin ne?''

CHP'li Özkoç'tan Bakan Soylu'ya: ''Senin niyetin ne?''
Güncelleme:

İçişleri Bakanlığı’nda Yüksek Seçim Kurulu’na paralel bir seçim takip sistemi kurulduğunu tespit etmelerine ilişkin konuşan CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya tepki gösterdi. Özkoç, "Sandık seçim sonuçlarını, tutanak sonuçlarını ne yapacaksın Süleyman Soylu? Niçin istiyorsun? Onu YSK açıklıyor. Dakika dakika açıklıyor. Onunla ilgili haber ajansları bunu televizyondan duyuruyorlar. Senin niyetin ne?" dedi.

CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç seçime 7 gün kala sandık güvenliğine ilişkin konuştu; olası dijital saldırılarla ilgili önlem aldıklarını vurgulayarak İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu eleştirdi.

Gazete Duvar'dan Anıl Mert Özsoy'a konuşan Özkoç, İçişleri Bakanlığı’nda Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) paralel bir seçim takip sistemi kurulduğunu tespit etmelerine ilişkin Soylu'nun yaptığı açıklamalar hakkında şöyle konuştu:

"NTV ekranlarına çıkıyorsun. Diyorsun ki "Yok yok bu kaymakamlara verdiğimiz emir o değildir. Biz kaymakamlara bir emir verdik ama o sandık güvendiği içindir.

İşte senin kaymakamın, Yüksek Seçim Kurulu'nda (YSK) senin emrin üzerine istedi, sana bağlı bu kaymakam. Senin emrin üzerine istediği yazı. Şimdi de okuyorum: "Sandık sonuç tutanaklarının verileceği kişiler belli. Sandık sonuç tutanaklarının bir örneğinin anlık kendilerine verilmesi istenildiği belirtilerek, sandık sonuç tutanaklarının birer örneğinin Kirazlı Kaymakamlığına verilip verilemeyeceğine.

 YSK de diyor ki "iyi de bunu sana vermek zorunda değilim seni reddediyorum" diyor. Sandık seçim sonuçlarını, tutanak sonuçlarını ne yapacaksın Süleyman Soylu? Niçin istiyorsun? Onu YSK açıklıyor. Dakika dakika açıklıyor. Onunla ilgili haber ajansları bunu televizyondan duyuruyorlar. Senin niyetin ne?"

"BU ÜLKEYİ ZOR DURUMDA BIRAKIYORSUNUZ"

Olası dijital saldırılar hakkında Kılıçdaroğlu'nun uyarısına ilişkin de konuşan Özkoç, şu ifadelere yer verdi:

"NTV'de başka bir şey daha söyledi. Dedi ki "ya daha seçim bitmedi". Eee? "Ya son bir haftada neler olur neler. Bu insanların fikri değişir."

Onu da biz önceden tespit ettik. Dedik ki "Sen, İletişim Başkanlığın orada bulunan üç kişi, siz, bir anlaşma içerisine girdiniz bir yazılım şirketiyle. Bunun parasını Bitcoin ile ödediniz. Ödemeye kalktınız. Bundan dolayı bir başka ülkenin istihbaratına takıldınız. Bu ülkenin güvenirliliğini ve itibarını zedelediniz.

İşte orada Kemal Kılıçdaroğlu devreye girdi. "Bir dakika ne yapıyorsunuz" dedi. Yaptığınız şey sadece sizi ilgilendirse hiç önemi yok. Ama yaptığınız iş başka bir ülkenin istihbaratına karşı bu ülkeyi zor durumda bırakıyorsunuz.

Ne yapacaksınız? Siz bir sistemle Cumhuriyet Halk Partisi ve Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun sanki kendi konuşuyormuş gibi.

Sanki kendi sesiymiş gibi bir yazılıma Bitcoin üzerinden para ödeyip istihbaratla takılıp, ama bunu son bir hafta içerisinde devreye sokarak "Kemal Kılıçdaroğlu kendi ağzıyla ilgili terör örgütlerini övdü."

Peki başka? "Amerika'ya gitti şunu söyledi." Başka? Ya biz sizi zaten biliyoruz. Süleyman Soylu. Biz seni de biliyoruz. Sen Ünal Çeviköz'le ilgili "ajanlık faaliyeti yürütüyor" deyip de ondan sonra kafanı önüne eğip NTV ekranlarından geri dönüp kaçan adam değil misin?

Ya bir kişi ajanlık faaliyeti yürütüyor da aradan 7 ay geçti 8 ay geçti sen onu niye savcılığa vermiyorsun?

Şimdi de burada Deep Fake denilen bir sistemle, yani derin karanlık, derin belirsizlik denilen bir sistemle videolar üretip üstelik de İletişim Başkanlığı'nın içinde olduğu üstelik de isimlerini belirttiğimiz -burada bir daha söylemek istemiyorum- kişilerin içinde olduğu, üstelik de Türkiye'nin itibarınız zedeleyecek istihbarat ağına takılıp iş çevirmeye kalkıyorsunuz

Onları, bu işe kalkışanları uyarıyorum. Devleti de buradan uyarıyorum. İçişlerindeki arkadaşlarımızı buradan uyarıyorum. Derhal bu kişilerle ilgili işlemleri başlatın ve gereğini yapın. Yoksa bunun hesabını hiç kimse veremez."