Erdoğan idam isteklerine cevap verdi !

Erdoğan idam isteklerine cevap verdi !

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yenikapı'daki Demokrasi ve Şehitler Mitingi'nde milyonlarca kişiye seslendi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,Yenikapı'daki Demokrasi ve Şehitler Mitingi'nde halka hitap etti. Erdoğan, "Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal, 1920 yılında İstanbul ve İzmir başta olmak üzere ülkenin büyük bölümünün işgal altında olduğu kara günlerde şunu söylüyordu; 'Milletimiz çok büyüktür, hiç korkmayalım. O, esaret ve zillet kabul etmez. Fakat onu bir araya toplamak ve kendisine 'Ey millet, sen esaret ve zillet kabul eder misin?' diye sormak lazımdır. Ben milletimin vereceği cevabı biliyorum...' Şimdi burada bir kez daha soruyorum. Gazi'den 96 yıl sonra Yenikapı Meydanı'ndan aynı soruyu sizlere soruyorum. Ey millet, sen esaret ve zillet kabul eder misin? Mesele bu. Bu millete kimse bu esareti asla getiremeyecektir." Erdoğan, "idam" sloganı üzerine, "Siyasi parti genel başkanları burada, sizin talebinizi biliyorlar. Onamaksa meclisten gelecek böyle bir kararı peşinen ifade ediyorum onarım" dedi.

İşte Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan konuşmasından satır başları;

"Dünyanın dört bir tarafından gözü ve gönlü bizde olan kıymetli kardeşlerim. 15 Temmuz gecesi istiklali ve istikbali için kıyam eden, ülkesini FETÖ’ye işgalcilere teslim etmeyen aziz milletim... Sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum.

240 kardeşimiz şahadet makamına ulaştılar. Milletimizin başı sağolsun. O gece adeta ölümü öldürerek sokakları meydanları dolduran vatandaşımız içinden şehitlik ve gazilik şerefine nail olanlar isimlerini tarihe altın harflerle yazdılar.

15 Temmuz gecesi sokakları ve meydanları dolduran kardeşlerimizden her biri vatanımızın, özgürlüğümüzün ve demokrasimizin korunmasında payı vardır. 79 milyon olarak hepimizin gazası mübarek olsun.

Darbe girişimine karşı, tüm farklılıklarını bir kenara bırakarak her kökenden insanıyla demokrasiye sahip çıkan, dünyayı kendisine hayran bırakan tüm vatandaşlarımızın gazası mübarek olsun.

Bu millet farklı bir millet. Bin yıl önce Malazgirt’te hangi inançla Anadolu’nun kapılarını açmışsa, 15 Temmuz gecesi de aynı hissiyatla darbecilerin karşısına dikilmiştir.

Gazi Mustafa Kemal’in İstiklal harbini başlatması ve zafer ulaşması inancının bir benzeri, 15 Temmuz gecesi Türkiye’nin tüm şehirlerinde adeta kol geziyordu. Aynı gece Türkiye’nin yerle yeksan olmasını bekleyen düşmanlarımız ise bundan sonra işlerinin çok daha zor olduğunu görmenin kahrıyla yeni güne uyandılar. Bu akşam verdiğimiz şu görüntü var ya işte bu görüntü ülkemizin düşmanlarını en az 16 Temmuz sabahı kadar üzmüştür kahretmiştir.

Bu, geleceğe yönelik adeta vatanımıza sahip çıkmanın ispatıdır.

Bu manzara Türkiye’nin 2023 hedeflerine ulaşacağının ispatıdır. Bundan sonra hedefimiz muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkmaktır. Yolumuza dayanışma içinde geçeceğiz. Mütevazi olacağız birbirimizi makam, mevki için değil para pul için değil sadece Allah için seveceğiz.

Böyle bir milletin evladı olarak huzurlarınızda olmak bizlere hamdolsun büyük bir gurur veriyor.

"GAZİ'DEN 95 YIL SONRA AYNI SORUYU SORUYORUM"

Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal 1921 yılında şunu söylüyordu: Milletimiz çok büyüktür hiç korkmayalım. O esaret ve zillet kabul etmez. Fakat onu bir araya toplamak ve ey millet sen esaret ve zillet kabul eder diye sormak lazımdır.

Ben buradan Gazi’den 96 yıl sonra yine aynı soruyu soruyorum; Ey millet sen esaret ve zillet kabul eder misin. Mesele bu…

Sizler idam talebinde bulunduğunuza göre bunu kararını verecek merci TBMM’dir. Meclis böyle bir kara verdikten sonra atılacak adım bellidir. Meclis'ten gelecek kararı ben peşinen ifade ediyorum onarım. İdam ABD’de var. Japonya’da var, Çin’de var.Bugün dünyanın büyük bir çoğunluğunda var. Onlarda olunca oluyor da...  Zaten bizde de 1984’e kadar vardı. Ondan sonra kaldırıldı.

Sizler esaret ve zillet kabul etmeyeceğinizi 15 Temmuz’da bilfiil gösterdiniz. Siz göğsünüzü siper ettiniz. Namluların ucuna geldiniz, bizzat vücudunuzu koydunuz. Bir gazimiz tankların iki paletinin arasına kendisini atıyor. Kendisiyle konuştuğumda, “Beni bırakın siz nasılsınız” diyor. Bu bambaşka bir ruh bambaşka bir aşk.

"FETÖ BİR ŞEYİ HESAP EDEMEDİ"

Bu FETÖ birçok sinsiliği hesap etti de bir şeyi hesap edemedi. Neydi o? Bu milleti hesap edemedi.

Vatanperver askerlerimizi tenzih ediyorum. Polis teşkilatımız içinde de vatanperver olmayanlar kendilerini ortaya koydular.

Yalnız buradan bir ithamım var, hükümet askeri liselerin kapatılmasına yönelik açıklama yaptı. Bazı eski askerler bunu yanlış olduğunu söylediler. Ben de buradan söylüyorum, işte oradan yetişmiş olan tek tip Fetocular bu olayı yaptılar. Biz de diyoruz ki harp okullarımız duracak. Tüm liselerden yetişenler gelsin buraya girsinler. Tek tip neden olsun. Harp okullarında hangi eğitim veriliyorsa orada verilsin. Benzer teşebbüste bulunanlar bundan sonra aynı cevabı alsınlar.

Ölmeye, yol almaya, muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkmaya var mıyız.

FETÖ mensupları bunların ismini hala ağzına almaktan çekinenler var. Çekinmeyelim. Muktedir olanlar bunların isimlerini aynen ifade etsin ki bu FETÖ kimdir bunu öğrensin.

"BUNLARI HUKUK DAİRESİNDE İMHA ETMEK DURUMUNDAYIZ"

Bunları ortaya çıkarıp hukuk dairesinde imha etmek durumdayız. TSK’dan yargımıza polisten istihbarat kuruluşumuza okuldan hastaneye kadar her yere sızan her kuruluşumuzu güçlendirmeliyiz.

Örgütlerin isimleri söylemleri değişebilir. Ama hepsinin de Türk milletini düşmanı olduğu gerçeği değişmez.

Bir tarafta Türkiye cumhuriyeti devleti vardır diğer tarafta ise kimi etnik, kimi dini kimi ideolojik istismar peşinde olan terör örgütleri vardır. Bu yakaladığımız birlik ve beraberlik ruhunu en iyi şekilde değerlendirerek 15 Temmuz ruhunu bir milat haline dönüştürmeliyiz. Yakın tarihin kafalarda soru işareti oluşturan tüm konularının masaya yatırarak eksiklerini ortaya koymalıyız. Davaları yeni, baştan incelemeliyiz. Şaibeli tüm sınavları tüm işlemleri gözden geçirmeliyiz.

Bu örgütün dizayn etmek istediği medyayı, iş dünyasını kendi doğal haline oturtmalıyız.

Kimse kapatılan yurtlardan okullardan evlerden dolayı endişeye kapılmasın. Devletin ilgili kurumları ve STK’lar bu boşluğu dolduracaktır.

ŞAYET DARBE BAŞARILI OLSAYDI...

15 Temmuz gecesinden beri atılan her adımda 79 milyon tek yürek tek ses oldunuz. Bugün demokrasi nöbetini taçlandırıyorsunuz. 15 Temmuz bir yönüyle ordumuz içine sızmış FETÖ mensuplarının bir ihanet hareketidir. Bu girişim aynı zamanda bir terör eylemidir. Ülkemizi işgal girişimidir. Şayet darbe başarılı olsaydı bin yıldır bizim olan bu coğrafyanın kimlere altın tepsi içinde sunulacağını artık hepimiz çok iyi biliyoruz. 15 Temmuz gecesi bu gerçeği 79 milyon hep birlikte gördüğümüz için sokaklarda omuz omuza mücadele ettik. O gece insanlar ülke ve millet olarak topyekun istiklal ve istikbalimizi düşünmek suretiyle mermilerin önünde kucak uçağa şehit oldu gazi oldu.

Hiçbir çıkar insanın kendi canından daha tatlı değildir. 15 Temmuz gecesi sokağa dökülenler milletini geleceği kararırsa geriye bir şey kalmayacağını biliyordu.

15 TEMMUZ'DA HAYATLARININ EN BÜYÜK ŞOKUNU YAŞADILAR

Bu millete bakıp eğitimsiz, pısırık, işe yaramaz bir insan yığını gördüklerini söyleyenler... Zaman zaman söylüyorum, 15 Temmuz’da hayatlarının en büyük şokunu yaşamışlardır. Bu milletin mayası sağlamdır mayası. Türkiye Cumhuriyeti’nin vatandaşları kuru kalabalık değil millettir millet. Bizim fiziki sınırlarımız başka gönül sınırlarımız başkadır.

İnşallah önümüzdeki dönemde hem kendi insanımız hem de umudunu bize bağlamış tüm mazlumların yüzünün güleceği bir dönem olacaktır.

Ömer Halis’i unutamayız. O ki özel kuvvetlere saldırı düzenlendiğinde o bir astsubay edasıyla komutanının talimatını yerine getirmek suretiyle onu alnından vurdu kendisi de şahadete yürüdü.

TSK’nın darbecilere karşı duran şerefli askerlerine, genelkurmay başkanımıza teşekkür ediyorum.

Bundan böyle altımızda kimler var hangi birimde kim var inceleyeceğiz. Yargıda kim var inceleyeceğiz. Kapıya koyacağız cezaevi ise cezaevine koyacağız.