Kılıçdaroğlu: Ayasofya'yı Atatürk'e hakaret etmek için mi açtınız?

Kılıçdaroğlu: Ayasofya'yı Atatürk'e hakaret etmek için mi açtınız?
Güncelleme:

Partisinin grup toplantısında konuşan CHP lideri Kılıçdaroğlu, Ayasofya'da Atatürk'e hakaret eden imam Mustafa Demirkan'a ''O meczup, Mustafa Kemal Atatürk'ün, İstanbul işgal altındayken Dolmabahçe'nin önünde yabancılara ait savaş gemilerini gördüğü zaman 'geldikleri gibi gidecekler' dediğini biliyor mu acaba?'' diyerek tepki gösterdi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısından açıklamalarda bulundu.

Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Ayasofya'da Atatürk'e lanet okuyan imamla ilgili sözlerini değerlendirdi ve şunları söyledi:

 Sayın Bahçeli de konuşmuş, açıklamalarda bulunmuş güzel. Bahçeli'nin Atatürk'e sahip çıkması çok güzel başımızın üstüne. Ama asıl kızılması gereken bu meczup mu? Bu meczup bu konuşmayı kimin önünde yapıyor? Devlet önünde yapıyor. O devlet ricalinden biri çıkıp sen ne diyorsun dedi mi? Demedi.

Ben Bahçeli'ye soruyorum "Sen kime kızıyorsun arkadaş?" Bunu orada görevlendiren, o çocukları bu meczuba teslim eden kim? Hangi kafa? O meczubu orada nasıl tutarsınız? Atatürk bizim ortak değerimizdir. Atatürk hepimizin sevgi duyduğu bir kişidir.

Bahçeli "Atatürk bizim kırmızı çizgimizdir" diyor ama o çizgi biraz uzayıp Saray'a ulaşınca renk değiştiriyor. Renk değişmeyecek arkadaş. Renk değiştiği andan itibaren bu iş olmaz, sözlerin havada kalır.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkan satır başları:

İKİZDERELİLERİN MÜCADELESİ

İkizdere'den gelen kadın kardeşlerimiz sadece suyu, ağacı, havayı değil bütün canlıları kurtarmak istiyorlar. Onların verdiği mücadele sadece bugünün değil geleceğin de mücadelesidir. Onların çocukları da doğayı görmek, tüm güzellikleri içselleştirmek ister. 

Mantığı talan olan bir siyasi anlayış her türlü zorluğu çıkarıyor. Neredeyse bir orduyu görevlendirecek. Ama siz kadınlar isterseniz bir orduyu devirirsiniz. İkizdereliler güçlerini farkındalar. Toplumun her kesiminden destek alıyorlar. Çünkü tabiatı korumak hepimizin ortak görevi.

Siyasi görüşlerimiz farklı olabilir ama ağaç hepimiz için, kuşlar hepimiz için, onlar yaşayacak ki biz de geleceği kurtaralım. Eko sistemi koruyalım. Öncülüğünü İkizdereli kadınlar yapıyor, biz de gurur duyuyoruz.

Ayşe Begüm Onbaşı altın madalyayı kazandı, kendisine teşekkür ederiz. Başta bu sporcuya sahip çıkan Mansur Yavaş ve EGO spor kulübü yöneticilerine teşekkür ediyoruz. Anadolu Efes şampiyon oldu, bizi mutlu ettiler. Hem Ayşe Begüm Onbaşı'na hem de Anadolu Efes'i yürekten tebrik ediyoruz.

 ISPARTA VE BURDUR ZİYARETİ 

Perşembe günü Isparta ve Burdur'daydık. Vatandaşlarla konuştuk. Sabahın 5'inde gül toplamaya gittim kadınlar ile birlikte. Sorunlarını anlattılar. Onların sorunlarını çözmek bizim boynumuzun borcudur. Aldıkları yevmiye çok düşük, sigortaları var mıdır o da tartışmalı.

Isparta'nın korunması lazım. Isparta'nın aynı zamanda gül sektörünün merkezi olması dışında merkezin büyütülmesi lazım. Elde edilen ürünler yurt dışına satılıyor, altından daha kıymetli ama siyasetçi bunu kavrayamadı. Taban fiyatın bu yıl en az 7 buçuk lira olması lazım.

Hükümet yetkililerine sesleniyor, bu rakamı pahalı buluyorsanız sen de benim gibi gidersin sevgili Erdoğan, sabahın köründe gül toplarsın az mı çok mu görürsün.

"20'YE YAKIN KÖY ALDATILDI"

Rahmetli Süleyman Demirel, Isparta'ya büyük hizmetler etti. Bunlar iktidar oldular 2011 yılında 'Su kanalları boşverin, durdurun. Kapalı devre sulama yapacağız' dediler. Tam 10 yıldır her seçimde giderler, vaatlerde bulunurlar, oylarını alırlar Ankara'ya dönerler, unuturlar.

 Biz unutmayacağız, gereğini yapacağız. Onlar size önem vermedi, biz size önem veriyoruz. Onlar size yalan söylediler, biz ise asla yalan söylemeyeceğiz. Temiz, ahlaklı, dürüst siyaseti biz getireceğiz.

20'ye yakın köy aldatılmış vaziyette. Bu köylerin tamamı, ağırlıklı olarak AK Parti'ye oy veren köyler. Sen oyunu verdin, vaatler verildi sana. Bir dahaki seçimde, yalan söyleyene oy verme kardeşim. 

VERDİĞİNİZ MÜCADELE İKİZDERE MÜCADELESİ DEĞİL

İkizdereli kadınlar, siz de diğer kadınlara örnek oldunuz. Verdiğiniz mücadele İkizdere mücadelesi değil. Bir hak, bir hukuk mücadelesi. Siz mücadelenizi verin biz sizin arkanızdayız. 

Rizeli kardeşlerim, Artvinli kardeşlerim, yıllardır hakkınız verilmiyor. AK Parti, Türkiye'ye yıllardır dışarıdan çay getiriyor. Biz ithalatını kesinlikle yasaklayacağız. Kaçak çayı da meydana koyup, dibine kibriti vereceğiz ve yakacağız.

NORMALLEŞME KURALLARI

Normalleşme konusunda birkaç noktada iktidarın dikkatini çekmek bizim görevimiz. Aşılamada öncelikle iş yerlerinde çalışanlar ve sahipleri öncelikli olmalı. Bu olduğu takdirde daha sağlıklı bir süreç başlar. Kiralarda stopaj kalkmalı, gayrimenkul sahiplerinin yükünü neden kiracılara yıkıyorsunuz? Kaldırın bunu.

İcra daireleri; bırakın bunu arkadaşlar. Adam bir nefes alsın, dükkanını yeni açtı parası olsa zaten krallar gibi yaşayacak biraz erteleyin insanlar nefes alsın. Esnaf kefaletten alınan kredi faizlerini erteleyin, biz sileceğiz ama bunlar silemez. Esnafın kredi kartı borcunun da faizsiz olarak ertelenmesi lazım.

ATATÜRK'E HAKARETE TEPKİ

Her ulus, her millet kendi tarihi içindeki acı olayları da, sevineceği olayları da belleğinin bir yerinde tutar. Ama devlete büyük hizmetler vermiş kişileri hep saygıyla anar. Çünkü bu işin partisi olmaz. Bugün aramızdan ayrılan insanlara eğer söz edeceksek saygıdan söz etmeliyiz, sevgiden söz etmeliyiz. Saygı, sevgi temel kural olmalıdır. Ayasofya Camisi'ni açtılar. Cami'de görev yapan imamların, sevgiyi, saygıyı, hoşgörüyü anlatması lazım. Dert varsa dertler ve çözümler konusunda toplumu aydınlatması lazım. 

BAHÇELİ'YE TEPKİ

Sayın Bahçeli de konuşmuş, açıklamalarda bulunmuş güzel. Bahçeli'nin Atatürk'e sahip çıkması çok güzel başımızın üstüne. Ama asıl kızılması gereken bu meczup mu? Bu meczup bu konuşmayı kimin önünde yapıyor? Devlet önünde yapıyor. O devlet ricalinden biri çıkıp sen ne diyorsun dedi mi? Demedi.

Ben Bahçeli'ye soruyorum "Sen kime kızıyorsun arkadaş?" Bunu orada görevlendiren, o çocukları bu meczuba teslim eden kim? Hangi kafa? O meczubu orada nasıl tutarsınız? Atatürk bizim ortak değerimizdir. Atatürk hepimizin sevgi duyduğu bir kişidir.

Bahçeli "Atatürk bizim kırmızı çizgimizdir" diyor ama o çizgi biraz uzayıp Saray'a ulaşınca renk değiştiriyor. Renk değişmeyecek arkadaş. Renk değiştiği andan itibaren bu iş olmaz, sözlerin havada kalır.

TÜİK'İN BÜYÜME RAKAMLARI

TÜİK, Türkiye'nin ilk çeyrekte yüzde 7 büyüdüğünü açıkladı. En büyük yalanları söyleyen kurum. Sordum çiftçiye, 'Türkiye yüzde 7 büyümüş' diye, sizin kuraklıktan haberiniz yok herhalde dedi? İşsizlere sorduk, gelirleriniz arttı herhalde sizin de diye. Hangi büyümeden bahsediyorsunuz siz diye?

Bakkala sorduk, ne büyümesi, aylardır dükkan kapalıydı diyor. "Sizin çarşıdan, pazardan haberiniz var mı?" diyor emekli. "Torunumun yüzüne bakamıyorum" diyor. Evlere temizliğe giden kadınlara sordum, "Aylardır evlere temizliğe gidemiyoruz" dedi. Hangi büyümeden söz ediyorsunuz? 

Beşli çete büyüdü. Yüzde 7 demek onlara hakarettir, yüzde 50, yüzde 60 büyüdüler. İşleri garanti. Devlete dolarla borç verenler de köşeyi döndü. MHP şu soruyu Erdoğan'a sorma cesareti gösteriyor mu? Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nde Türk Lirası geçerlidir? Ne zamandır dolarla borç almaya başladınız? Saray beslemesi yüzde 50, yüzde 40 zaten büyüyorlar. 4-5 maaş alanlar büyüdü. 

10 BİN DOLAR ALAN SİYASETÇİ KİM?

128 milyar doları sorduk, cevabını alamadık. Milletin hafızasında bir yerde dursun. Bunu her yerde söyleyeceğiz. Hak, hukuk, adalet için soracağız. Bu devletin İçişleri Bakanı TRT'de programa katılıyor, diyor ki; bir siyasetçiyi keklemişler yani rüşvet veriyorlar. Ne kadar? Ayda 10 bin dolar. Ben söylemiyorum, mafya da söylemiyor. Kim söylüyor? Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin İçişleri Bakanlığı koltuğunda oturan kişi söylüyor.

Çok önemli. Suçu biliyor, suçluyu da biliyor. Devletin televizyonunda açıklıyor. Birilerine mesaj gönderiyor. Emniyet kimin emrinde? Kişiyi de biliyor, rakamı da veriyor. Verenlerin dilinden de konuşuyor 'keklemişler' diye. Savcı çağırırsa gideceğim, açıklayacağım diyor. 

İçişleri Bakanı suçluyu niye gizliyor? Saray'a şunu mu demek istiyor? 'bana dokunma, dokunursan bu daha başlangıç' devleti bu mantıkla yönetirseniz devleti mafyaya teslim edersiniz.