Erdoğan'dan AB açıklaması: Yıl sonuna kadar sabredelim

Erdoğan'dan AB açıklaması: Yıl sonuna kadar sabredelim

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AB üyeliği için referandum önerisinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım, Milli Tarım Projesi programına katıldı. Erdoğan konuşmasında, "Batı ne diyor idam olmaz. Ey batı bu milletin kaderi sizin elinizde değil. Bu milletin kaderi bizim elimizdedir. Kimsin sen ya kimsin sen. Bakıyoruz, “müzakereleri durdururuz” geç kaldınız ya. Hemen kararınızı verin. Ben de cumhurbaşkanı olarak diyorum ki yıl sonuna kadar sabredelim. Sonra millete gidelim. Egemenlik kayıtsız şartsız milletin değil mi? Nihai kararı millet verecekse millete gidelim" dedi.

Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımız tarafından geliştirilerek uygulamaya sokulan Milli Tarım projesinin ülkemize hayırlı olmasını Allah’tan temenni ediyorum. Sadık yârimiz olan toprağa hak ettiği değeri vermezsek sadece kendi neslimizin değil topyekün insanlığın geleceğini tehdit altına sokmuş oluruz. Rabbim bizlere topraktan yaratıldığımızı ve yine toprağa döneceğimizi haber veriyor. Tarım konusu diğer tüm işlerden farklı olarak insanlığın varlığını sürdürebilmesinin olmazsa olmazıdır. Topraklarımız var ama yeterince değerlendiremiyoruz. Meralarımız var ama et fiyatları almış başını gidiyor. Et ithalatı yapmak zorunda kalıyoruz. Azotlu gübreyle maalesef topraklarımızı mahvettik. Doğallıktan uzak. Tüm hastalıkların temelinde de o gübreleme yatıyor. Bu reformla birlikte biz doğal gübreye dönmek zorundayız. Bu çöp atıkları diyoruz ya bunları kompost gübreye çevirmek suretiyle bunları gübrelemede kullanabiliriz. 

 "DOMATES, BİBER FİYATLARI AÇIKLANDIĞI ZAMAN GERÇEKTEN AĞRIMA GİDİYOR"

Bugün tarımsal hasılada Avrupa’da bir numara olmamız potansiyelimizi kullanabildiğimiz anlamına gelmemektedir. İnşallah milli tarım projesiyle bu sorunların çözümü noktasında önemli bir adım atmış oluyoruz. Aslında ülkemizin imkanları yeterli olmasına rağmen plansızlık nedeniyle sık sık karşılaştığımız arz açığı ya da arz fazlası sorununun ortadan kalkacağına inanıyorum. Enflasyon rakamları açıklandığı zaman, domates, biber fiyatları açıklandığı zaman gerçekten ağrıma gidiyor. Bu topraklar bu kadar bereketli olacak ama biz hala domates biber fiyatlarındaki artıştan dolayı enflasyonda sıkıntı yaşayacağız. Olmaz. 19 tane sebze çeşidi nedir ya? Bunları arttırmamız lazım, meyve sebze çeşitlerini arttırmamız lazım. Adamlara gidiyorsun bakıyorsun masaya peynirlerin envayi çeşidini getiriyorlar. Bizde niye olmuyor. Bunların çeşidi arttıracağız. Envai çeşit peynir üreteceğiz ve dünyaya sunacağız. Teşvikler açıklandığına göre bundan sonra çalışmak kalıyor.

"ÇOBANLIĞIN FELSEFESİNİ ANLAMAYAN İNSAN YÖNETEMEZ"

Çobanlık deyip hafife almayın. Alan alsın. Çobanlığın felsefesini anlamayan insan yönetemez. Ben de bir çobanım. “Hepiniz çobansınız, güttüklerinizden sorumlusunuz” diye buyuruyor Peygamber Efendimiz. 

"KİMİSİ TRAKTÖRÜNE ATLADI, BİÇERDÖVERİNE ATLADI, GİTTİ"

Ülkemizin içinde birliğimizi, beraberliğimizi güçlendirecek adımları attık. Biz bu gayretleri gösterirken birileri de ülkemizi çatışmanın ateşiyle yakmak için uğraşıyor. Terör örgütlerinin kimi silahıyla, kimi fitnesiyle saldırıyor. Masa başında bu planları yapanlar ülkemizi tanımadıkları için başka yerde tıkır tıkır işleyen planlarının neden tutmadığını anlayamıyorlar. Bilmiyorlar ki bu millet aziz bir millettir, bu millet yüce bir millettir. 15 Temmuz’da halkımızın her kesimi ile birlikte çiftçi kardeşlerimiz de ülkemizin ve milletimizin bekası söz konusu olduğunda neler yapabileceklerini gösterdiler. Az önce izledik. O zekaya bak o zekaya. Ne yaptı, tarlasını yaktı. Neden? F-16’lar kim var göremesin diye. İşte kardeşim burada, kendisine teşekkür ediyorum. Kimisi traktörüne atladı, biçerdöverine atladı, gitti. Senin F-16’ın varsa benim de biçerdöverim var dedi. Hanım kardeşlerim de boş durmadı. Baktım hanım kardeşlerim direksiyonun başına geçti kamyon sürüyor. Darbe girişimi sonrası bu samanlarını ateşe veren çiftçi kardeşim kendisine zararının tazmini teklif edildiğinde biz o samanları Allah için vatan için yaktık diyerek milletimizin asaletini bir kez daha gösterdi. Akıncı Üssü’nün kapısına dikilen ve çoğu çiftçi olan Kazanlı kardeşlerimizden 9’u şehit oldu. Böyle bir millete kim diz çöktürebilir soruyorum. Böyle bir milleti kim teslim alabilir?

"HİÇBİR TERÖR ÖRGÜTÜNE MÜSAMAHAMIZ YOKTUR"

İnşallah umudunu bize bağlamış tüm kardeşlerimizin refaha ulaşacağı günler yakındır. Derik’te teröristler tarafından sinsice şehit edilen kaymakam ve belediye başkanımız Muhammed Fatih Safitürk kardeşimizin cenazesine katıldık.

Evet ateş düştüğü yakar misali bir yönüyle yürekleri sızlatan bir manzaraydı. Ama kaymakamımızın gerek babası gerekse eşi ve diğer yakınlarının gösterdiği sağlam duruş ve metanet ülkem adına geleceğimize ona inancımı güçlendirdi. Muhammet Fatih kardeşimizin şehadeti terör örgütüyle mücadele azmimizi biledi arttırdı.

Buradan sizlerin huzurunda hükümetimize genelkurmay başkanlığımıza içişleri bakanlığımıza kuvvet komutanlıklarımıza tüm güvenlik teşkilatlarımıza şu mesajı vermek istiyorum. Bugüne kadar hiçbir şehidimizin kanının yerde komadık komayacağız. Ama mesele kanı yerde koymama meselesini aşmıştır.

Türkiye’ye yönelik ihanet girişimlerine öyle bir cevap vereceğiz ki bundan böyle kimse böyle bir niyeti aklından bile geçiremeyecektir.
Terör örgütlerine ve siyasi destekçilerine dünyayı dar etmezsek yazıklar olsun bize.

Yeni güvenlik konseptimizde çapı ne olursa olsun hiçbir terör örgütüne müsamahamız yoktur. Ne kadar destekçisi yardakçısı varsa hepsini hukuk çerçevesinde hak ettiği cezaya çarptıracağız.

AB'YE  MESAJ

Batı ne diyor idam olmaz. Ey batı bu milletin kaderi sizin elinizde değil. Bu milletin kaderi bizim elimizdedir. Kimsin sen ya kimsin sen. Neymiş orada bir parlamentonun başkanı. Sen en zamandan beri Türkiye adına karar verme yetkisine sahip oldun. 53 yıldır Türkiye’yi kapıda bekletenler nasıl oldu da bunu söyleyebiliyorsun. Bu millet kendi kararını kendi verir. Kendi göbeğini kendi keser.

Siz önce verdiğiniz sözleri tutun. Siz önce AB parlamentosunda AB kongresinde oralarda önce terör örgütlerinin temsilcilerini temizleyin. PKK’yı terör örgütü olarak ilan etmek meseleyi bitirmez. Önce onların temsilcilerini temizleyin de sizi öyle görelim.

Bakıyoruz, “müzakereleri durdururuz” geç kaldınız ya. Hemen kararınızı verin. Ben de cumhurbaşkanı olarak diyorum ki yıl sonuna kadar sabredelim. Sonra millete gidelim. Egemenlik kayıtsız şartsız milletin değil mi? Nihai kararı millet verecekse millete gidelim.

BAŞBAKAN YILDIRIM: KAFANA GÖRE DEĞİL HAVZANA GÖRE EK

Törende Başbakan Binali Yıldırım da konuşma yaptı.

Yıldırım, özetle şu ifadeleri kullandı:

''Havzalara göre tarım 941 havzaya göre ekimlerin yapılması aslında tarım sektöründe köklü bir değişikliği işaret ediyor. Kafana göre değil havzana göre ek diyoruz. Tarım sektörüne 90 milyar lira destek verdik. Tarım desteklerinde yöntem değişikliğine gidiyoruz. Yılda iki kez bir ekerken bir de biçerken destek vereceğiz.

''MAZOTTA DEPONUN YARISI SİZDEN YARISI BİZDEN''

Mazot ve gübre önemli gider kalemleri. Destekler içinde bunlara ağırlık vereceğiz. Gübrede KDV'yi kaldırdık mazot için de diyoruz ki deponun yarısı sizden yarısı bizden. Hayırlı uğurlu olsun. Sulamada tarlanın başından itibaren sorumluluğu Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'na veriyoruz.

''184 OVAMIZI KORUMA ALTINA ALIYORUZ''

Hayvancılıkta açığımızı et ithal ederek sürdürülebilir hale getiremeyiz. Mutlaka ve mutlaka damızlık hayvancılığını teşvik edeceğiz. Bir süre belki daha ithalat yapacağız ama o süre geçtikten sonra artık hayvancılıkta kendi kendimize yeten ülke haline gelmeyi hedefliyoruz. Tarım alanlarımızın korunmasına yönelik 184 ovamızı özel koruma altına alıyoruz. Buralara fabrika bina yapılamayacak. Millet olarak gıdada bir geleneğimiz var buğdayla koyun gerisi oyun. Bizim geleneceğimizde bu var. Tabi sebzeydi diğer ürünlerdi mutlaka önemli ama tahıl ve et bizim için stratejik iki üründür. Meralarımız alçak terör el