Fetullah Gülen ile Diyanet nerede buluştu ?

Fetullah Gülen ile Diyanet nerede buluştu ?
Güncelleme:

Diyanet İşleri Başkanlığı'na Prof. Dr. Ali Erbaş getirilmesinin ardından Fethullah Gülen ve örgütü ile Atatürk’ü hedef alma noktasında yaşanan yakınlaşmalar dikkat çekti.

Sözcü gazetesi yazarı Aytunç Erkin, bugünkü “Genelkurmay Çatı İddianamesi’ni oku ve Atatürk’ü anla!” başlıklı yazısında Diyanet’i ele aldı.

Genelkurmay Çatı İddianamesi üzerinden karşılaştırmada bulunan Aytunç Erkin, “15 Temmuz'dan sonra FETÖ raporu hazırlayan Diyanet İşleri Başkanlığı acaba bünyesindeki FETÖ'cüleri temizleyebildi mi?” sorusunu yöneltti.

İşte o yazı…

Atatürk'le hesaplaşmak isteyen Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş'a çağrım:

Prof. Dr. Erbaş… Göreve gelir gelmez, Cumhuriyet'in ilk yıllarını hedef tahtasına koydu.

10 Kasım öncesnde Mustafa Kemal Atatürk düşmanı Kadir Mısıroğlu'nu ziyaret etti.

Atatürk düşmanı FETÖ'nün, darbe girişiminden önce Atatürkçüleri hedef aldığını unuttu.

İddianamedeki, “Türk Milleti, Atatürk'le darbeye karşı direnmiştir” tespitini de görmedi.

FETULLAH'LA DİYANET NEREDE BULUŞTU?

3 – Tarih: Kasım 2018…Diyanet Aylık Dergisi'nde Prof. Dr. Adnan Bülent Baloğlu tarafından kaleme alınan “Kıyametin Tellalları” başlıklı makalede, Atatürk ve İsmet İnönü dönemleri “kanlı diktatörlerle” aynı kefeye konuldu. Baloğlu'nun yazdığı makalede şu ifadelere yer verildi: “… Müslüman halklara dayatılan bu toptancı, totaliter, teokratik düzenler sahiplerinin nazarında eşsiz birer dünyevi cennet tasarımıydı. Irak ve Suriye'nin Arap ırkçılığına dayalı Baas rejimleri; Türkiye'nin, otoriter, seküler tek parti rejimleri, Suharto'nun kanlı diktatörlükler…”

İKİ KAFA DA AYNI YERDEN BAKIYOR

Genelkurmay Çatı İddianamesi'ne dönelim… İddianame, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ve örgütünü şu cümlelerle tanımlamış: “… Ankara Emniyet Müdürlüğü'nün 1999'da hazırladığı resmi belgelere göre, şeriat yerine İslam, Cumhuriyet dönemi yerine talihsiz dönem veya karanlık ya da upuzun hicranlı dönem, militan yerine, hizmet erleri ya da ışık erleri veya ışık süvarileri, laik kesimler yerine, karşı cephe veya hasım cephe, Cumhuriyet dönemi yöneticileri yerine, o kafalar, Atatürk dönemi veya İnönü dönemi yerine mabede giden yolların kapatıldığı zaman dilimi, şeriat dönemi yerine, hedef, Atatürk yerine Deccal şeklinde deyimler kullanıyor…”

Diyanet dergisindeki değerlendirmelerden bir farkı var mı? Gülen'e bağlı örgüt üyeleri de Diyanet'te yazı kaleme alan bazı isimler de Atatürk ve İnönü dönemlerini ‘aynı bakışla' değerlendirmiyor mu? Prof. Dr. Ali Erbaş neden bu isimlere yazı yazdırıyor? Bitmedi…

Gülen: Atatürk'çü subayları tasfiye etti Diyanet: Atatürk'ün adından rahatsız…

4 - Genelkurmay Çatı İddianamesi'ni okuyalım: “…Örgüt (FETÖ) üyesi olmayan, Atatürk'e ve Cumhuriyet değerlerine bağlı, Milli Ordu mensubu vatansever askerleri… Kimi zaman asılsız ihbarlar, kimi zaman üzerlerine atılan iğrenç iddialar, kimi zamansa hukuki dayanaktan yoksun kovuşturma ve soruşturmalarla terfi etmeleri engellenmiş ve önleri kesilmiştir.”

FETÖ kimlerle hesaplaşmış: Atatürkçü ve ülkeye bağlı askerlerle.

Aytunç Erkin'in yazısına gitmek için tıklayınız...