Erdoğan'ın yeni anayasa teklifine CHP'den jet yanıt

Erdoğan'ın yeni anayasa teklifine CHP'den jet yanıt
Güncelleme:

CHP Grup Başkan Vekili Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başörtüsü meselesiyle ilgili yeni anayasa çağrısına sosyal medya hesabından yanıt verdi.

CHP Grup Başkan Vekili Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın başörtüsü meselesinin anayasa düzeyinde çözülmesi teklifine sosyal medya hesabı üzerinden yanıt verdi. Özel, "Meclis'e sunduğumuz kanun teklifimiz AKP'de rahatsızlık yarattı. Desteklememek için Anayasa değişikliği önerip başka değişiklikler için fırsat kolluyorlar. Her gün anayasayı çiğneyen bir anlayışla anayasa değiştirecek halimiz yok. Yeni Anayasa, yeni Meclisin işi olacak!" ifadelerini kullandı.



Cumhurbaşkanı Erdoğan partisinin grup toplantısında CHP'nin başörtüsü ile ilgili kanun teklifine ilişkin, "'Eğer dürüstsen, samimiysen, temel bir insan hakkı olan başörtüsü meselesini ülkenin gündeminden kati şekilde çıkarmakta kararlıysan, gelin çözümü yasa değil anayasa düzeyinde sağlayalım." ifadelerini kullanmıştı. 

CHP'DEN 3 MADDELİK KANUN TEKLİFİ

CHP'nin başörtüsü ile ilgili 3 maddelik kanun teklifi dün TBMM Başkanlığı'na sunuldu.

Teklifin gerekçesinde; Türkiye’nin, imzacısı olduğu İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nde insanlık ailesinin bütün üyelerinin eşit ve devredilemez haklara sahip olduğunun açıkça belirtildiği vurgulandı. Anayasa'da 'Herkes, kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere sahiptir' ifadesiyle temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alındığı kaydedilerek şöyle denildi:

"Demokratik, laik hukuk devletlerinde bireylerin sahip olduğu dini inanç ve kanaat hürriyeti hiçbir sınırlamaya tabi tutulamaz. Laiklik, din ve vicdan hürriyetini engelleyecek biçimde yorumlanamaz; aksine laiklik din ve vicdan hürriyetinin kullanılmasının teminatıdır. Dini konulardaki bireysel tercihler ve bireylerin yaşam tarzı devletin müdahalesi dışında olduğu gibi, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 19’uncu maddesiyle teminat altına alınan ifade özgürlüğü, kıyafetini seçme özgürlüğünü de kapsamaktadır. Kadının kıyafeti başta; bireylerin yaşam tarzı, inancı ve etnik aidiyeti siyasetin konusu olmamalıdır. Geçmişte yaşanmış bazı baskıcı uygulamalar toplumsal hafızamızda olumsuz izler bırakmış, ayrıca siyaseten istismar aracı olagelmiştir. Yakın geçmişimizde üniversite öğrencilerinin başörtüsüyle eğitim hakkı engellenmiş, kamuda kadınların başörtülü çalışmasına izin verilmemiştir. Benzer engellemelerin ve yasaklamaların bir daha yaşanmaması için her türlü önlemi almak parlamentonun ve kamu idaresinin görevidir. Genelge, talimat, yönetmelik ya da diğer idari düzenlemeler ve hiyerarşik amirlerinin emirleriyle kadının ne giyeceğine ya da giymeyeceğine yönelik yapılmış zorlamalara son vermek ve kadının kıyafet seçme özgürlüğünü kanuni güvence altına almak için bu teklif hazırlanmıştır. Teklif ile kadınlarımızın Anayasa ile güvence altına alınan kişisel ve mesleki kıyafet özgürlüklerinin korunması öngörülmektedir."

Söz konusu teklif 3 maddeden oluşuyor.

- Kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilen ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile üst kuruluşlarına bağlı olarak bir mesleği icra eden kadınlar, yürüttükleri mesleğin icrası kapsamında giyilmesi gerekli cübbe, önlük, üniforma vb. dışında kıyafet giymek ya da giymemek gibi temel hak ve özgürlükleri ihlal edecek biçimde herhangi bir zorlamaya tabi tutulamaz.

- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

- Bu Kanun hükümlerini Cumhurbaşkanı yürütür.