Sınava hazırlanmada kademeli form taktiği

Şimdi öğrenciler 12 hafta sonra yapılacak LYS’ye kilitlendi. Bundan sonrası için yapılması gerekenleri sınav kazandıran psikolog Orhan Gümüşel anlattı.  Başarı için kesinlik durum analizi şart diyen Gümüşel, olumsuzlamalardan uzak durun çağrısında bulundu. Hedefe sadakatin önemine dikkat çeken Gümüşel, adaylara kademeli form taktiğini önerdi.

Yüksek Öğretime Geçiş Sınavı (YGS) nı geride bırakan yaklaşık 2 milyon öğrenci bugünlerde Haziran ayında gerçekleştirilecek Lisans Yerleştirme Sınavı (LYS) nı düşünüyor. YGS puanlarının önümüzdeki ayın ortalarında açıklanması beklenirken öğrencilerde performanslarına yönelik bir belirsizlik de söz konusu.

Durum Analizi Şart

Bir yandan ise ikinci aşamaya geri sayım sürüyor. Sınav kazandıran psikolog olarak da tanınan “Genciz Biz” kitabının yazarı Orhan Gümüşel, adaylara çok önemli tüyolar veriyor. Üsküdar Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi Müdürü Gümüşel, öğrencilerin şuan yapması gereken şeyin bir durum analizi olduğunu vurguluyor.  Gümüşel başarı için önemli hatırlatmalarda bulunuyor.

Şu an bir durum analizi yapmak çok önemli. Bu iki yönden yapılmalı. Akademik ve psikolojik boyutlarıyla. Ne durumdayım diye aday görmeli.

Sınava yüklenen anlam önemli

Psikolojik açıdan ele alırsak iki basamaklı sınavda kaygı ilk basamakta geride bırakılır. İkinci sınav daha rahat geçer. Sınava yüklenen anlam da önemli. İkinci sınav belirleyici bu modelde. Kaygıyı geride bırakmak gerekir o nedenle. Yoksa tarih yaklaştıkça kaygı da artacaktır. Her aday kesinlikle bu süreçte artık durum analizi yapmalı. Akademik olarak donanımlı olunabilir ancak sınav anının psikolojik olarak yönetimi de çok önemli. Her aday bu anlamda ne kadar donanıma sahip onu sorgulamalı. Gerekiyorsa da profesyonel yardım almalı.

Yeni tempo ve ritim ayarlanmalı

Durum analizinden çıkan sonuca göre yeni strateji belirlenmeli, yeni tempo ve ritim ayarlanmalı. Yeniden kurgulamak gerekiyor. İki basamaklı sınavlar arasında olduğu gibi müfredatta da farklılıklar var.  İşletim sistemi olarak da fark söz konusu. Çünkü adaylar ikinci sınavda alanlara yönelik testleri çözecek. Bu, bir kupa serisi gibi düşünülebilir. Her bir sınav kendine özgü karakter taşıyacak. Bilgi içerikli, kronoloji içerikli derslere nasıl çalışılırız üzerinde düşünüp yeniden ele almak gerekir.

Hayat ıskalanmamalı

Bunları yaparken de hayatı ıskalamamak gerekiyor. Sınavı yaşamaya başlarsanız kaygıyı da yaşarsınız. Pasta küçük aday çok olunca yarış zorlaşıyor. O psikolojiyi sağlam tutmak da çok kolay değil. Kademeli form tutmalarını öneririm adaylara ben. Son bir ayda sağlam bir tempoya girmeliler. Tabi bu öncesinde yatın anlamına gelmemeli. Tempo hızlı ve yoğun olacak.

Olumsuz söylemlerden kaçınılmalı

Olumsuzlamalardan kaçınmak gerekir. Olumsuzluk veren eklerle konuşmasınlar. Ne yaparsam olmuyor, bu konular biter mi…vs. Yetersizlik duyguları, kaygıyı getirir. Bunun yerine ben ne yapabilirim. Hedef koyup bunun için ne yapabilirimi düşünmeli. Ne kadar zamanda yapabilirimi planlayıp o rota dâhilinde gidebilmeli. Ne istediklerinde samimi olmaları gerekiyor. Onları rahatlatacak karar önemli. Karar vermeliler. Hedefi muğlak tutmak doğru değil.

Hedefe sadakat gösterilmeli

Hedefe sadakatle davranmalılar. Zoru görünce hedef küçültme ve son anda karar değiştirmeye gitmemeliler. Sebat etmek de çok önemli. Yeni nesil bu kelimeyi bilmiyor maalesef. Gücü dayanmaya harcamak değil sebat, kararlıkla beklentiye uygun sonucu almaya yönelik emek vermek aslında.

Suni gerilimden kaçınılmalı

Üretken ve pozitif tarafından düşünülmeli. Mümkün olduğu kadar suni gerilimden kaçınılmalı. Biraz saldırgan, alıngan, fevri özellikler gösterebilirler bu süreçte. İsteksiz ve keyifsiz de olabilirler. Yoğun ve yorucu sürecin olağan sonuçları bu sonuçlar. Ancak adaylar istediklerine ulaşınca neler kazanacağını düşünerek bu süreçte davranmalılar. Polyanacılık değil. Bir şey isteniyorsa bedeli verilmeli. Sınav için de bedel çalışmak.

Kaybetmekle hayat bitmiyor

Sınava yüklenen anlam da önemli. Sınav kazanan, kişilik kazanmıyor bakıldığında kaybedildiğinde de kişilikten bir değer kaybedilmiyor. Böyle bakılmalı. Sosyal statü açısından bir değer kattığını da göz ardı etmemek gerekir. Kazanamayan için her şey bitmiyor. Alternatifler beliriyor ve onları değerlendiriyorsunuz.