Erdoğan resti çekti: Ülkede tutmak zorunda değiliz

Erdoğan resti çekti: Ülkede tutmak zorunda değiliz

Başbakan Erdoğan Karadeniz turunda yine muhalefete yüklendi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Karadeniz gezisi kapsamında Samsun’a geldi. Erdoğan burada halka hitap etti. Erdoğan konuşmasından sonra Ordu'ya hareket etti.

Başbakan Erdoğan, ABD elçisi Ricciardone’nin "Şimdi imparatorluğun çöküşünü izleyeceksiniz” sözlerine yönelik kritik bir uyarıda bulundu.

“Büyükelçiler bazı provokatif eylemlerin içinde oluyor” diyen Erdoğan, “Biz sizleri ülkemizde tutmaya da mecbur değiliz” dedi. Provokatif eylem içinde olan büyükelçilere seslenen Erdoğan, “Eğer görevlerinizin dışına çıkarsanız, bu yetkilerimizin olduğu yere kadar gider” uyarısında bulundu.
Bir grup AB büyükelçisiyle 17 Aralık’ta büyükelçilikte yemekte buluşan ABD elçisi Ricciardone’un “Halkbank konusunu dile getirmiştik. Sonuç alamadık. Şimdi imparatorluğun çöküşünü izleyeceksiniz” dediği öne sürülmüştü...

Ordu'ya gitmek üzere Samsun Çarşamba Havalimanı'na gelen Erdoğan, kendisini karşılayan vatandaşlara hitap etti.

 Samsun'un kutlu yürüyüşlerin başlangıç noktası olduğunu belirten Erdoğan, ''Bugün sizin buradaki duruşunuz, buradaki buluşmanız inanıyorum ki 30 Mart için de bir cevaptır. İnanıyorum ki büyükşehirlerle alakalı yeni dönemin, bir miladın, bir başlangıcın önemli noktalarından biridir. Samsun ile her zaman gurur duyduk, bugün duyuyoruz, yarın da duyuyoruz. Siz bizleri hiçbir zaman mahcup etmediniz. İnşallah bizler de size mahcup olmayacağız'' ifadesini kullandı.

Son günlerdeki olayları, "uluslararası boyutu olan, ulusal boyutta da yerel taşeronları bulunan bir operasyon" olarak niteleyen Erdoğan, şöyle devam etti:

 ''Bu operasyon, Hükümete karşı atılmış bir adımdır. Ama bundan öte uluslararası ve artı diyorum ulusal boyutu olan bir operasyondur. Biz bundan yılmayacağız. Çünkü onlar salt AK Parti'nin güçlenmesinden değil aynı zamanda Türkiye'nin güçlenmesinden rahatsız oluyorlar.

 Kardeşlerim, 11 yıl önce göreve geldiğimizde Türkiye'nin milli geliri 230 milyar dolardı. Bugün artık 800 milyar doları aşar hale geldi. Yolsuzlukların olduğu bir ülkede siz milli geliri bire 3, bire 4 arttırabilir misiniz? Yolsuzlukların olduğu bir ülkede siz Samsun-Sarp sahil yolunu yüzde 35'deyken kalkıp da daha bir dönemde bitirebilir misiniz? Bunlar bu iktidarla oldu. 6 bin yüz kilometre. Bugün Ünye'de bunları çok detay anlatacağız. Onun için burada fazla müsaade ederseniz vakit de kaybetmeyelim diyorum. Bir iki örnekle bunu şekillendirmek istiyorum. 79 senede 6 bin kilometre bölünmüş yol yapılmışken bu ülkede biz şurada 10 yılda, 11 yılda bunun üzerine 17 bin kilometre bölünmüş yol ilave ettik.''

''CHP demek, bu ülkeyi karanlıklara götürmek demektir''

 CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıkmalarına değinen Başbakan Erdoğan, ''Şimdi anamuhalefetin genel müdürü çıkmış diyor ki çetelerden bahsediyor. Eğer çete arıyorsan sen onu kendi içinde, kendinde ara, genel müdürlük yaptığın dönemler dahil. Rahşan affıyla kurtuldun be. Rahşan affıyla kurtuldun'' dedi.

 Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

 ''Değerli kardeşlerim, bunların mazisi karanlık, mazisi. Bu ülkeye onlar ne yaptılar, zarardan başka. CHP demek, kirlilik demektir. CHP demek, bu ülkeyi karanlıklara götürmek demektir. CHP demek, temel hak ve özgürlükleri yok etmek demektir. Bu ülkede fikir, düşünce özgürlüğü CHP iktidarları döneminde en büyük darbeyi yemiştir. Onunla yokluğa mahkum olmuştur.

 Şu anda bu genel müdür güya karanlık geçmişini aydınlatacak. Daha çok beklersin. Çamur atmakla da bir yere varamazsın. Evelallah biz AK Parti'yiz. Bunu böyle bileceksin. Senin kabul edip etmemen de önemli değil. Kabul eden yer burası, millet. 30 Mart'ta da benim milletim bunun kararını en güzel şekilde verecektir. Hiç sıkıntımız yok. Bu konularda rahatız."

 Hukuka yansıyan olayın, hukukta karşılığını bulacağını vurgulayan Erdoğan, "Bizim meselemiz hukukun çalışmasıdır. Hukukçuların da hukuka saygılı hareket etmesidir, güdümlü hareket etmesi değil. Güdümlü hareket ettikleri zaman kusura bakmasınlar o zaman da bizler tabii ki siyasiler olarak... Yasama organı niye var bu ülkede, yürütme organı niye var bu ülkede, yargı niye var bu ülkede? Hepsinin Anayasa'da ne yapacağı, nasıl çalışacağı hepsi bellidir. Hepsi eğer Anayasa'daki çalışma esaslarına göre çalışıyorsa problem yok. Ama buradan taviz veriliyor da buna aykırı hareket ediliyorsa kusura bakmasınlar biz siyasetçiler olarak üzerimize düşeni her zaman yaptık bundan sonra da yapmaya devam ederiz" diye konuştu.

 Bir yargı mensubunun yürütmeye alışılmışın dışında, yasalara aykırı olarak emir talimat veya baskın yapamayacağını belirten Erdoğan, "Bunu yapmaya kalktığı zaman orada 'beraati zimmet asıldır' kaidesi çalışamaz olur. Siz kalkıp da eğer bu insanlara karşı bu tür baskıları yapmak suretiyle eğer yargıyı yönlendirmeye çalışırsanız biz de tabii ki üzerimize düşeni yapacağız, yaptığımız da odur.''

 Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "İşte son günlerde bakınız çok enteresan, büyükelçiler bazı provakatif eylemlerin içerisine giriyorlar. Ben onlara Samsun'dan sesleniyorum; İşinizi yapın. Eğer görev alanınızın dışına çıkarsanız, bu hükümetlerimizin yetki alanında olan yere kadar gider, biz sizleri ülkemizde tutmaya da mecbur değiliz" dedi.

 Ordu'ya gitmek üzere Samsun Çarşamba Havalimanı'na gelen Erdoğan, kendisini karşılayan vatandaşlara hitap etti.

 Erdoğan, AK Parti'nin, ülkede bozulmuş çarkları düzeltmek üzere geldiğini belirterek, "Kalkmış da şu hale bakın ya yürütmenin mensubu bile bir eve baskın yapacak, baskın yaptığı yerde, şu terbiyesizliğe bak, bacak bacak üstüne atacak, eline bir tesbihi alacak, külhanbeyi gibi, orada kendisine bir de yemek ısmarlayacak bu nasıl bir iştir? Şimdi bunu yapan yürütme mensuplarını kalkıp da biz seyir mi edeceğiz? Gereği neyse onun da gereğini yapacağız. Adil olmamızın gereği budur. İster yürütme olsun ister yargı olsun ister partimizin mensubu olsun, gereği neyse biz bunu yaparız. AK Parti, bozulmuş çarkları düzeltmeye geldi bu ülkede. Onun için de Batılı, bunu gördüğü için attığımız adımlar sebebiyle 'sessiz devrim' demiştir" diye konuştu.

 Bazı büyükelçilerin de son günlerde provakatif eylemlerin içerisine girdiğine dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti:

 "İşte son günlerde bakınız çok enteresan, büyükelçiler bazı provakatif eylemlerin içerisine giriyorlar. Ben onlara Samsun'dan sesleniyorum; İşinizi yapın. Eğer görev alanınızın dışına çıkarsanız, bu hükümetlerimizin yetki alanında olan yere kadar gider, biz sizleri ülkemizde tutmaya da mecbur değiliz. Eğer sizin ülkelerinizde de bizim büyükelçilerimiz bu tür oyunların içerisine giriyorsa siz bize haber verin, sizin göndermeniz gerek yok, biz alırız. Kendi büyükelçilerimizi biz alırız."

-"Muhalefet bitmiş, tükenmiş"

 Başbakan Erdoğan, TBMM'deki bütçe müzake de değerlendirirken, şöyle konuştu:

 "Dün bütçeyi gördünüz. Bütçe müzakerelerinde her türlü hakareti yapan muhalefet, kaç kişiyle bu bütçeye, 'hayır' dedi? 117 kişiyle. Toplamları neydi? 220. Peki iktidar, ki yanımdaki arkadaşlarım katılamadı oylamaya, 318 ile bütçesine sahip çıktı. Ya siz bir defa muhalefet olarak Türkiye Büyük Millet Meclisinde nasıl çalışıldığını bilmeyecek kadar zavallısınız. Siz bitap düşmüşsünüz. Eğer sizin gerçekten parlamentoda bir onurlu mücadeleniz varsa önce orada yerinizi alacaksınız. Ben sadece genel başkan değil aynı zamanda başbakanım. Ben parlamentoya gelemediğim zaman benim reyimi kullanacak vekilim vardır. Ama ey genel müdür, sen gelemediğin zaman senin orada vekilin yok. Parlamentonun kuralı bu. Dolayısıyla işte 117 hayır, 318 evet çıkıyor. Bu bir şey gösteriyor; muhalefet bitmiş, tükenmiş. Sıkıntımız burada zaten."

"Beyaza kara, karaya beyaz demeyi bilirler"

 "Karşımızda güçlü muhalefet olsa inanın Türkiye çok daha farklı yürür" diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

 "Ama bunlar beyaza kara, karaya beyaz demeyi bilirler. Başka bir şeyleri yok. Bir de bol bol hakaret ederler. Bakın ben aylar oldu ne dedim, bu muhalefetin genel müdürünün, genel başkanlarının ismini ağzıma almayacağım dedim. Alıyor muyum? Almayacağım. Çünkü ağzımıza almak bile taltif olur. Onun için almayacağız ama onlar hakaret etmeye devam ediyor. Bugün yine hakaretleri var. O da yargıda. Bugüne kadar biliyorsunuz. Bol bol para aldım bu genel müdürden, almaya devam ediyorum. İnşallah onları da ülkemizin en uygun meydanlarından bir tanesinde en güzel şekilde değerlendireceğiz. 
  .

Kayseri Belediye Başkanım, Kayseri'de bol bol sucuk dağıtıyor, biliyorsunuz bu zattan aldığı tazminatlarla. Biz de aldığımız bu tazminatları, inşallah en güzel yerde, bak burada hamsi yapılıyormuş dağıtılıyormuş vesaire, inşallah bunları da en uygun şekilde değerlendireceğiz. Onlar hakaret etsin biz hakaret etmeden yola devam edeceğiz. Gelecek çok daha iyi olacak. Samsunlu kardeşlerime diyorum ki: 198 gününüz var, durmak yok. Şimdi gençlere sesleniyorum: Gençler çok çalışmaya hazır mısınız? Gayrete hazır mısınız? Ana kademe hep birlikte hazır mıyız? Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız."

Notlar

Vatandaşlar, Başbakan Erdoğan'ı karşılamak için sabahın erken saatlerinden itibaren Samsun Çarşamba Havalimanı'na geldi.

"Dik dur eğilme, bu millet seninle", "Seviyoruz seni canı gönülden be usta" yazılı dövizler taşıyan vatandaşlar Erdoğan'a destek sloganları attı.

Kendesini karşılamaya gelen Samsunluları parti otobüsünün üzerinden selamlayan Başbakan Erdoğan, vatandaşlara hitabının ardından helikopterle Ordu'nun Ünye ilçesine geçti.