''Kamuoyu 17 yıllık iktidar boyunca gizli kalan pek çok şeyi öğrenecek''

''Kamuoyu 17 yıllık iktidar boyunca gizli kalan pek çok şeyi öğrenecek''
Güncelleme:

AK Parti'nin içinden kopuşları ve Ahmet Davutoğlu ile Ali Babacan'ın yeni parti çalışmalarını değerlendiren Murat Yetkin, ''Kamuoyu 17 yıllık iktidar boyunca gizli kalan pek çok şeyi öğrenecek'' dedi.

Eski Bakan Ali Babacan ile eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun yeni parti hazırlıkları sürerken, AK Parti içinde yaşanan kriz giderek derinleşiyor. Kayyuma devredilmeye hazırlanan İstanbul Şehir Üniversitesi’ne ilişkin başlayan tartışma, AK Parti’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın eski yol arkadaşlarını dolandırıcılıkla itham etmesinin ardından alevlendi. Bir dönem birlikte yürüyen yol arkadaşlarının hukuksuzlukları, ortaklık bozulunca teker teker ortalığa saçıldı. Erdoğan, yeni oluşumlara karşı partisinin tabanını bir arada tutmaya çalışırken, taraflar arasında restleşmeler yaşandı. Tartışmanın odak noktasında yer alan İstanbul Şehir Üniversitesi’nin üzerine kurulu olan TEKEL arazisine ilişkin konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tahsisini ben yaptım, malum şahıs başbakan olunca mülkiyet devrine dönüştürdü” itirafında bulundu.

Eski iktidar ortaklarını hedef alan Erdoğan’a yanıt eski Başbakan Davutoğlu’ndan geldi. Davutoğlu, “Madem başbakana dolandırıcılık iftirasında bulunulmuştur, o zaman şu anda görev yapanlar da dahil olmak üzere bütün cumhurbaşkanları, başbakanlar, onların birinci ve ikinci derece hısım ve akrabalarının mal varlıkları TBMM’de gerekli komisyonlar kurularak araştırılmalıdır” dedi.

TARAFLARIN KİRLİ ÇAMAŞIRLARI ORTAYA DÖKÜLDÜ

Gazeteci-Yazar Murat Yetkin, Erdoğan’ın sözlerinin, partilerini kurma hazırlığında bulunan Davutoğlu ve Babacan’ın kampanyalarından duyduğu rahatsızlığı gösterdiğini belirtti. “Her iki siyasetçinin de kampanyalarının merkezine ‘dürüstlük’ meselesini koyması, AK Parti’nin Erdoğan’ın mutlak iradesi altında geldiği aşamaya yönelik en önemli eleştirilerden olan yolsuzluk iddialarını ellerinden almayı amaçlıyor” diyen Yetkin, “Bu çerçevede Şehir Üniversitesi özelinde Şimşek ve hatta Gül’ün adını da anması, topyekün cephe açmaya hazır olduğunun işareti. Aynı konuşmada durduk yerde Cumhur İttifakı’nın bölünemeyeceğini söylemesi ise hem bu yönde bir endişesi olduğuna, hem de MHP ve lideri Bahçeli’yi AK Parti’den çıkması muhtemel yeni partilere karşında yanında görmek istediğine işaret ediyor” ifadelerini kullandı.

BirGün'den Mehmet Emin Kurnaz'ın haberine göre, Davutoğlu’nun anında rest çekmesi ve aile servetlerinin karşılaştırılmasını önermesinin önemli olduğuna vurgu yapan Yetkin, “Tarafların bütün çamaşırları ortaya dökmemesi için o mahallelerden sözü geçen kişilerin devreye girip ‘durun, siz kardeşsiniz’ deyip demeyeceğini bilmiyoruz ama bu olmazsa kamuoyu 17 yıllık iktidar boyunca gizli kalan pek çok şeyi öğrenecek demektir” şeklinde konuştu.

"AMAÇ BEDELSİZ DEVİR İŞLEMİYDİ"

TEKEL arazisinin Şehir Üniversitesi’ne devrine ilişkin açıklamalarda bulunan TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi Başkanı Esin Köymen, “Her iki taraf da Mimarlar Odası’nı işin içine katarak bu işi başka türlü bir şeye çevirdiler” dedi.

“2009 yılından itibaren Mimarlar Odası açısından devam eden bir süreç var” diyen Köymen, “Burası doğal sit alanı olduğu için biz bu koruma amaçlı imar planını onaylayan koruma kurulunun kararına ilişkin iptal davası açtık. Ardından uygulama imar planı yapıldı, ona da dava açtık ve bu davalar devam ederken de öğrendik ki bu bahse konu üniversite alanı olarak tescili yapılan ve planlanan alanın üniversiteye devri bedelsiz olarak yapılmış. Bedelsiz devrin iptali davasını ise 2015 yılında açtık. 2018’in sonunda önce yürütmeyi durdurma kararı alındı. Ardından da Danıştay bedelsiz devri iptal etti. Aslında süreç bu” diye konuştu.

Sürecin, özel bir üniversiteye bedelsiz devir işlemi yapmak şeklinde planlandığına dikkat çeken Köymen sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu bizim açımızdan bütün o davaların sonucunda bir mücadeledir. Cumhurbaşkanı da kendisi söyledi zaten ‘En güzel araziyi bir şehir üniversitesine kullanım hakkıyla vermiştik’ dedi. Bedelsiz devrettiklerini söylerken de aslında o zaman ilişkileri iyi olan bir yapıyı koruduğunu da açıkça ifade etmiş oldu. Ama biz bu kavganın hiçbir yerinde değiliz.”

NE OLMUŞTU?

Tartışmanın gündeminde yer alan İstanbul Şehir Üniversitesi’nin kampüs olarak kullandığı eski TEKEL arazisi üniversiteye bedelsiz olarak devredilmiş, arazinin kullanım hakkı girişimi davalara takılmıştı. Sadece eğitim faaliyetleri için kullanılacağı şerhinin düşüldüğü kararda, dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu ile dönemin Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in de ismi vardı. Üniversite bunun ardından Halkbank’tan aldığı yatırım kredilerini de kullanarak arazide bir kampüs kurdu ve 2017’de buraya taşındı. Ancak bu sırada davalar devam ediyordu. Mimarlar Odası’nın arazinin bedelsiz tahsis edildiğine ilişkin açtığı davayı taşıdığı Danıştay, 2018’de bu suçlamayı haklı buldu. Halkbank ise Danıştay’ın kararını da gerekçe göstererek, üniversiteye tahsis ettiği kredi limitlerinin kullanımını durdurdu sonra da tüm bankalardaki varlıklarına tedbir koydu.
 

Murat Yetkin'in yazısının tamamı için...