Kabine değişikliğiyle ilgili gündemi sarsacak Tansu Çiller iddiası

Kabine değişikliğiyle ilgili gündemi sarsacak Tansu Çiller iddiası
Güncelleme:

AK Parti yönetimindeki değişiklik sonrası gözler kabineye çevrildi. Haftalardır konuşulan kabine değişikliğine çevrilirken Tansu Çiller'in yeni kabineye gireceği iddiası gündeme bomba gibi düştü.

AK Parti'nin dün Ankara'da gerçekleştirilen 7. Olağan Kongresi'nde yeniden genel başkan seçilen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 75 kişilik Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) üyeleri arasından partinin A takımı olarak nitelendirilen 17 kişilik Merkez Yürütme Kurulu (MYK) üyelerini belirledi. Bu gelişmelerin ardından uzun zamandır konuşulan kabine değişikliği iddiaları daha güçlendi.

 Kulislerde birçok isim konuşulurken, gündemi değiştirecek bir iddia da MAK Araştırma'nın sahibi Mehmet Ali Kulat'tan geldi. KRT TV canlı yayınında konuşan Kulat, "İlk kez söylüyorum. Kesin niteliğinde verilmiş bir bilgi değil ama eski bir başbakanın önümüzdeki günlerde dışişleri bakanı olması gibi bir ihtimal var. İsim de söyleyeyim; Tansu Çiller bu görev için konuşuluyor. Amerikalılarla geçmişte olan diyaloğundan dolayı böyle bir konu gündemde şu anda" iddiasında bulundu.

TANSU ÇİLLER KİMDİR ?

Tansu Penbe Çiller (24 Mayıs 1946, İstanbul): Türk ekonomist, akademisyen, siyasetçi ve 22. Türkiye Başbakanı.

Gazetecilik ve valilik yapmış olan Milas doğumlu Hüseyin Necati Çiller ile Rumeli Türklerinden, Selanikli Muazzez Çiller'in (1909-1995) tek çocuğu olarak dünyaya geldi. İstanbul, Fındıklı’da, İsmet İnönü İlkokulu’na kaydoldu.

Ardından, babası Necati Çiller’in Bilecik Valisi olarak atanmasıyla, 1953 yılında, Bilecik Edebali İlkokulu’nun beşinci sınıf öğrencisi oldu.

Babasının milletvekilliği adaylığı için emekliye ayrılmasıyla tekrar ailesiyle İstanbul'a dönen Çiller, Demokrat Parti'nin, okulunun adını değiştirmesiyle ilkokul diplomasını İsmet İnönü değil Namık Kemal İlkokulu’ndan aldı.

Necati Çiller, Muğla'dan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) adayı olarak katıldığı 1954 seçimleri'nde seçilemedi.

Arnavutköy Amerikan Kız Koleji mezunu olan Tansu Çiller, 1967'de Robert Kolej Yüksek Okulu'nun (bugün Boğaziçi Üniversitesi) Ekonomi Bölümü'nü bitirdi.

1963'te Özer Uçuran'la evlendi. Eşiyle birlikte ABD'ye giden Çiller New Hampshire Üniversitesi'nde yüksek lisans çalışmasını tamamladı (1969).

Doktorasını Connecticut Üniversitesi'nde verdi (1971), doktora üstü öğrenimini Yale Üniversitesi'nde devam ettirdi. 1971-73 arasında Franklin & Marshall College'da yardımcı profesör olarak çalıştı.

1974 ve 1975 yıllarında Boğaziçi Üniversitesi'nde asistan profesör olarak görev aldı. 1978 yılında doçent, 1983 yılında profesör oldu. Tansu Çiller'in ekonomi üzerine 9 yayını bulunmaktadır.

BAŞBAKANLIĞI

Çiller'in, hükümetin başına geçmesini izleyen iki hafta içinde Sivas (2 Temmuz) ve Başbağlar (6 Temmuz) katliamları yaşandı. 10 Ekim 1993'te Avrupa Konseyi toplantısı için gittiği Viyana'da, Kürt sorununun çözümü yolunda "BASK modeli"ni telaffuz etmesine rağmen, daha sonra tam aksi yönde seyreden bir rotaya yöneldi.

Körfez Savaşı'ndan sonra Irak'ın kuzeyinde meydana gelen iktidar boşluğundan yararlanarak eylemlerini giderek tırmandırmakta olan PKK’yı ileri düzeyde zayıflatacak bir politika izlemeyi tercih etti. Operasyonun ardındaki kilit isim olan dönemin Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş, terörle mücadelede Çiller ile uyumlu çalışmalarıyla tanındı.

Ayrıca verilen düşük yoğunluklu savaş nedeniyle Türk Silahlı Kuvvetlerinin modernleşmesi çalışmalarına katkı vermiş ve PKK'nın ABD yönetimi tarafından terörist örgütler listesine alınmasını sağlamıştır. PKK'ya karşı başlatılan sert önlemler ise özellikle Güneydoğu Anadolu'da yaygın insan hakları ihlallerine neden oldu. 1994 yılının kasım ayında gerçekleştirdiği ziyaretle İsrail'e giden ilk Türkiye başbakanı oldu.

SUSURLUK KAZASI

3 Kasım 1996'da Balıkesir'in Susurluk ilçesi yakınlarında yaşanan trafik kazasında, bir kamyonun çarptığı 06 AC 600 plakalı Mercedes marka siyah renkli otomobilin içindekilerden Emniyet müdürü Hüseyin Kocadağ, üzerinde Mehmet Özbay kimliği bulunan Abdullah Çatlı ve Melahat Özbay sahte kimlikli Gonca Us ölmüş, DYP Şanlıurfa Milletvekili Sedat Bucak yaralı olarak kurtulmuştu.

Kazanın oluş şekli, otomobildeki kişilerin ilişkileri ve bulunan silah ve dökümanlar devlet-mafya-siyaset üçgeninden yoğunlaşan tartışmaları başlattı. Çiller 26 Kasım 1996 tarihinde yapılan DYP Meclis Grubu konuşmasında kazayla ilgili olarak "Bu millet uğruna, ülke uğruna, devlet uğruna kurşun atan da yiyen de her zaman bizim için saygıyla anılır. Onlar şereflidirler..." yorumunu yaptı.

Çiller'e en yakın isimlerden biri olan İçişleri Bakanı Mehmet Ağar kazadan çok kısa bir süre sonra istifa etti (8 Kasım 1996). Koalisyonun özellikle DYP kanadını etkileyen bu kaza, kısa süre sonra Sürekli Aydınlık İçin Bir Dakika Karanlık Eylemlerinin başlamasına neden oldu.

ANASOL-D hükümetinin kurulmasıyla DYP yaklaşık 6 yıl sonra muhalefete geçti. 18 Nisan 1999 genel seçimlerinde DYP'nin oyları yüzde 12'ye geriledi. Tansu Çiller aday olduğu İstanbul 3. seçim bölgesinde, ancak CHP'nin yüzde 10'luk seçim barajını aşamamasıyla milletvekili seçilebildi.

1999'un kasım ayında yapılan DYP 6. Olağan Kongresinde tekrar ve son kez genel başkan seçildi. Çiller, 1228 delegenin oy kullandığı genel başkanlık seçiminde 922 oy alırken, en büyük rakibi durumundaki Köksal Toptan 280 oy aldı.

2001 yılında anamuhalefet partisi Fazilet Partisi'nin (FP) Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılması ve Millî Görüş hareketinin bölünmesiyle DYP anamuhalefet partisi, Çiller de anamuhalefet partisi lideri oldu. Çiller'in Muğla'dan aday olduğu 3 Kasım 2002 genel seçimlerinde DYP yüzde 9,54 oranında oy alarak çok küçük bir farkla yüzde 10'luk seçim barajını aşamayarak TBMM dışında kaldı.

DYP'nin muhalefette olmasına rağmen oy kaybederek baraj altında kalması Çiller'e sert eleştirilerin yönelmesine neden oldu. Çiller 9 Kasım tarihinde yaptığı basın toplantısında bir sonraki kongrede adaylığını koymayacağını açıkladı. 14-15 Aralık 2002 tarihlerinde yapılan DYP 7. Olağan Büyük Kongresi'yle genel başkanlığı sona erdi ve aktif siyasetten çekildi.

2012'de Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü 28 Şubat soruşturması kapsamında “mağdur” ve “tanık” olarak ifade verdi. 19 Aralık 2014'te İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 28 Şubat davası kapsamında talimatla 'şikayetçi' sıfatıyla ifade verdi.

İyi derece İngilizce ve Almanca bilen Tansu Çiller, Özer Uçuran Çiller ile evli olan iki çocuk annesidir.

Hakkında yazılan kitaplar
Faruk Bildirici, Maskeli Leydi (1998)
Yavuz Gökmen, Sarışın Güzel Kadın (1999)
Turan Yavuz, İkinci Vatan-Tansu Çiller'in ABD Macerası (1999)

Tansu Çiller haberleri için tıklayın