Kadir İnanır'dan seçim süreci çıkışı

Kadir İnanır'dan seçim süreci çıkışı

Kuzey İrlanda barış sürecini inceleyen Kadir İnanır'dan Türkiye'deki çözüm süreci için çarpıcı yorumlar..

Kuzey İrlanda barış sürecini inceleyen ve Birleşik Krallık ile İrlanda’yı kapsayan geziye katılan akil insanlardan Kadir İnanır, ‘çözüm süreci’ için ‘Süreçten elini çekenin eli yanar’ dedi.

Londra merkezli sivil toplum kuruluşu Demokratik Gelişim Enstitüsü (DPI) Türkiye’den akil insanların katılımıyla Birleşik Krallık ve İrlanda’ya bir gezi düzenledi. Varlık amacını ‘barış ve demokrasinin inşası için kamusal diyaloga katkı sağlamak, taraflara karşılaştırmalı çalışmalarda bulunma imkânı sağlamak’ olarak belirten DPI’in gezisinde İngiltere ve İrlanda’da IRA deneyimine yönelik temas ve eğitimler gerçekleştirildi. Geziye katılan akil insanlardan Kadir İnanır, Türkiye’ye barış gelene kadar en önde yer alacağını söyledi.

Birleşik Krallık’a bağlı Kuzey İrlanda’nın başkenti Belfast ve İrlanda Cumhuriyeti’nin başkenti Dublin’e gerçekleştirilen ziyaret Kuzey İrlanda barış sürecini mercek altına alıyor. Programı Türkiye’de Kürt meselesinin demokratik yollardan çözümü için önemli kılansa katılımcıların akil adamlar olması...
 
Aralarında Etyen Mahçupyan, Ali Bayramoğlu, Oral Çalışlar, Kadir İnanır, Vahap Çoşkun, Ahmet Faruk Ünsal, Öztürk Türkdoğan, Yusuf Şevki Hakyemez, Erol Katırcıoğlu, Avni Özgürel gibi akil insanların yanı sıra geziye Başbakanlık müşaviri Sevinç Özcan, akademisyen Nazan Haydari Pakkan da katıldı. Akil adamlar grubunun karşılaştırmalı çalışma ziyareti 4 gün sürecek.
 
İrlanda Dışişleri Bakanlığı’nın ortaklığıyla gerçekleştirilen başlığı ‘Barışı rayda tutmak’. 19 Nisan tarihinde başlayan programda, ilk akşam yemeğini Türkiye’nin İrlanda Büyükelçisi Necip Egüz verdi. Ertesi gün ise Dublin’de, Kuzey İrlanda’da çatışmayı bitiren 1998 tarihli “Good Friday” (Hayırlı Cuma) anlaşmasıyla ilgili bir çalıştay düzenlendi. Çatışma çözümü ve kalıcı barış sağlama konularında Kuzey İrlanda örneği masaya yatırılırken, karşılaştırmalı eğitim İrlanda Dışişleri ve meclisinde yuvarlak masa toplantılarında devam etti. Akil adamlar dün Hayırlı Cuma anlaşmasına imza atan Kuzey İrlanda’nın eski başbakanı Bertie Ahern’le görüştü. Çatışmanın çözümünde üçüncü taraf görevinin üstlenen Amerikalı Senatör George Mitchell görüşme de programda yer alıyor.  
 
‘Elini çekenin eli yanar’
 
Akil adamlar heyetinde yer alan Kadir İnanır, Belfast’taki temasları sırasında Milliyet’in sorularını yanıtladı. İnanır, İrlanda’daki temaslarını şu sözlerle değerlendirdi: “Olumlu gidiyor. Bizde olanların geçmişini görüyoruz. Tabii onlarda din faktörü baskın. Bize kendi geçirdiklerini içtenlikle anlatıyorlar. Bilgileriyle dünyada benzer sorunlara yardımcı olmaya çalışıyorlar. Esas kavganın yaşandığı Belfast’a bugün geçiyoruz.”
 
İnanır “İzleme Komitesi’nde yer alacak mısınız?” sorusuna “Henüz belli değil. Komite belli olunca konuşalım” yanıtı verirken, “Barış süreci nasıl gidiyor?” sorusunu ise şöyle yanıtladı: “Türkiye’de barış talebi yüzde 30’dan yüzde 70’lere çıktı. Mutlaka barış kazanacak. Bu süreçten elini çekenin eli yanar.”
İnanır, “İzleme Komitesi İmralı ve Kandil’e gidecek mi?” sorusu üzerine ise “Komite açıklandıktan sonra belli olur. Bu ülkede barış gelene kadar mücadelenin en önünde beni göreceksiniz” dedi.
 
Kuzey İrlanda nasıl çözüldü?
 
Kuzey İrlanda’nın İngiltere’ye bağlı kalmasını isteyen Protestan birlik yanlıları ile bölgenin İrlanda Cumhuriyeti’ne katılmasını isteyen Katolikler arasındaki yüzyıllara dayanan anlaşmazlık adanın güneyinin 1937’de tamamen bağımsız olmasıyla körüklendi. Katolik Cumhuriyetçilerin silahlı örgütü IRA’nın eylemleri 1970’lerde şiddetlendi. İngiliz askerlerinin tepkisinin de sertleşmesiyle bölge 30 yıl boyunca şiddetin gölgesinde yaşadı, 3 bin 700 kişi öldü. 1994’te IRA silah bıraktı. İngiltere ve İrlanda hükümetleri ile Kuzey İrlanda’daki partilerin sürdürdüğü barış görüşmelerinin sonucunda 1998 tarihli “Good Friday” (Hayırlı Cuma) anlaşmasında Katolik ve Protestanların temsil edileceği birlik hükümeti öngörüldü. 2005’te IRA, İngiltere’den bağımsızlık hedefinden vazgeçtiğini, şiddeti reddederek silahsızlanma kararı aldı.