İstanbul Valisi'nden Bilal Erdoğan’a övgü yağmuru

İstanbul Valisi'nden Bilal Erdoğan’a övgü yağmuru

İstanbul Valisi Vasip Şahin, TÜRGEV bünyesindeki Tepeüstü Özel Palet İlkokulu ve Özel Yeşilvadi Palet Kreş ve Gündüz Bakımevi'ni ziyaret etti.

İzmir’de imam hatip lisesi müdürleriyle görüşen Bilal Erdoğan, İstanbul’da da Vali Vasip Şahin’i ağırladı. Vali Şahin,  TÜRGEV Yönetim Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan’ı övgüye boğdu.

İstanbul Valisi Vasip Şahin, TÜRGEV bünyesinde yer alan Özel Palet Eğitim Kurumları’ndaki Montessori eğitim metodunun, milli eğitimde yaşanan sıkıntılara çözüm olabilecek nitelikte uygulamalara sahip olduğunu söyledi.

Vali Şahin, Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı (TÜRGEV) bünyesinde hizmet veren Palet Eğitim Kurumları’nın Tepeüstü Özel Palet İlkokulu ve Özel Yeşilvadi Palet Kreş ve Gündüz Bakımevi’ni ziyaret etti.

Vali Şahin’e okulda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu ve TÜRGEV Yönetim Kurulu Üyesi Bilal Erdoğan, Palet Eğitim Kurumları Genel Müdürü Reyhan Uzuner, Palet Eğitim Kurumları Eğitim Koordinatörü Amna Rehmane, Tepeüstü Özel Palet İlkokulu Müdürü Fatma Şengül ile Okul Müdürü Hülya Öztürk Akkaya eşlik etti.

Şahin, beraberindekilerle okulların sınıfları, etkinlik ve spor alanlarında incelemelerde bulundu. Vali Şahin, aralarında Bilal Erdoğan’ın oğlu Ömer Tayyip Erdoğan’ın da bulunduğu okulun minik öğrencileriyle sohbet etti.

Bilal Erdoğan, müzik sınıfında kendisinin de öğrencilik yıllarında ut çaldığını belirterek, okulda kullanılan enstrümanların özel olarak yapıldığını, çocuklara Türk müziği ve bestekarlarının öğretildiğini dile getirdi.

 ”En temel farklılık öğretmenin rolü”

Bilal Erdoğan, Vali Şahin’e, 2011′de kurulan okullarında uygulanan Montessori eğitim sistemi hakkında bilgi verdi.

Pek çok ülkede 100 yılı aşkın süre boyunca başarılı şekilde uygulanan Montessori eğitim yöntemini, “Türkiye’de hakkıyla uygulayabilir miyiz?” düşüncesiyle yola çıktıklarını ifade eden Erdoğan, şunları aktardı:

“Özellikle ilk sene çok zorlandık. Bunun sebebi, Türkiye’de Montessori eğitimi almış öğretmenlerin, materyallerin, Montessori eğitimiyle ilgili akreditasyon olmayışıydı. Bu konuda daha uzmanlık sahibi insanları yurt dışından
getirdik. İtalya ve Avrupa’nın başka yerlerinde görüşmeler yaptık. Hizmet içi eğitimler düzenledik. Her öğretmenimize 300 saati aşkın bir eğitim verdik.

Öğretmenlerimizi seçerken tecrübeli olmalarından ziyade Montessori’ye olan heveslerini, açıklıklarını dikkate aldık. Çünkü öğretmenlerimiz başka bir metodolojiyle kendilerini bağlamış olmasınlar, yeni bir şeye açık olsunlar istedik. Bizde farklı eğitim dendiğinde hemen ders saatleri, müfredat, şunun ya da bunun öğretilmesi akla geliyor ama usul dediğimiz zaman en önemli değişken sınıfta öğretmenin rolüdür. Montessori’de en önemli farklılık öğretmene öğretmen denmemesi, rehber denmesidir. Öğretmenin görevi, sınıfta çocukları toplayıp doğrudan dersi anlatarak, sözünü geçirmeye çalışarak öğretmeye çalışmasından ziyade bir rehber olarak çocukların hayatlarını gözlemleyerek, onlara çok az dokunarak doğru tarafa gitmesini sağlamaktan ibarettir.”

Okulda Montessori metodunu tüm yönleriyle uyguladıklarını aktaran Erdoğan, “Ancak biz bu metodu uygularken kesinlikle kendi kültürümüzden ve meşrebimizden, dini değerlerimizden kopmadan, bilakis bunları eğitimin tam merkezine oturtmak suretiyle uyguluyoruz” diye konuştu.

Okulda uygulanan yöntemin belirgin bir farklılığının da karışık yaş gruplarından oluşan sınıflar olduğunu dile getiren Erdoğan, “3 yaş öncesi bir grup, 3-6 yaş bir grup, ilkokul 1-2 bir grup, ilkokul 3-4 bir grup şeklinde sınıflarımızı yapıyoruz. Bu karışık yaş gruplarından maksadımız, büyük çocukların küçük çocuklara öğretmesi imkanını oluşturmak. Çünkü çocuklar birbirinden çok daha hızlı ve rahat bir şekilde öğreniyorlar ve aynı zamanda bu büyük çocukların merhamet ve liderlik özelliklerinin de gelişmesine katkıda bulunuyor. Küçük çocuklar için de daha hızlı bir öğrenme sürecini gerçekleştiriyor. Veliler genelde ‘Büyük çocuklar, küçük çocukları ezmez mi?’ gibi bir endişeyi taşıyorlar ilk etapta ancak öğretmenin sınıfta kurduğu ‘hazırlanmış çevre’ dediğimiz ortamda bu değil bilakis merhamet ve liderlik özelliklerini pekiştirme imkanı oluşturuyor” ifadelerini kullandı.

Daha önce sistemi görmemiş velilerin “Hiç gürültü duymuyoruz. Bütün çocuklar dağınık olmasına rağmen herkes bir şey yapıyor. Niye gürültü yapmıyor? Neden koşuşmuyorlar?” diye sorduklarını aktaran Erdoğan, “Bazı insanlar Montessori’yi çok serbest, bazıları çok katı olarak eleştiriyor. Sınırları çizilmiş alanda bir özgürlük tanımı var. Bazı kurallar var, bunlardan taviz verilemez” dedi.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın son dönemde özgün müfredat çalışmalarını desteklediğini, kendilerinin de akademisyenlerle bu konuda bir çalışma başlattıklarını ifade eden Erdoğan, “Bu programı Talim Terbiye Kurulu’na onaylatma imkanı bulursak okulumuz kendi programını işleten ve Milli Eğitim’in o şekilde tanıdığı bir okul olacak” diye konuştu.

Vali Şahin’in “Okula alırken bir seçim yapıyor musunuz?” sorusu üzerine İlkokul Müdürü Fatma Şengül, “Başarılı öğrencileri toplayalım” gibi bir düşünceleri olmadığını, özel eğitim alması gereken çocukları da okullarına kabul
ettiklerini ve bu çocuklarda da çok ciddi ilerlemeler yakaladıklarını aktardı.

Şengül, aile ile okul iş birliğinin Montessori sisteminde çok önemli olduğunu, çocuğun yanı sıra ailenin de sisteme adaptasyonuna baktıklarını ifade etti.

 Vali Şahin’den teşekkür

Vali Şahin ise AA muhabirine yaptığı açıklamada, daha önce okul hakkında duyumlar aldığını belirterek, şöyle dedi:

“Merak ettiğim için de okulu ziyaret etmek istedim. Çok farklı, mevcut eğitim sistemimizde yaşadığımız birtakım sıkıntılara çözüm olabilecek uygulamalar gördüm. İnşallah buradaki okul hem bir pilot okul olarak hem bir müessese olarak milli eğitimdeki temel uygulamalarımıza, özellikle eğitim metotlarımıza yeni bir katkıda bulunur, bir alternatif olarak yeni bir soluk aldırır diye ümit ediyorum.

Yer yer kendi klasik eğitim motiflerimizden de birtakım unsurlar gördüm. Bu hem mevcut kendi tecrübemizden hem Batı’da geliştirilmiş Montessori eğitim metodundan zannediyorum ortaklaşa oluşturulmuş güzel farklı bir eğitim metodu. Bunun da çocukların kendi başına ve bir birey olarak öğrenmesi, kendine yetmesi ve özgürlük alanlarını kendi kendine tanımlayabilmesi, onu fark edebilmesi noktasında da çok faydalı olduğunu düşünüyorum.”

Vali Şahin, Bilal Erdoğan, Palet Eğitim Kurumları Genel Müdürü Reyhan Uzuner ve yöneticiler ile sisteme destek veren velilere teşekkür etti.