Tesadüfün böylesi ! Tahir Elçi vurulurken kamera kapanmış

Tesadüfün böylesi ! Tahir Elçi vurulurken kamera kapanmış

Tahir Elçi vurulurken polis kameramanı kayıtta değilmiş..

Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin öldürüldüğü sırada basın açıklamasını izleyen Foto Film Şubesi’nde görevli kameraman polisin YDG-H'lilerin sokağa girdiği ve Elçi’nin vurulduğu anları‘kaydedemediği’ ortaya çıktı. 

Hürriyet'ten İsmail Saymaz'ın haberine göre polis memuru, silah seslerinin gelmesi üzerine kendisini yere attığını, bu sırada “kayıttan çıktığını” ve yerdeyken tekrar kayda girdiğini iddia etti. “Tanık” sıfatıyla dinlenen polis, “Elçi’nin vurulma ve yere düşme anını görmedim. Kendimi yere atıp kayda girdiğim esnada, kaçan ikinci şahsın görüntüsünü koşarken yakaladım. Ancak hangi istikametten kaçtığını görmedim” dedi. 

İfade tutanağında, yalnızca sicil numarası yazılan polis memuru, 28 Kasım’da Tahir Elçi tarafından yapılacak basın açıklaması için Yenikapı Sokak’a geldiklerini anlattı. Radikal'den İsmail Saymaz'ın haberine göre, basın açıklaması sırasında yanlarında Güvenlik Şubesi’nde üç polisin bulunduğunu, Foto Film Şubesi’nden de kendisi ve fotoğraf çeken bir arkadaşının daha olduğunu ifade etti. 

“Suç unsuru olabilecek pankartlara odaklandıklarını” kaydeden polis, açıklamanın bittiği anda yaşlı bir kadın ve erkeğin gelip Kürtçe konuştuğunu söyledi. Polis memuru, “Yaşlı amcanın konuşmasının bitimine yakın birkaç el silah sesi geldi. O silah sesleri Balıkçılarbaşı tarafından, sokak girişinden geldi. Ne oluyor diye dönüp baktım. Yanımızdaki Güvenlik Şube’den polis arkadaşlarımızın ateş ettiklerini görünce kendimi aracın ön tarafında duvarın dibine attım” dedi.

"Minarenin ayağı engelledi"

Silah seslerinin geldiği an başını Balıkçılarbaşı’na bakan kısmı çevirdiği sırada kayıttan çıktığını iddia eden polis memuru, şunları söyledi:  

“Kendimi yere attığımda ise görüntü almaya devam ettim. Yerde yatan şahsı çektim. Yanındaki silahı ve etrafı çekebileceğim kadar çektim. Ancak teröristleri tam olarak nereden kaçtıklarını, Dört Ayaklı Minare’nin sütununu kendime sütre olarak kullandığımdan çekemedim. Elçi’nin vurulma anını ve yere düşme anını görmedim. Silah seslerini duyarak dönüp baktıktan sonra kendimi yere atıp kayda girdiğim esnada, kaçan ikinci şahıs olduğunu düşündüğüm şahsın görüntüsünü koşarken yakaladım. Ancak hangi istikametten kaçtığını görmedim. Minarenin ayağı bu çekimi almamı engelledi. Yeniden kayda girdiğimde açıklamaya katılan diğer şahısların ise oradan gitmiş olduklarını gördüm.”  

Bu arada, soruşturma dosyasında 11 ayrı kaynaktan gelen 134 video görüntüsü var. Bunlardan altısı basın kuruluşlarından temin edildi. Ayrıca PTT’den, MOBESE’den, Foto Film Şubesi ve İstihbarat Şubesi’nin de görüntüler alındı.