Teb Cetelem Otonom Araçlar Raporu

Teb Cetelem Otonom Araçlar Raporu

TEB Cetelem Genel Müdürü Engelhard:- "Sürücülerin yüzde 75’i otonom araçların yaklaşık 6,5 yıl içinde gerçek olacağına inanıyor"- "Türk sürücüler otonom araçlar konusunda oldukça heyecanlı ve 2021’den önce hayata geçeceğine inanıyor"- TEB Cetelem Pazarlam

İSTANBUL (AA) - TEB Cetelem Genel Müdürü Didier Engelhard, dünyada otonom araçlara ilişkin beklentinin arttığını belirterek, "Sürücülerin yüzde 75’i otonom araçların yaklaşık 6,5 yıl içinde gerçek olacağına inanıyor." dedi.

Engelhard, TEB Cetelem, Cetelem Araştırma Merkezi’nin desteğiyle hazırlanan "Otonom Araçlar: Silikon Vadisi otomobilin direksiyonuna geçmeye hazırlanıyor" başlıklı raporu açıkladı.

Raporun bu yıl 15 ülkeden yaklaşık 8 bin 500 kişinin görüşüne başvurularak hazırlandığını anımsatan Engelhard, Cetelem Araştırma Merkezi’nin desteğiyle hazırlanan Cetelem Gözlemevi Sonuçları 2016 raporuna göre, Türk sürücülerin Çin ve Meksika’dan sonra sürücüsüz araçlara yüzde 86 destek vererek 3. sırada yerini aldığını söyledi.

Engelhard, raporun Avrupa ülkeleriyle birlikte, Brezilya, Çin, Güney Afrika, Japonya ve ABD gibi sektöre yön veren ülkeleri kapsadığını ve 2012’den bu yana Türkiye’nin de Gözlemevi Çalışması’na dahil edildiğini belirtti.

Engelhard otonom araçların, sürücüler tarafından olumlu karşılandığını belirterek şu bilgileri verdi:
"Gelişmekte olan ülkelerde ve Türkiye’nin genç, dinamik, yeni trendlere ve teknolojik gelişmelere açık nüfusuna paralel olarak ülkemizde olumlu bakış daha da üst düzeyde seyrediyor. Rapor sonuçları gösteriyor ki, araştırmaya katılan ülkelerde sürücülerin yüzde 75’i otonom araçların yaklaşık 6,5 yıl içinde gerçek olacağına inanıyor. Burada göz önünde bulundurulması gereken ve geciktirici olabilecek unsurlar, özel hayata etki ve yerel yönetimlerin iş birliği içinde olması gerekliliği olarak sıralanabilir. Buna rağmen, Türk sürücüler otonom araçlar konusunda oldukça heyecanlı ve 2021’den önce hayata geçeceğine inanıyor. Bu rapor, bir kez daha Cetelem’in yalnızca bir tüketici finansman şirketi olmakla kalmayıp, üreticiler, distribütörler, bayiler ve sürücüler de dahil olmak üzere sektörün tüm oyuncuları için bir iş ortağı konumunda olduğunu gösteriyor."


- "Amerikalıların yüzde 61’i konseptlerin gelişmesine daha dikkatli yaklaşıyor"


Dünyanın birçok yerindeki otomobil kullanıcılarına sorular yöneltildiğinde, her 4 tanesinden üçünün tam otonom otomobillerin gerçek olabileceğini düşündüğünü anlatan Engelhard, "Gelişmekte olan ülkelere bakıldığında kullanıcıların, Çin’de yüzde 92, Meksika’da yüzde 87, Türkiye ve Brezilya’da ise yüzde 86 oranında olumlu cevap verdiği dikkati çekiyor. Ancak Japonların yüzde 63’ü, İngilizler ve Amerikalıların ise yüzde 61’i konseptlerin gelişmesine daha dikkatli bir bakış açısıyla yaklaşıyor. Bu ülkelerdeki kanun yapılarının bu konuda ağır işlemesi de teknolojiye bakış açısında bu kadar uzak duran düşüncelerin çıkmasına sebebiyet veriyor." diye konuştu.


- "Sürücü rolünden kurtulan eğlenmek istiyor"


Toplantıda raporu değerlendiren Gazeteci Hakan Özenen ise kullanıcıları sürücü rollerinden kurtaran otonom araçların sürücülere zaman kazandırdığını söyledi.

Otomobil kullanıcılarının yüzde 48’inin otonom araçları eğlence alanı olarak gördüğünü kaydeden Özenen, "Otonom araçlar onlara okuma şansı, internette gezinme veya televizyon izleme vakti sunuyor. Çinliler yüzde 70'le bu zamanı eğlence araçları kullanmak için tercih ediyor. Onları yüzde 57 ile Türkler ve yüzde 56 ile Portekizliler izliyor. Bu sonuç da GAFA olarak adlandırılan (Google, Apple, Facebook, Amazon) grubun neden otonom otomobil konusu üzerinde bu kadar durduklarının bir cevabı olarak dikkat çekiyor." değerlendirmesini yaptı.

"Toplu satışların değişimi için pazar otonom araçların ortaya çıkması otomotiv sektöründe büyük değişiklerin tetikleyicisi olacak." diyen Özenen, araçların trafiğe çıkabilmesi için hukuki alt yapılarının da hazırlanması gerektiğine dikkati çekti.

Sigorta sektörünün de teknolojinin gittiği yönü doğru okuyarak otonom araçlar konusunda çalışma yapması gerektiğini anlatan Özenen, "Yeni ve hiç rastlanmamış tartışmaların, her ne kadar gelecekte hızla düşmesi beklense de kaza durumlarında sorumluluğun kimde olacağı sorunu ortaya çıkabilecek." dedi.



- "İstanbul'u rahatlatacağı tahmin ediliyor"



TEB Cetelem Pazarlama ve İş Ortaklıkları Genel Müdür Yardımcısı Olca Kanber de rapora göre, araca bazı sürüş görevlerinin verilmesinin insan yaşamını kolaylaştıracağını yineledi. Kanber, şunları söyledi:

"Raporda dünyanın en büyük şehirlerinde trafikte harcanan zamanın yüzde 30’unun sürücülerin park yeri ararken harcandığı belirtilirken, bu görevin tamamen araçlara bırakılmasının yakın gelecekte mümkün olacağı ortaya konuyor. Bunun da şehir içi kalabalığın önemli ölçüde azalmasına ve sürücülerin zamandan tasarruf etmelerine imkan tanıyacağı ifade ediliyor.
Sürücüsüz otomobillerin bu özelliğiyle, düzenli trafik akış periyotlarına ek seyahat süreleri karşılaştırmasına göre günlük ortalama şehir içi kalabalık seviyesi yüzde 58 ile dünyanın trafikte en çok vakit geçiren şehirlerinden biri olan İstanbul’u da rahatlatacağı tahmin ediliyor."

Kısa bir süre sonra konum bildirme servisleriyle sürücünün ve yolcuların profillerine özel reklamlar gönderilmesinin mümkün olacağını söyleyen Kanber, aracın durumunu gözleyip tamir için otomatik yardım sağlanabileceğini anlattı.