HDP askerlikte ''vicdani ret'' istiyor

HDP askerlikte ''vicdani ret'' istiyor
Güncelleme:

AK Parti Hükümeti'nin bu hafta TBMM'ye sunacağı yeni askerlik sistemi ile ilgili olarak HDP zorunlu askerlik görevinin tamamen kaldırılmasını ve vicdani ret hakkının getirilmesini istedi.

HDP Şanlıurfa Milletvekili Nimetullah Erdoğmuş, yeni askerlik kanun teklifine verdiği muhalefet şerhinde, “Zorunlu askerlik kaldırılmalı, bu sisteme devam edilecekse de vicdani ret hakkı tanınmalı” dedi.  

Meclis bu hafta yeni askerlik kanunu teklifini görüşecek. Zorunlu askerlik uygulamasını devam ettiren, süreleri değiştiren teklife şerh düşen Milli Savunma Komisyonu’nun HDP’li Üyesi Nimetullah Erdoğmuş, “Zorunlu askerlik kaldırılmalı, bu sisteme devam edilecekse de vicdani ret hakkı tanınmalı” dedi.

Askerlik Kanunu’nda köklü değişiklik içeren 65 maddelik yeni teklif Meclis Milli Savunma Komisyonu’nda görüşülerek oy çokluğuyla kabul edildi. Askerlik süresini er ve erbaşlar için 6 ay, yedek subay ve yedek astsubaylar için 12 ay olarak düzenleyen, bedelli askerliği sürekli hale getiren teklifin bu hafta Meclis Genel Kurulu’nda görüşülerek yasalaşması bekleniyor.

ZORUNLU ASKERLİK YERİNE ALTERNATİFLER VAR

Duvar'dan Nergis Demirkaya'nın haberine göre, Milli Savunma Komisyonu’nun HDP’li üyesi Nimetullah Erdoğmuş teklife karşı verdiği muhalefet şerhinde HDP olarak zorunlu askerliğin kaldırılmasını savunduklarını belirtti. Bir kamu hizmeti olarak görülebilecek zorunlu askerlik yerine alternatifler düşünülebileceğini belirten Erdoğmuş şu örnekleri verdi:

“Vicdani ret yasası çıkıncaya kadar devlet birikmiş askerlik problemlerini alternatif kamu hizmetleri yoluyla çözebilir. Almanya’da her yetişkin askerlik hizmeti yapmak zorunda. Ancak vicdani ret hakkı da var. Askerlik yapmak istemeyenler genelde, 9 ay anaokulları, hastaneler, rehabilitasyon merkezleri ve huzurevleri gibi kurumlarda çalışıyor. Sivil hizmeti yerine getiren vicdani retçi, askeri kışlada değil evinde yaşıyor. Vicdani retçiler, Kızıl Haç’ın da başlıca personeli arasında yer alıyor. Avusturya’da vicdani retçiler için 8 ay zorunlu askerliğe karşılık 12 ay kamu hizmeti şartı bulunuyor. Yunanistan’da, 12 ay zorunlu askerlik hizmetine karşılık 24 ay kamu hizmeti, Polonya’da 12 ay askerlik hizmetine karşılık 18 ay kamu hizmeti, İsveç’te ise 7.5 ay askerlik hizmetine karşılık yine 7.5 ay kamu hizmeti öngörülüyor.”

27 AB ÜLKESİNDEN 21’İNDE ZORUNLU ASKERLİK YOK

Dünyanın profesyonel orduya geçtiğine dikkat çeken Erdoğmuş, “27 AB üyesi ülkeden 21’inde zorunlu askerlik yoktur. 28 NATO ülkesinin ise 23’ünde profesyonel ordu mevcut. Özellikle 2000’lerin başından itibaren dünyada zorunlu askerliğin yerini giderek profesyonel ordulara bıraktıklarını söylemek yanlış olmaz. Bu bağlamda zorunlu askerliğin kaldırılması, bu sisteme devam edilecekse de vicdani ret hakkının Türkiye’nin de tanıması gerekmektedir” dedi.

VİCDANİ RET BİR HAKTIR

Avrupa Konseyi üyesi ülkeler arasında vicdani reddi hak olarak tanımayan sadece Türkiye ile Azerbaycan bulunduğuna dikkat çeken Erdoğmuş, vicdani retle ilgili dünyanın farklı ülkelerinden örnekler verdi ve ekledi: “Şu an yürürlükte olan anayasaya göre de vicdani ret bir insan hakkıdır. Anayasanın 90. maddesi uluslararası sözleşmeleri iç hukuktan daha üstün ve geçerli tutar. Türkiye’de vicdani ret yasasının olmayışı bu talebi bir hak olmaktan çıkarmaz. Türkiye’nin altında imzası olan iki büyük sözleşme vicdani ret talebine hukuku dayanak oluşturur. Birleşmiş Milletler medeni Haklar sözleşmesi ve Avrupa İnsan Hakları sözleşmesi, ‘Din ve vicdan özgürlüğü bağlamında vicdani ret’i insan hakkı olarak tanımlar.”

 YURTTAŞ PARA KAYNAĞI

Düzenlemeyle bedelli askerlik 31 bin TL üzerinden kalıcı hale getiriliyor. Bedelli askerlikte yaş sınırının kaldırılması ve uygulamanın kalıcı hale getirilmesinin ülkenin içine düşürüldüğü ekonomik krizden kaynaklandığını düşündüklerini belirten Erdoğmuş, “AKP yurttaşı yine tabir-i caizse para kaynağı olarak görmektedir. Bu yaklaşımı etik ve ahlaki bulmadığımızı söylemek isteriz. Zorunlu askerlik kaldırılmalıdır. Bu yoksa vicdani ret hakkı tanınmalıdır. Ancak bunları kabul etmeyen bir siyasi iktidar söz konusudur. O halde olması gereken herkesten geliri ölçüsünde bedelli ücretinin tahsil edilmesidir. Aksi durumun zenginlerin kayırıldığı bir durumu ortaya koymaktadır” dedi.