Erdoğan'dan NATO skandalıyla ilgili çok sert sözler

Güncelleme:

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rize'de "AK Parti 6. Olağan İl Kongresi"nde konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, memleketi Rize'de yaptığı açıklamda NATO tatbikatındaki skandala değindi. "Bazı hataları aptallar değil alçaklar yapar" diyen Erdoğan, olayın kuru bir özürle geçiştirilemeyeceğini de söyledi.

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rize'de AK Parti İl Kongresi'nde konuştu.

Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

Rize'nin gönlümüzdeki yer ayrıdır. Her şehrimizi ayrı ayrı severiz. Bunu için tek vatan tek bayrak tek millet tek devlet diyoruz ama birileri bunu anlamıyor. Şimdi hedefimiz dünyada ilk 10 ekonominin arasına girmek. Bu ülkeyi başımıza yıkmak isteyen o kadar çok güç var ki başka türlü başa çıkamayız.

Milletimizden ayrılamayız. Öyle bir şey olursa halimiz yaman olmaz duman olur. Ülke bütünlüğünün ortadan kalktığı hiçbir yerde huzur ve güven göremezsiniz. Bunu için ülkemize dört elle sarılacağız. Bizi biz yapan değerlere sıkı sıkıya sahip çıkacağız ki ayakta kalabilelim.Ekonomimiz güçlü olacak, üretim, ihracat, istihdam, yatırımlar kesintisiz sürecek ki önümüzü görelim. 

IMF bizden borç istedi. Arkadaşlara verin dedim. Baktılar Türkiye veriyor, vazgeçtiler. Biz meseleleri aşmak için gereken gayreti göstermezsek yaptığınız işin adı tevekkül değil tembellik olur. Bize düşen görev gücümüzün yettiğinin ey iyisini yapmaktır.

AK Parti hiçbir zaman kendini sorgulamaktan imtina etmeyen bir partidir. Ana muhalefet partisi sadece iftirayla ve tali işlerle uğraşmıştır. Son günlerdeki değişim söylemimizin bazıları tarafından yeni bir şeymiş gibi algılandığını görüyoruz. Biz buna yeni başlamadık. Faniler olarak bizlerin eksiği hatası olacaktır. Önemli olan bunu kabul edecek düzeltme yoluna gidebilecek erdemdir.

AK Parti iç meselelerine hapsolma hakkına sahip değildir. Görevimizi yapmaya çalışırken hem içerden hem dışardan saldırılara maruz kalıyoruz. Bu saldırılar şahsımıza ve partimize değil ülkemizedir. Türkiye büyüdükçe saldırıların şiddeti artıyor. 

Norveç'teki NATO tatbikatındaki terbiyesizliği sizler de takip ettiniz. Bazı yanlışları aptallar değil alçaklar yapar. Bu böyle bir hadisedir. Şahsımı ve GAzi Mustafa Kemal'i hedef alan bu terbiyesizliği NATO içinde varlığını ifade ettiğimiz çarpık bakış açısının yorumu olarak algılıyorum. NATO'nun güvenirliği tüm üye ülkeler nezdinde sorgulanabilir hale gelmiştir. 

S-400 savunma sistemi almaya kalktığımızda bazı ülkelerin gösterdiği tepki bu çarpıklığı teyit eder niteliktedir. Aynı sistemin bir alt sürümünü satın alan ülkeler Yunanistan, Slovakya, Bulgaristan'a ses çıkarmayanlar nasıl oluyor da Türkiye'ye ses çıkarıyorlar. Kusura bakmasından Türkiye adım atacağı zaman birilere sorarak kararını vermeyecek."

Buradan NATO ve diğer müttefiklerimize açıkça ifade ediyoruz, biz S-400'leri aldık, iş bitti. Finansman konusundaki detayları konuşuyoruz. En yakın zamanda bu sistemi ülkemizde kuracağız.

Kimi zaman FETÖ olan kimi zaman da başka isimler taşıyan örgütler imal ediyorlar. Aslında hepsi de eli kanlı katiller sürüsünden ibaret. Hep aynı, sadece ambalajı ve etiketi değiştiriyorlar. İşte SDG olayında olduğu gibi yani PYD/YPG, kalktılar dediler ki 'Bu anlaşıldı, bunun ismini değiştirelim.' Diyen kim? Amerika. Ne yaptılar ismini? SDG, Suriye Demokratik Güçleri, sevsinler sizi. Biz anlamadık, yuttuk bunu. Artık bunların hepsini biliyoruz. Bu fabrikada üretilen örgütler, ihtiyaca göre tedavüle sokuluyor. Gerektiğinde tadilata tabi tutuluyor, gerektiğinde ise imha ediliyor.

Suriye'de İdlib operasyonunu da tamamlayacağız, Afrin'i de kurtacağız, Münbiç'i de asıl sahiplerine teslim edeceğiz. Diğer bölgeleri de terör örgütlerinden temizleyeceğiz. Irak'ta, Kandil başta olmak üzere ülkemize yönelik terör eylemlerinde kullanılan ne kadar bataklık varsa hepsini kurutacağız. Libya'da oynanan oyunlara seyirci kalmayacağız. Körfez'de çıkartılmaya çalışılan kardeş kavgasını engellemek, ateşi alevlendirmek için çıkarılan mezhepçilik fitnesini söndürmek üzere tüm gücümüzle çalışacağız.

Meseleyi böyle geniş bir çerçevede ele almazsak bizi asla rahat bırakmayacaklar. Türkiye'nin kaderi tüm bu coğrafyanın yükünü omuzlamaktır. Kaderimizden kaçmayacağız. Üzerine gideceğiz. 

Bu büyük mücadele önümüzde kritik bir imtihanı hazırlıyor. Bu imtihan 2019 seçimleridir. Güvenini bizden esirgemeyen milletimiz, 16 Nisan'da önümüze yeni bir yol açılmıştır. 2019 Mart ve Kasımına hazır mıyız? Bunun için üzerimize düşenleri yapmamız gerekiyor. Bu süreci hakkıyla yönetirsek milletimizin desteğinin artacağına inanıyorum. Tam tersi olursa milletimizin bize bakışı da ona göre şekillenir. Milletimizin 7 Haziran'da verdiği mesajı unutmayacağız. Biz kendi yaptıklarımızı anlatamadığımızda birileri çıkıp kendi yalanlarıyla o boşluğu doldurmaya çalışıyor."

Seçiniz...