Bebeğinizi doğmadan göreceksiniz

Geleceğin anne baba adaylarının artık ultrasonografi hakkında bilgi sahibi olduklarını belirten Yakın Doğu Üniversitesi Radyoluğu Doç. Dr. Özgür Tosun, ultrasonografide röntgen ışınlarıyla, radyasyon olmadığı ve kulağın işitemeyeceği kadar yüksek frekansta ses dalgaları kullanılarak iç organların görüntülerinin elde edildiği tıbbi görüntüleme yöntemi olduğuna dikkat çekti.

Ses dalgaları kullanıldığı için vücuda herhangi bir zararı ve yan etkisi olmayan ultrasonografi, gebeliğin başından sonuna kadar anne karnındaki bebeğe, gerekli görüldüğü her durumda güvenle uygulanabiliyor. Ayrıca ultrasonografi inceleme sırasında herhangi bir ağrı oluşturmuyor ve röntgen ışıkları ile radyasyona maruz bırakmıyor. Bu nedenle ultrasonografi anne karnındaki bebeğin değerlendirilmesinde güvenli ve etkili bir yöntem olarak kabul edilir. Özellikle son 40 yıldır yapılmakta olan ultrason muayeneleri, günümüz modern tıbbında gebelik izlemlerinin vazgeçilmez bir parçası haline gelmiştir.

4 boyutlu (4d) ultrason sayesinde bebeği görüntüleme kalitesinin oldukça arttığı günümüzde, özellikle obstetrik izlemlerle gebelikte herhangi bir anormallik saptandığında ya da normal olmayan bir durumdan şüphelenildiğinde ultrasonografi sayesinde hemen tespit edilerek önlem alınabiliyor. Ultrason incelemesi; her şeyin normal olduğu durumlarda adet gecikmesinden 1-2 hafta sonra gebelik varlığının saptanması, bu gebeliğin rahim içinde yerleşmiş normal bir gebelik olduğunun gösterilmesi için veya gebelikte herhangi bir anormallik saptandığında yapılıyor. Aynı zamanda hamile bir kadının ultrasonografi incelemesine girme sıklığında katı kurallar da bulunmuyor.

Genellikle 18-22 haftalarda anomali saptanması açısından ikinci düzey inceleme (detaylı ultrason) ve 30. haftada da bebeğin büyüklüğü ve pozisyonunu saptamak için ikinci bir inceleme yapılması gerekir. 18-22 haftalarda detaylı ultrasonun, tecrübeli doktorlar ve özellikli cihazlarla her gebeye yapılması gerekir.

Ultrason sayesinde bebek, doğumsal kusurlar açısından taranabiliyor ve yine bu sayede, organ gelişimini tamamlayan bebeğin bütün organları ayrıntılı olarak görüntülenerek değerlendirilebiliyor. Aynı zamanda; gebelik ultrasonu sırasında fetus (bebek) sayısı, fetal prezantasyon (bebeğin geliş şekli), fetal pozisyon (bebeğin duruş şekli), plasental lokasyon (plasenta yerleşimi), amniyon sıvı miktarı, gestasyonel (gebelik) yaş, bebeğin gözle görülebilen anatomik yapısı, beyin ve yüz yapıları, burun kemiği, kalp, karın içi organları, ense kalınlığı, el ve ayak parmakları da inceleniyor.

Bilgisayar ortamında birleştirilen ultrason görüntüleri ile 3 boyutlu yanı hacimsel bir görüntü elde edilirken; görüntüler gerçek zamanlı elde edildiğinde ise 4 boyutlu görüntülere kavuşuluyor. İleri düzey cihazlarda bulunan 4 boyutlu ultrasonlar sayesinde bebekte birçok anomali tespit edilebiliyor. Aynı zamanda 4 boyutlu ultrasonlarla bebeğin pozisyonu yüzünden görülemeyen bir organı ya da görülemeyecek herhangi bir alan görüntülenebiliyor.

Son teknoloji cihazlarla yapılan ve 4 boyutlu ultrasonografi olarak adlandırılan bu yöntem YDÜ Hastanesi’nde uygulanabiliyor. Cihaz, hastanın karnına konulduğu andan itibaren bebeğin gerçeğe yakın görüntüsü elde ediliyor ve böylece anne/baba adayları da bebeklerini doğmadan görerek aralarındaki psikolojik bağı güçlendirme fırsatı yakalayabiliyor.