Erdoğan'ın ''Sen kimsin ya'' dediği Danıştay savcısına destek

Erdoğan'ın ''Sen kimsin ya'' dediği Danıştay savcısına destek
Güncelleme:

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın TSK'da türban serbestliğinin anayasada yer alan "laiklik ilkesi"ne aykırı olduğunu ifade eden Danıştay savcısına destek Halkın Kurtuluş Partisi lideri Nurullah Ankut'tan geldi.

Halkın Kurtuluş Partisi (HKP) Genel Başkanı Nurullah Ankut, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hedefindeki, TSK'da türban serbestliğinin anayasada yer alan “laiklik ilkesi”ne aykırı olduğunu ifade eden Danıştay savcısına sahip çıktı.

Nurullah Ankut açıklamasında, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Danıştay savcısına yönelik, “Bir savcı çıkmış, sen kimsin ya? Her şey yasalarla bir yere oturulmuşken sana ne oluyor da bunlara aykırı bir şekilde uygulamanın iptalini istiyorsun. Bunlar eski Türkiye’den kalma ürünler. Danıştay’’ın ilgili dairesi bunu boşa çıkardı. Bu tartışmayı yeniden açmanın kime ne faydası var?” sözlerini hatırlattı.

HKP lideri Ankut, “Diyorsun ya; ‘Sen kimsin ya?’ diye. Cevap verelim: O kadın, her şeyden önce gerçek bir hukukçu. Laik Cumhuriyet’in, o Cumhuriyet’i korumakla görevli olduğunun bilincini taşıyan bir hukukçusu. Sizin sözde yönetmeliğinizin, Anayasanın başlangıç ilkelerinden olan ve değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen İkinci Maddesine aykırı olduğunu ortaya koyuyor açık ve kesin biçimde, her şeyden önce” dedi.

Devlette, laikliğin aklın, bilimin ve hukukun evrensel ilkelerinin buyrukları doğrultusunda toplumu yönetmekle görevli olduğuna vurgu yapan Ankut, “Devletin herhangi bir kurumunu; yargıyı, eğitimi, orduyu din kurallarıyla yönetmeye kalktığınız anda ortaya Ortaçağ’ın bir din devleti çıkar” ifadelerini kullandı.

Ankut, din devletlerinin ise günümüz dünyasında varlığını ve bağımsızlığını sürdüremeyeceğini aktardı.

NE OLMUŞTU ?

HKP, Türk Silahlı Kuvvetleri'ndeki türban serbestliğine karşı idari dava açmıştı. HKP’nin avukatları, açtıkları davada, TSK’daki türban serbestisinin, Anayasa'daki laiklik ilkesine, Anayasa Mahkemesi’nin önceki kararlarına aykırı olduğunu belirtmişti. Avukatlar, serbestlik düzenlemesinin orduyu ve subayları bir din devleti yapılanmasına doğru götüreceğini ileri sürerek, düzenlemenin Danıştay tarafından iptal edilmesini istemişti. Danıştay savcısı da, TSK'da türban serbestliğinin anayasada yer alan “laiklik ilkesi”ne aykırı olduğunu ifade etmişti.

Bu karardan sonra, hükümete yakın Yeni Akit gazetesi ise Danıştay’ı hedef göstermişti. Akit’in “Bu kimin savcısı?” başlıklı sürmanşetinde, “Provokatif andımız kararının yankılan sürerken, TSK'daki başörtüsü serbestliği getiren düzenlemenin iptali için Danıştay'a açılan dava, vesayetçi zihniyeti ifşa etti. Yüksek yargıda hâlâ varlığını sürdüren vesayetçi zihniyet, 28 Şubat'ın özlemini çekiyor” ifadeleri yer almıştı.

HKP, Yeni Akit hakkında Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığına bir suç duyurusunda bulunmuştu. HKP'li avukatlar, Akit'in; iftira, halkı kin ve düşmanlığa tahrik, kamu görevlisine hakaret, adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs suçu işlediğini savunmuştu.