O detayı Soylu açıkladı: Tam 50 yıl sonra bir ilk gerçekleşecek

O detayı Soylu açıkladı: Tam 50 yıl sonra bir ilk gerçekleşecek
Güncelleme:

İçişleri Bakanı Soylu, önümüzdeki 4,5 yıl seçim olmayacağını belirterek ''Tam 50 yıl sonra ilk kez böyle bir şey gerçekleşecek.'' dedi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Antalya'nın Demre ilçesinde Cumhuriyet Meydanı'nda vatandaşlara hitap etti. Türkiye'nin önemli bir seçime gittiğini belirten Soylu, önümüzdeki 4,5 yıl bir daha Türkiye’de seçim olmayacağını söyledi.

Ülkede 1969’dan bugüne kadar 4,5 yıl seçimin olmadığı hiç bir dönem yaşanmadığına dikkati çeken Soylu, ülkenin çok sıkıntılar, dertler yaşadığını ifade etti.

Ülkede başbakan ve bakanların asıldığını anlatan Soylu, "Bu ülkede darbeler yapıldı. Her 10 yılda bir bizi korkutmak için yüzde 8 binlik gecelik faizler oldu. Değerlerimize, törelerimize saldırdılar. Polis arabasına koyacak benzini, mazotu bulamayan bir Türkiye'yi hep beraber yaşadık. Emekli maaşlarını ödeyemeyecek bir Türkiye vardı. 500 milyon dolar için IMF’in kapılarında süründük." diye konuştu.

Ülkede terörle mücadele ederken Amerika ve Avrupa'nın verdiği silahları 'şurada kullanırsınız, burada kullanamazsınız' diye sonradan parmak sallamalar yaşandığını hatırlatan Soylu, "Bu ülkede Menderes'ten Demirel'e, Erbakan'dan Türkeş'e kadar bütün siyaset adamlarını, devlet adamlarını gazete manşetleriyle sindirmek, onları itibarsız hale getirmek, milletin gözünden düşürmek, korkutmak ve ürkütmek için yapılan onca senaryo oldu. Ailelerine kadar saldırmalar oldu. Kendi dediklerini yapmayınca, onları milletin içerisine çıkamaz hale getirmek için ellerinden gelen her şeyi yaptılar." değerlendirmesinde bulundu.

"BU MİLLET KARDEŞ KAVGASINDAN ÇOK ÇEKTİ"
Süleyman Soylu, bu milletin terörden, anarşiden, kardeş kavgasından çok çektiğini vurgulayarak, "Türk Kürt, Alevi Sünni, sağcı solcu, laik dindar, başı açık başı örtülü, yıllardan beri bu milletin yakasından düşmüyorlar. Gecenin bu saatinde ben buraya, on yıllardan beri bu millete çektirdiklerine rağmen, tehdit etmelerine rağmen, korkutmalarına rağmen hiç eğilmediniz, dimdik durdunuz, onun için geldim." dedi.

Millete yukarıdan bakıp, "evet iktidar olursunuz ama muktedir olmazsınız" diyenlere milletin gereken cevabı verdiğini anlatan Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bankaları hortumladılar. 53,5 milyar dolar bu ülkenin bankalarından, bu ülkenin milletine kambur olarak yüklediler. Gezi olaylarında faiz yüzde üç buçuk, dörttü. Bakın birisi 1997, ötekisi 2013 aradaki tarihe bakar mısınız Allah rızası için. Yıllar sonra yine aynı senaryoyu ortaya koydular. Faiz yüzde üç buçuk dörtten, Gezi olaylarının sonunda faiz yüzde 11-12'ye çıktı. 100 milyar dolarlık yatırım yapmıştık yetmedi. IMF'yi Türkiye'den gönderdik. Bir prangadan, bir mahkumiyetten daha kurtulmuştuk ve Türkiye'de faizi üç buçuk dörtten, Gezi olaylarında 15'e yükselttiler. Hiç acımadılar Türkiye'ye.17-25 Aralık darbesinden, 6-7 Ekim olayları, ardından 7 Haziran seçimleri. HDP denilen parti 7 Haziran’da yüzde 13 oy aldı ama durmadılar. Doğu ve Güneydoğu'yu yaktılar. Camileri, okulları, spor salonlarını, kütüphaneleri, Siirt Hastanesi'ni yaktılar. 25 bin evi tarumar ettiler. İnsanlar orada yaşayamaz oldu. Hiç düşmediler bu ülkenin yakasından.15 Temmuz Darbesi. O Amerikan uşağı olan, Pensilvanya’daki şarlatanla bu ülkeyi teslim almak istediler. Bu ülkenin onurunu, şerefini teslim almak istediler."

Irak'ın kuzeyinde bir devlet kurmak isteyenlerin ardından Afrin'de bir terör merkezi oluşturup Türkiye'nin güneyi ve Ortadoğu ile olan bağını tamamen koparmak istediklerine işaret eden Soylu, Türkiye'yi birilerinin içine sıkışmış bir devlet haline getirmek istediğini belirtti.

Amerika'nın döviz operasyonları yaptığını, Türkiye'nin tam seçime giderken iktidar ile milletin arasını bozup önümüzdeki 4,5 yıl için bir zafiyet oluşturabilir miyiz çabasına girdiğini vurgulayan İçişleri Bakanı Soylu, şöyle devam etti:

"Bunların tezgahları ve oyunları bitmiyor. Az buçuk zayıfa düşersek bu oyunları kat be kat üzerimizde oynayacakları apaçık ortadadır. Kutsallarımıza saldırdılar. Bu ülkede ezanı Muhammedi'yi yasaklamışlardı. Bu millet 50 gramlık oy pusulası ile ezanı Muhammedi'yi aslıyla buluşturdu. Çok uzak değil 28 Şubat sürecinde 20 yıl önce çocuklarımızın 15 yaşından önce Kuranı Kerim okumasını yasakladılar. Okutamazsınız dediler. Bu millet 3 Kasım 2002'de Tayyip Erdoğan'ı iktidara getirdi. Onun da önü açılmış oldu. O da 50 gramlık oy pusulası ile oldu. Yıllarca bir vesayet sistemiyle yönettiler. İstediklerini indirdiler, istediklerini bindirmeye çalıştılar. Şimdi millet 50 gramlık oy pusulası ile hükümet sistemini değiştirdi. Bakın önümüzdeki 4,5 yıl seçim olmayacak Türkiye'de.Tam 50 yıl sonra ilk kez böyle bir şey gerçekleşecek. "

"IRAK'IN KUZEYİNDE DE DEVLET KURDURMADIK"
Türkiye önemli işler yapıldığını anlatan Soylu, Irak'ın kuzeyinde devlet kurmak isteyenlere Amerika'nın destek olduğunu, Afrin'e binlerce tır silah gönderdiğini söyledi.

Irak'ın kuzeyinde devlet kuramadıklarını, Afrin'de terör merkezini devam ettiremediklerini vurgulayan Soylu, "Irak'ın kuzeyinde de devlet kurdurmadık. Afrin'in merkezine de Amerika bize dedi ki 'eğer girerseniz başınıza iş açarsınız.' Çatır çatır girdik mi? Girdik ve terörü oradan kazıdık aldık. Tarihe bir not bıraktı Tayyip Erdoğan. Bu kararları Tayyip Erdoğan verdi. Sizin 50 gramlık oy pusulanızın vermiş olduğu irade ve güçle verdi. Hem Irak’ın kuzeyinde devlet kurdurmadı. Hem de Afrin’den terörün kökünü kazıdı ve bütün dünyaya dedi ki (Ey dünya size Türkiye olarak sesleniyoruz. Bizim coğrafyamızda bize rağmen kimseye oyun kurdurmayız.)" diye konuştu.

Türkiye'nin dünyanın en kıymetli topraklarında olduğunun altını çizen Soylu, bu topraklarda güçlü bir devlet istemeyenlerin bulunduğunu dile getirdi.

Kendisinin çok sert konuştuğuna yönelik eleştirilere cevap veren Soylu, "Bana kızıyorlar çok sert konuşuyorsun diye, ben sert mi konuşuyorum? Kadın diyecek ki 'Ben sırtımı PKK'ya, ben sırtımı PYD'ye dayadım.' Biz ne diyeceğiz Allah aşkına? Sen sırtını PKK'ya, ben sırtımı PYD'ye yasladın şimdi sana 4 duvar verdik. İster o duvara daya, ister o duvara daya." diye konuştu.
Ülkenin huzurunu, birliğini ve beraberliğini kimseye bozdurmayacaklarını bildiren Bakan Soylu, bunun için gece gündüz çalıştıklarını ifade etti.

Terörle mücadeleye kararlı bir şekilde devam edeceklerini belirten Soylu, "13-14 yaşındaki kızları dağa götürüp Murat Karayılan ile Cemil Bayık hayvanlarına o kızları taciz ettirenlere, tecavüz ettirenlere ve anaları evde yaşlı bırakanlara eğer hesabını sormaz, burunlarından fitil fitil getirmezsek namerdiz." dedi.

"ON YILLARDIR BU TEZGAHI UYGULUYORLAR"
Ülkeyi köklerinden, değerlerinden, gelenek ve göreneklerinden ayırmak isteyenlerin olduğuna işaret eden Soylu, "Bizi zayıflatıp bu kıymetli toprakları ele geçirmeye çalışıyorlar. On yıllardır bu tezgahı uyguluyorlar. Etrafımızda ne kadar ülke varsa bunların hepsini huzursuz yaptılar. Huzursuz yapamadıkları tek ülke Türkiye. Onun içi anamızdan emdiğimiz sütü burnumuzdan getirmeye çalışıyorlar." diye konuştu.

Soylu, terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın İmralı'dan serbest bırakılması için yürüyüş yapanlara "milletvekili" demediğinin altını çizerek, bu kişilerin milletin vekili unvanını almayı hak etmediklerini söyledi.
Yürüyüşe izin vermediklerini hatırlatan Süleyman Soylu, şunları kaydetti:

"Onlar İstanbul'da bir araya gelecekler, sonra yürüyecekler. 15 vilayet geçip Diyabakır'a gidecekler, Apo'nun İmralı'dan çıkması için yürüyüş eylemi yapacaklar. Sonra Diyarbakır'da bu eylemi sonlandıracaklar ve bütün dünyaya duyuracaklarmış. Ne demişiz, kötü birşey demedik ki. 'Ulan sizi yürüten adam değildir' dedik. İstanbul'da Taksim Meydanı'nda otelin 2 metre önüne çıktılar, bizim polislerimiz onları orada şapa oturttu."

"TALİMATI VERMİŞLER"
Son 30 yılda terör örgütüne katılımı en düşük seviyeye getirdiklerini vurgulayan Soylu, "Terör örgütünü söküyoruz. Biz sizden güç, kudret istiyoruz. Terör örgütünü ilk kez böyle yakaladık. PKK, PYD, DHKP-C, FETÖ ile mücadele diyoruz. 15 Temmuz'dan sonra bambaşka bir hal aldık. Cumhurbaşkanımız başımızda koordinasyonu sağlıyor. Bütün terör örgütlerinin tozunu atıyoruz." diye konuştu.

"Adamın birisi çıkmış, yüzünde meymenet yok, HDP'nin Eş Başkanı, diyor ki (Kürdistan'da biz kazanacağız. Batı'da AK Parti ve MHP'ye kaybettireceğiz" ifadesini kullanan Soylu, şunları söyledi:
"Diyor ki 'İstanbul, Ankara, Aydın, Muğla, Antalya, Konya, Bursa'da verilen her oy Cizre'ye güç verecek.' Yani demek istiyor ki 'Biz Doğu ve Güneydoğu'da kazanacağız. Batı'da da Kılıçdaroğlu, zillet ittifakına kazandıracağız. AK Parti ve MHP'ye kaybettireceğiz, zayıflatacağız.' Tezgahı kurmuş. Kiminle kurmuşlar? HDP, PKK'nın siyasi koludur, bir siyasi parti değildir. Robotturlar. PKK ne derse, Kandil ne derse onu yapacaklar. Talimatı vermişler. Demişler ki 'Siz bu iktidarı zayıflatacaksınız.' Önümüzdeki 4,5 yılda nasıl geçmişteki 7 yılda anamızdan emdiğimiz sütü burnumuzdan getirmeye çalıştılarsa önümüzdeki 4,5 yıl da öyle yapacaklar. 299 HDP'li ve PKK'lıyı CHP, İYİ Parti ve Saadet Partisi listelerinden kendi belediye meclis üyelerine yazdılar. Beraber paylaştıkları belediye başkanlıkları hariç. Ne yapacaklar biliyor musunuz? Türkiye'ye yeni bir fitne tohumu ekmeye çalışacaklar."

Soylu, hapiste yatan, patlayıcı taşıyan, PKK'ya gelir sağlasın diye uyuşturucu eken, terör örgütü ele başı Öcalan'ın İmralı'dan çıksın diye ölüm orucu tutan PKK'lıların belediye meclis üyesi olsun diye listelere yazıldığını dile getirdi.

"TÜRKİYE'Yİ ÇOK KÖTÜ BİR TEZGAHA GETİRMEK İSTİYORLAR"
Türk milletine 4,5 yılı zehir etmeye çalıştıklarını ifade eden Bakan Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yarın öbür gün düğmeye basıldığı zaman diyorlar ki 'Siz bizim Doğu Güneydoğu'da 94 belediyemizi görevden aldınız ha? Biz sizin şehirlerinizin, büyükşehirlerinizin içine sızalım da görün bakalım nasıl olacak?' Yarın birgün diyecekler ki 'Şurada bizim de bir teröristimizi öldürdüler. Şu sokağa ismini verelim' Büyükşehirlerde böyle bir teklif verilirse önü alınamaz olaylar başlar. Adam çıktı, 'Ey İstanbul, Ankara büyük şehir belediye başkanları kazanacaksanız bizim oyumuzla kazanacaksınız. Alacağımızı senden alacağız.' Bu pazarlığın altında bizim imzamız yok. Bu pazarlığın altında gazilerimizin, gazi ailelerimizin, şehitlerimizin ve şehit ailelerimizin imzası yok.

Bu pazarlığın altında kimin imzası var biliyor musunuz? Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nun, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in, FETÖ'nün, PKK'nın Kandil'in imzası var. Bu pazarlığın altında Kılıçdaroğlu'nun imzası var. Türkiye'yi çok kötü bir tezgaha getirmek istiyorlar. Önümüzdeki 4,5 yılda anamızdan emdiğimiz sütü burnumuzdan getirmek istiyorlar. Oysa bu 4,5 yıl içerisinde Türkiye bir taraftan milli ve yerli üretecek ve sıçrayacak. Bir taraftan ekonomide gürül gürül adımlar atacak. Diğer taraftan terörü tasfiye edecek ve terörün kökünü kazıyacak. Türkiye elini mağdura ve mazluma uzatacak. Coğrafyamız barış coğrafyasıdır. Coğrafyamızı kardeşlik coğrafyası haline getirecek. Bu fırsatı elimizden almalarına ne olursunuz imkan vermeyin. Eğer biz 31 Mart'ta bir zafiyete uğrarsak Doğu ve Güneydoğu'yu iyi bilen bir kardeşiniz olarak söylüyorum. 1 Nisan'da bunlar 6 yaşındaki çocukların ellerine taşları verirler, valileri, kaymakamları sokağa çıkartmazlar. Bugün Doğu ve Güneydoğu'da huzur var. Demre'de gecenin bir saatinde anne kız gecenin bu saatinde bir yerden başka bir yere gidiyorsa Doğu ve Güneydoğu'da da öyle. Terör örgütünün burnunu dışarıya çıkartmıyoruz."
Antalya'ya 2016 yılında 6,5 milyon, 2018'de ise 13 milyon 600 bin turistin geldiğini vurgulayan Soylu, huzurun yakalandığı zaman büyümenin de devam edeceğini dile getirdi.

"ERDOĞAN'IN AYAĞINA TOPU VERİN 90'A ÇAKSIN"
"Recep Tayip Erdoğan'ın ayağına top yakışıyor mu?" sorusunu yönelten Süleyman Soylu, "Şimdi 4,5 yılda Erdoğan'ın ayağına topu bir verin de şu Kılıçdaroğlu'nun kalesine bir 90'ına çaksın." ifadesini kullandı.

İnsansız hava araçlarının altına bir apart yapıldığını ve Mayıs ayında takılacağını bildiren Soylu, "Bilesiniz ki artık teröristler dağlarda gezmeyi boş verin, kafalarını çıkaramayacaklar bir daha, kafalarını." dedi.

Recep Tayyip Erdoğan kendisine "Eğer gece vatandaşım huzur içerisinde uyurken bekçinin düdüğünü duymazsa hesabını senden sorarım." dediğini aktaran İçişleri Bakanı Soylu, sözlerini şöyle tamamladı:

"Alınan bekçilerle geçen seneye oranla evden hırsızlık yüzde 35 azaldı. Sadece terör ve uyuşturucunun iflahını kesmiyoruz. Aynı zamanda hırsızın da iflahını kesiyoruz. İlk kez güvenlik ve asayiş açısında çok iyi bir noktaya gidiyoruz. Uyuşturucuda da büyük mesafe aldık. Bana kızdılar. Niye kızdılar? Benim laflarımı hiç beğenmiyorlar. Dedim ki 'Uyuşturucu satıcıları okulların etrafında polislerimiz tarafından görülüyorsa ayaklarını kırsınlar.’ Yanlış mı söylemişim. Çocuklarımızı yetiştirelim, uyuşturucu kartellerine verelim, çocuklarımızın zihnini alsınlar. Türkiye'de 2017'de 941 kişi uyuşturucudan hayatını kaybetmişti. 2018'de Aralık ayı hariç bunu 491'e düşürdük. Cumhuriyet tarihinin en büyük uyuşturucu operasyonlarını yaptık. Çoluk çocuğumuz zehirleyeceklerdi. Sadece terör örgütleri değil, bu uyuşturucu satıcıları ve patronlarını da yerin 7 kat dibine gömmezsek hem Allah hem de millet hesabını sorsun."

Bakan Soylu konuşmasının ardından Antalya Büyükşehir Belediye Balkanı Menderes Türel ve Demre Belediye Başkanı Süleyman Topçu'ya seçimde destek istedi.

Soylu ve beraberindekiler vatandaşlara karanfil attı.