Erdoğan çağrı yaptı: "Vazgeçin..."

Erdoğan çağrı yaptı: "Vazgeçin..."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, işverenlere çalışanlar konusunda çağrı yaptı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan iş sağlığı ve güvenliği konferansında konuştu

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle;

Şüphesiz sağlıklı ve değerli bir ortamda çalışma hakkı insanın en temel haklarından biridir. Dünyada 1.2 milyarı kadın olmak üzere 3 milyar iş gücü bulunuyor. Malefes her 6 saniyede bir insan iş kazaları veya meslek hastalıklarından doılayı hayatını kaybediyor. Dünyada her yıl 160 milyon işçinin meslek hastalıklarına yakalandığına üzülerek şahit oluyoruz. Ben burada meselenin teknoloji veya imkan eksikliği olduğunu düşünmüyorum. Bunların tek sebebi insana yönelik çarpık bakış açısıdır. Kar marjlarını artırmak için insan hayatını tehlikeye atarak kazanılan para bizim için haramdır. Biz insana makine gibi bakamayız.

"İŞÇİ ÜZERİNE DÜŞEN GÖREVİ YERİNE GETİRMELİ"

İş kazalarının azaltılması için öncelikle bu konuda kendimizi düzeltmeli ve insanı merkeze alan bir anlayışı yürürlüğe sokmalıyız. İşçilerimizin de bu konuda dikkatli olması gerekir. Günlük hayatımızda şu manzaralarla çok karşılaşıyoruz. Hükümet önlemi almış, kuralı koymuş ama işçimiz bana bir şey olmaz diye bu kurallara uymuyor. Hava sıcak diye bareti takmıyor, acelem var diye güvenlik kıyafetini giymiyor. İşçilerimizin son derece dikkatli olması verilen imkanları kullanması, eksiklik olduğunda da işvereni uyarması gerekir.

"BUNLARIN 1 MAYIS'LA NE ALAKASI VAR"

Ülkemizde yaşanan elim kazaları dahi istismar etmekten çekinmeyen bir kesimle karşılaşıyoruz. Emekçi kardeşlerimizin fedakarlıklarının gününü, terör propagandası yapmak için fırsat olarak görmek isteyenler var. 1 Mayıs'ta emekçilerimizi kendilerine kalkan olarak kullandılar. Terör örgütü flamaları ile yola dökülmenin işçi bayramı ile ne ilgisi olabilir. Bu ilk önce emekçi kardeşlerimize yapılan bir haksızlıktır. 

ERDOĞAN'DAN İŞVERENLERE ÖNEMLİ ÇAĞRI 

Son 13 yılda Türkiye işçi hakları konusunda çok ciddi reformlara imza attık.. İnsanla barışık bir büyümeyi kendimize rehber ettik. Ekonomimizi büyütürken milli gelirin eşit şekilde dağıtılmasına özen gösterdik. İşçilerimizin hakkını kısmadık.Hak ve adaleti gözetmeyen hiç bir ideoloji fayda sağlayamaz. En düşük memur maaşı 392 lirayken bugün en düşük memur maaşı 2 bin 395 liraya ulaştı. Bunlar idealdir demiyorum, sadece bir kıyaslama yapıyorum. Bundan önceki dönemlere baktığım zaman artan değil sürekli enflasyonun bitirdiği maaşlar varken, şimdi devamlı enflasyonun üzerinde maaşın olduğunu görüyorum. Buradan iş verenlerimizi sesleniyorum: İşçinin alın terinden sömürerek kazanç elde etme anlayışından vazgeçin. İşçinin alın terinin hakkını vermek sizi daha kazançlı kılacaktır.