Erdoğan'dan İdlib açıklaması: Yarın açıklayacağım

Erdoğan'dan İdlib açıklaması: Yarın açıklayacağım
Güncelleme:

Beştepe'de konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, İdlib'de 5 şehit verdiğimiz hain saldırının ardından atılacak adımları yarın açıklayacağını söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenecek "Yaşayan İnsan Hazineleri Ödül Töreni"ne katıldı.

Erdoğan'ın burada yaptığı konuşmadan öne çıkanlar şöyle:

Rabbim şehitlerimizi cennetiyle, cemaliyle müşerref eylesin. Sevgili habibine komşu eylesin. Şehitlerimizin ailelerine, yakınlarına ve aziz milletimizin her bir ferdine de sabırlar diliyorum. Yarınki grup toplantısında Suriye meselesini ve bundan sonra atacağımız adımları; nitekim dün atmış olduğumuz üst düzey toplantıda gerekli karşı cevapları en güçlü düzeyde Suriye tarafına verdik.

Rejimi ciddi manada orada özellikle de İdlib'de misliyle belalarını buldular. Ama yetmez, daha devam edeceğiz. Çünkü bunlar bizim Mehmetlerimize saldırdıkça, bedelini çok ama çok ağır ödeyecekler. Ve bu adımları da yarın kamuoyuyla paylaşacağım.

Ülkelerin gelenek ve göreneklerindeki zenginliği ortaya koyan çalışmalara Türkiye olarak biz de iştirak ediyoruz.

Bu sanatçılarımız tüm hayatlarını vakfederek elde ettikleri becerilerle her türlü teşekkürü hak ediyorlar.

Bizim medeniyetimiz her şeyden önce aşk medeniyetidir. Aşk bu toprakların mayasıdır.

178 ülke içinde en çok kültüre sahip ilk 5 ülke içindeyiz.

Ahilik geçmişte kalmış bir nostalji değil bugün de hayatımızda yerini koruyan bir değerler silsilesidir.

Talebelerine doğruluğu, kanaati öğreten bir mektup olan ahilikte usta çırağını evladı gibi görür, kollar.

Bizler kalkınma, büyüme, zenginleşme yolunda insani değerlere daha çok sahip çıkmayı esas alan bir medeniyete sahibiz. Bu medeniyet kapını, keseni, sofranı açık tut, elini, dilini bağlı tut diyen ahilerin elinde şekillenmiştir. Bu ustaları anlamayan milletimizin hiçbir hassasiyetini anlayamaz.

Bu milletin terazisi çok hassastır.

Bir dönem çağdaşlaşma adına milletimizin ruh kökü ile bağını koparmaya çalışan pek çok girişim kültürel soykırım yaşadı.

Musikiden mimariye kadar bizi köklerimize bağlayan ne varsa dışlandı, izleri silinmeye çalışıldı. Milletin değerlerini, zevk ve kültürünü gerilik emaresi olarak gören kültürel faşizm en büyük darbeyi ülkemizin sanat hayatına vurdu.  

Sanatçılar siyasi görüşlerine göre baş tacı edilmiş ya da yok sayılmıştır.

Bu ülkede minyatür, ebru, tezhip gibi bize ait sanatlar yıllarca perde arkasında tutulmuştur.

Türk müziğinin alaturka diyerek yasaklandığı, affedersiniz türkülerimiz tezek kokuyor denilerek tahkir edildiği tuhaf dönemler yaşadık.

Neşet Ertaş en verimli dönemlerinde kadri kıymeti bilinmeyen elitist sanat anlayışının kurbanı olmuş biridir.

Aşık Veysel’i Ankara’ya sokmadılar. Kılık kıyafetinden dolayı dönemin Ankara Valisi tarafından şehrin merkezine alınmamıştır.

Seçiniz...