Kılıçdaroğlu, CHP'nin vizyon belgesini açıkladı

Kılıçdaroğlu, CHP'nin vizyon belgesini açıkladı
Güncelleme:

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ''İkinci Yüzyıla Çağrı'' toplantısında ekonomi vizyon belgesini açıkladı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “3 Aralık’ı bekleyin” ifadeleriyle duyurduğu ve partisinin olası iktidarına ilişkin vizyon belgesinin açıklanacağı “İkinci Yüzyıla Çağrı” başlıklı toplantı, bugün İstanbul Lütfü Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleştirildi. 

Toplantıda, CHP’nin ekonomi, teknoloji ve sanayi başta olmak üzere temel projeleri anlatıldı.

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle: 

6'lı masanın en büyük motivasyonu 'ideolojik farklılıklar teferruattır' dememiz. Türkiye için kenetlendik, halkımızın haysiyetli yaşamı için kenetlendik. Biz 6 lider olarak birlikte yürümeye devam edeceğiz. Gerçek bir demokrasiyi inşa edeceğiz. Bu zaferi iyi, cesur ve yürekli insanlar kazanacak. Dünyanın her yerinden işinde en iyi uzmanlar ve siyaset üstü vatanseverlerimizle bunun için buluştum. 6'lı masayı oluşturan partilerimizin çok iyi kadroları var. 

"İLK ÜÇ YILDA 100 MİLYAR DOLAR YATIRIM GETİRECEĞİZ"

İlk adım halkımıza nefes aldırmak, sonra halkımıza nefes aldırmak. Toplamda 5 trilyon 461 milyar dolarlık fon yönetenlerle toplantılar yaptım. İktidarın ilk üç yılında en az 100 milyar dolarlık doğrudan yatırım getireceğiz. Türkiye büyük kaynaklara ve büyük potansiyele sahip bir ülke. Halkımız hiçbir şeyden pay alamıyor. Kirli sermayenin çaldığı 418 milyar dolar tahsil edilecek.

"ÇALIŞANLAR İÇİN GELİR VERGİSİ TARİFESİNİ DÜZENLEYECEĞİZ"

Ücretli çalışanlara hiçbir zaman büyümeden pay verilmedi. Bugün devleti yönetenlerin çalışanlara borcu var. Devletin maaş alanlara en az 300 milyar dolar borcu var. Biz bu borcu ödemeye geliyoruz. Çalışanlar için gelir vergisi tarifesini yeniden düzenleyeceğiz. Gerçek zenginleşme de böyle olur. Halkın olanı halka geri vereceğiz. Bir güven ortamı yaratarak yatırım çekeceğiz, halktan çalınanları halka iade edeceğiz. Akılcı yönetimle hızlı ülkeyi krizden çıkaracağız. 

"KİŞİ BAŞI GELİRİ 20 BİN DOLARIN ÜZERİNE ÇIKARACAĞIZ"

Halkımızı kalıcı zenginliğe ulaştıracak projeleri beş kolona ayırdık. Birinci kolon, endüstriyel dönüşümü gerçekleştirme. 50 ili kapsayan 8 bölgede özel ekonomi bölgeleri oluşturacağız. İkinci kolon, işgücü dönüşümü. Eğtiimde fırsat eşitliğine ve nitelikli işgücüne ihtiyaç var. Üçüncü kolon, enerji. Enerjide bağımsızlığı sağlamak önceliğimiz olacak. Dördüncü kolon, gıda bolluğu bereketi. Aç evlatlarla endüstriyel devrimi gerçekleştiremeyiz. Hiçbir çocuğumuz yatağa aç girmeyecek. Beşinci kolon, hızlı istihdam artışı. İlk etapta 3,5 milyon kişi istihdam edilecek. Kişi başı geliri 20 bin doların üzerine çıkaracağız.

"EMEĞİ UCUZLATAN POLİTİKALARI ÇÖPE ATACAĞIZ"

Türkiye kral değil kural istiyor, kurallı ekonomiyi getireceğiz. Siyaset üstü liyakatlı kadrolar bir arada çalışacak. Çalışma prensipleri asla sıcak siyasetin ajandasına kurban edilmeyecek. Bağımsız kalması gereken kurumlar bağımsız kalacak. Sistem güçlendikçe ülke artık sürekli yapısal krizlerle de asla karşı karşıya kalmayacak. Enflasyonist ve değersiz TL ekonomisiyle emeği ucuzlatan politikaları çöpe atacağız. Bu dönüşümü gerçekleştirecek parayı da bulduk, planımız, projelerimiz ve insan kaynağımız hazır. Teknoloji yatırımlarını Türkiye'ye davet edeceğiz. Zenginlik tabana yayılacak. 

RIFKIN: BİRLİKTE ÇALIŞIRSAK GENİŞ ÖLÇÜDE BAŞARILI OLABİLİRİZ
Kılıçdaroğlu'nun Başdanışmanı Jeremy Rifkin ise şunları ifade etti:

"Sayın Kılıçdaroğlu ve ekibiyle çalışmak heyecan verici. Türkiye'nin kapsamlı bir yol haritası oluşturmasına katkı sağlayacağım. AB, Çin ve ABD'de benzer görevler üstlendik. Birlikte çalışırsak geniş ölçüde başarılı olabiliriz. Bu yolculukta tüm Türk halkının bir arada olması gerekiyor. İklim değişiyor, bilimsel bir gerçek. "

ÖZTRAK'IN AÇIKLAMALARI
CHP liderinin ardından, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Sözcüsü Faik Öztrak açıklamalarda bulundu. Öztrak’ın açıklamasında öne çıkan kısımlar şöyle:

"CHP olarak, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında, ülkemizi dördüncü endüstri devreminin takipçisi ve tüketicisi değil, geliştiricisi ve üreticisi yapmaya kararlıyız. Temiz enerjiyle, temiz üretimle, temiz toplumla, temiz fonlarla, tertemiz bir gelecek inşa edeceğiz. Zenginleşeceğiz, milletimizi orta gelir tuzağından kurtaracağız. Kimseyi geride bırakmayacağız. Gençlerimiz, ülkemizin en büyük servetidir. Gençlerimizin işsizliği ise en büyük israftır. Genç ve dinamik iş gücümüzü en etkin şekilde kullanacağız. Dünyayı iyi tanıyan iş insanlarımız var.

Ülkemizi hak ettiği zenginliğe mutlaka kavuşacağız. 40 bin kilometreden fazla yol yaptık, meslek örgütleriyle konuştuk. Yeni nesil kalkınma stratejimizi hazırladık, ekonomideki büyük yangını gördük. Ülkemizi önce feraha sonra refaha kavuşturacak programın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha tespit ettik. Kısa sürede ferahlamak için yanlış ekonomi politikalarının neden olduğu belirsizlik çarkını kırmamız, ülkemizin olağanüstü yüksek risk primini aşağı çekmemiz gerekiyor. Bunun için önce Merkez Bankası'nın başına tüm dünyanın saygı duyduğu bir ismi atayacağız, MB'nin hedefi enflasyonu kalıcı olarak tek haneye indirmek olacak. MB'nin bağımsızlığını güvence altına alacak yasal düzenlemeleri yapacağız.”

Yoksulluk ve Dayanışma Ofisi Koordinatörü Hacer Foggo, Öztrak’ın ardından kürsüye çıktı.

Foggo, "Türkiye tarihinin en zor dönemlerinden birini yaşıyor. Yokluğu da varlığı da birlikte yaşadık ve atlattık. Son 20 yıldır Türkiye'de gittikçe derinleşen yoksulluk adaletsizliğe yol açıyor. Zenginin daha zengin yoksulun ise daha yoksul olduğu ve bunun doğal karşılandığı bir zamanın içindeyiz. Bu memlekette eşitsizlik bu kadar derin ve yakıcı olmamıştı. Çünkü bu memleket bu kadar umursamaz bu kadar kötü bir yönetim anlayışıyla karşılaşmadı. Bu adaletsiz sisteme karşı CHP iktidarının ilk hedefi yoksulluğu kökten bitirmek olacak” dedi.

FOGGO: GÜÇLÜ SOSYAL DEVLET İLE FIRSAT EŞİTLİĞİ DÖNEMİ BAŞLIYOR
CHP Yoksulluk ve Dayanışma Ofisi Koordinatörü Hacer Foggo şunları ifade etti:

"Bugün burada ilan edilen vizyon ile güçlü sosyal devlet ile fırsat eşitliği dönemi başlıyor. Bu kalkınma vizyonunun en önemli boyutlarından biri sosyal devlettir. Çünkü sosyal devlet, bir çocuğun beslenme hakkı ile eğitime erişme hakkı arasında bir fark görmez."

PROF. KARA: TÜRKİYE'NİN ÖNEMLİ BİR DENEYİMİ VAR

Merkez Bankası'nın eski Başekonomisti ve Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Kara ise video konferans yoluyla katıldığı toplantıda şu ifadeleri kullandı;

Geçmişten ders alıp, geleceğe yönelik politikaları tasarlamak gerekiyor. Türkiye'nin önemli bir deneyimi var. 2001 krizi sonrası uygulanan politikalar. Bu politikalardan alınabilecek dersleri anlatıp, Türkiye'ye özgü, makro finansal tasarım nasıl oluşturulabilir, buna ilişkin görüşlerimi açıklamak istiyorum. 21. yüzyılda ekonomi politikası deneyimi deyince, arka planda MB'nin de başrolde olduğu bir kronoloji de benim aklıma geliyor.

2001 sonrası bir enflasyon hedeflemesi uygulandı. Bağımsız para politikası ve MB'nin kısa vadeli faizleri temel araç olarak kullandığı, buna da sıkı bütçe politikasının, faiz için fazla ile eşlik ettiği bir program vardı. Küresel kriz sonrasında yaklaşım değişmeye başladı. Finansal istikrar vurgusu öne çıkmaya başladı. Ama arka planda MB'nin faiz politikası üzerindeki kısıtlar o dönemde başlamıştı. Para politikasının önemsizleştirilmesi diye tanımladığım dönem var sonrasında.

PROF. DR. REFET GÜRKAYNAK'TAN ENFLASYON VURGUSU
Bilkent Üniversitesi İktisat Bölümü Başkanı Prof. Dr. Refet Gürkaynak da video konferansla toplantıya bağlandı. Gürkaynak, şu açıklamaları yaptı;

Bazen Türkiye’de olup biten şeyleri dünyanın bize bir tezahürü olarak anlatmaya çalışıyorlar. Bunlar bize enflasyon veyahut fakirlik Türkiye’ye olan şeyler deme yolları. Bu sorumluluğu bizden atıyor, belki biraz içimizi rahatlatıyor ama diğer yandan da bunu değiştirme yetkisini de elimizden alıyor. Halbuki böyle değil. Türkiye her ülke gibi bir ülke.

Enflasyonun bu kadar yüksek olmasının nedeni adının Türkiye olması, şu enlem bu boylamda olmasından kaynaklanmıyor. Etrafımızda olan biten bizi de etkiliyor. Bunlar tabii doğru ama en nihayetinde Rüzgârda savrulan bir yaprak değiliz. Bu ülkede ne olup bittiğine dahil bu ülkenin insanları olarak söz sahibiyiz. Ve bunun sorumluluğunu almak zorundayız. Bu enflasyon bizim yaptığımız bir şey. Dünyanın her yerinde olduğu gibi kötü politikalar kötü, iyi politikalar iyi sonuçlar doğuruyor. Dünyanın hiçbir yerinde işe yaramayacak politikalar Türkiye’de de yaramıyor. Buna da şaşırmamak lazım.

Türkiye’de açık bir ırkçılıkla ‘burası Uganda mı’ cümlesinde geçen Uganda’nın enflasyonun ile Türkiye’nin enflasyonu. Enflasyonu düşürmüşler ve yükselmemiş. Umarım Ugandalı dostlarımız da Türkiye ile alay etmiyordur.

Enflasyona genel bir kötü yönetim göstergesi. Enflasyon bir vergi. Birilerinden alıp veriyor. En adi en aşağılık vergilerden birisi. Zenginden alır fakire verir. Enflasyon ile büyümek isteyenler çuvalladı. Böyle bir şey yok. Hiç olmadı.

 PROF. AKÇİĞİT: 2013 YILINDAN İTİBAREN KAYBETMİŞİZ
Yeni ekonomik sistemin istihdama sağlayacağı gelişmeleri Prof. Dr. Ufuk Akçiğit anlattı. Akçiğit eğitim ve istihdam konusunda şu ifadeleri kullandı:

1960 senesinde Türkiye'nin milli geliri, ABD'nin yüzde 20'si civarındaydı. Zaman içinde OECD ülkelerine bakarsanız, çoğu ABD'ye yakınsamış veya geçmiş. Türkiye olarak aşama kaydedememişiz. 2008 civarında 1960'lar seviyesine gelmişiz, ne yazık ki o kazanımları da 2013 senesinden itibaren kaybetmişiz. Bugün Türkiye'nin milli geliri, ABD'nin yüzde 15'i seviyesinde. Evet, Türkiye'de daha fazla telefon, internet, yollar kullanabiliyoruz ama bu dünyanın her yerinde olan bir gerçeklik. Biz diğer ülkelere göre daha düşük performans göstermişiz.

Firma rekabetine bakmak istiyorum. Türkiye'nin uluslararası alanda rekabetçi olmasını istiyorsak, Türkiye içinde rekabeti sağlamamız gerekiyor. Bu çok kapsamlı bir durum.

4 firma 2020 yılında e-ticaret pazarlama bütçesinin %70'ini oluşturuyor. Böyle bir ortamda rekabet olmaz. Bunun acil çözülmesi gerekiyor. Sadece firmaların dinamik olmasını beklemememiz gerekiyor. Rekabet kurumunun da dinamik olması, ileriye dönük olması gerekiyor.

Regülasyonlar hassas bir konu. Zaman içinde biriken bir şey. Firma büyüklüğü arttıkça, firma sayımız azalıyor. 50 kişi bariyerine yaklaşınca firmalarda bir yığılma var. Firmalar ellinin üzerine çıkmamak için kendilerini 49 48 işçiye park etmiş durumda. 50 ve üstü işçi çalıştıran firmalar, daha kapsamlı regülasyonlara tabi. Bunlardan kaçabilmek için 50'nin altında tutuyorlar büyümek yerine. Ya da kayıt dışı ekonomiye kaçıyorlar. Bu çok tehlikeli bir şey. Bu tarz politikalar hem kayıt dışını tetikliyorlar hem de refaha ciddi şekilde zarar veriyor. Regülasyonları kaldıralım demek değil bu, daha efektif hale getirmemiz gerekiyor. Bu da işin analizini anlayabilen insanların verilere bakarak bunları inceleyip yukarıya raporlaması ve destek vermesi ile olabilecek bir şey bu.

BÖKE'DEN ÜRETİM VURGUSU
CHP Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke, çevre sorunlarıyla büyüme, teknolojiye uyum sağlama ile dijital kalkınma ve yeşil dönüşümü anlattı. Böke'nin konuşmasından satırbaşları şu şekilde;

Bilim insanları konuştu dinledik öğrendik işte biz bilimle siyasetin köprüsünü kurmaya geliyoruz tüm bilim insanlarını bilimle siyasetin köprüsünü kurma iradesi gösteren tüm siyasi liderleri ve siyasetçileri, bizi izleyenleri tüm halkımızı aynı coşku ile selamlıyorum. Büyük bir değişimin eşiğindeyiz. 85 milyon ortak geleceğimizin ne olacağına dair keskin bir yol ayrımındayız. Ülkemizi dünyanın ucuz emek gücü deposuna dönüştüren, halkı yoksullaştıran, rantçı, bilimden uzak ekonomik anlayışla mı devam edeceğiz; yoksa hak temelli kalkınmayla emeğe ve üretime değer veren yeni bir anlayışla, çağı yakalayan bugün bizde varız diyen yeni kalkınma hikâyesi ile mi? Bizim tercihimiz, bizim vizyonumuz belli. Türkiye’yi cumhuriyetimizin ikinci yüzyılında kalkındıracağız. Ve toplumun tüm kesimleri hep birlikte zenginleşeceğiz. Bugün yaşanıyor olan bu ağır yıkıcı kalıcı bir şekilde hep birlikte ortada kaldıracağız. Nasıl mı? Üretimi dönüştüreceğiz.

Bugün ekonomi ranta dayanıyor. Dönüştürdüğümüzde üretmen yatırımlara dayanacak. Bugün ekonomi ağır bir sömürü düzeni içerisinde yürüyor. Yarın kalkınma olacak. Bugün vergi yükü halkın omuzuna bırakılmış vaziyette. Yarın adaletli bir vergi düzeni olacak. Dönüşen üretimle istihdam yaratacağız, verimlilik yaratacağız, gelirleri artıracağız, hayat pahalılığına son vereceğiz. Kaliteli hayatları hep birlikte yaşayacağız. Üretimi dönüştürdüğümüzde herkes için iş herkes için istihdam olacak. Bugün çalışanların yüzde 65’i asgari ücret veya ona yakın ücret alıyorlar. Ama umutsuzluğa yer yok. Üretimde yapacağımız dönüşle verimlilik artacak ve ücretler herkes için yükselecek. Bugün dünyanın çalışanlar için en kötü çalışma koşullarına sahip 10 ülkesinden biri Türkiye. Ama üretimde yapacağımız dönüşümle güvenceli istihdamda sosyal adaleti mutlaka sağlayacağız. Bugünün rantçı zihniyeti, doğayı katlederek iklim krizinin en ağır koşullarıyla halkı baş başa bırakmış vaziyette. Ama üretimde yapacağımız yeşil ve mavi dönüşümle yani temiz üretimle nefes alacağız. Bu dönüş yarını beklemeyecek bu dönüşüm iktidar olduğumuz gün başlayacak.

İSTANBUL KONGRE MERKEZİ'NDE YOĞUN KALABALIK
Toplantının başlamasına kısa süre kala salonda büyük bir kalabalık olduğu ve Lütfü Kırdar'ın tıklım tıklım dolu olduğu ifade ediliyor. Salona sadece akredite olanların alınması nedeniyle, çok sayıda kişinin de salona giremediği belirtiliyor.

Salona İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ile birlikte giriş yapan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun kısa süre içerisinde bir konuşma yapması bekleniyor. Salonda İstanbul, Ankara ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanları İmamoğlu, Yavaş ve Soyer de bulunuyor.

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşacağı toplantıda, çok sayıda uzman isim de sahne alacak. CHP Sözcüsü Faik Öztrak ve Genel Sekreter Selin Sayek Böke’nin konuşacağı toplantıda ayrıca ABD’li yazar ve ekonomi kuramcısı Jeremy Rifkin, Prof. Daron Acemoğlu, Bilkent Üniversitesi İktisat Bölümü öğretim üyesi Prof. Refet Gürkaynak, Bilkent Üniversitesi öğretim üyesi ve eski TCMB Başekonomisti Hakan Kara ve CHP Yoksulluk Dayanışma Ofisi Koordinatörü Hacer Foggo da birer konuşma gerçekleştirecek.