Çocuğunuzun uykusunu düzene sokun !

Çocuğunuzun uykusunu düzene sokun !
Güncelleme:

Çocuklarda uyku eğitimindeki başlıca sorun algısal farklılıktan kaynaklanıyor.

Çocuklarda uyku  süreci farklı gelişir, çünkü çocukların zamanı ve onu nasıl kullandığımızı yetişkinlerden farklı algılarlar. Biz yetişkinler için zamanın akışı içinde, saniyeler satın alınamayacak kadar değerliyken, küçükler için ise zaman ağır ilerler.

Uyku; Fizyolojik ihtiyaçlarımızın temelidir. Fizyolojik ihtiyaçları tamamlanmamış bir bebek, bir çocuk veya bir yetişkin ruhsal ve zihinsel ihtiyaçlarını karşılamak için hazır değildir. Uyku, hafızanın derlenip toparlanması, bedensel ve zihinsel dinlenme için olmazsa olmazdır.

Uyku ihtiyacı çocuğun yaşına göre değişir

Uyku eğitimindeki başlıca sorun algısal farklılıktan kaynaklanmaktadır. Öncelikli olarak tespit etmemiz gereken, çocuğumuzun yaşına göre ihtiyacı olan uyku saatidir. Yeni doğan bebekler günde ortalama 16-18 saat uyuyarak zamanlarının büyük bir bölümünü uykuda geçirirken 1 yaş bebeklerinde bu süre %50’ye düşmektedir. 2-5 yaş için günde ortalama 13-15 saat, 6-8 yaş için 10-12 saat, 8-10 yaş için 8-10 saat ve 10 yaşından ergenlik dönemine kadar ortalama 7-9 saattir.

Çocuğunuz büyüdükçe uykuya duyacağı ihtiyaç değişeceği için zamanla gündüz uykularını kısaltmak veya gece uykuları saatlerini düzenlemek gibi yeni organizasyonlar yapılması gerekebilir. Bu gözlem anne-baba ya da ilgilenen diğer kişilerin sorumluluğundadır, fakat unutulmaması gereken bir nokta vardır ki; her çocuk bireysel farklılıklar gösterebilir. Hiçbir çocuk aynı miktarda ve aynı düzenlemede uykuya ihtiyaç duymaz. Tıpkı iki kardeşi büyüten annelerin ifadelerinde çokça karşılaştığımız gibi, biri gündüz uykusuna direnç gösterirken bir diğeri akşam uykuya dalma konusunda sıkıntı yaşıyor olabilir. Bu yüzden anne baba olarak bu tespite hassasiyet göstermeniz, uyku eğitimi ile ilgili çocuğunuzun ve sizin olası bir kaygı yaşamanızı engelleyecektir.

Bebeklikten çocukluğa geçerken, uyku düzenlerinde farklılıklar ve uyumsuzluklar olması doğaldır. Sürekli gündüz uyuyan bir çocuğun gece uykusunda sorun yaşaması doğal olmakla beraber, bu olay aileyi huzursuz edebilir. Çocuğunuzun uyku düzenini normal gece uykusu moduna çevirmek hiç kuşkusuz kolay bir uğraş değildir, bu konuda en önemli husus tutarlı ve kararlı olunmalıdır. Anne babalar gerek kendileri arasındaki tutum farklılıklarıyla gerekse çocuğa karşı hassasiyetleri sebebiyle kural koyma ve bunları uygulama konusunda zaman zaman sorun yaşayabiliyor. Uyku düzenleme konusunda çocuğa böyle bir açık vermek, işi oldukça zorlaştırır.

Bu konuda ki kararlılık çocuğun zihninde kaygı yaratır. Zaten bilinçaltında “uyursam kim bilir neler kaçırırım!” diyen çocuk, anne babanın esnek tutumunu fark eder ve uyku saatine, yalnız uyumaya direnç gösterebilir ve ya gece uyanıp ebeveynin yanında uykuya devam etme alışkanlığı kazanabilir.

Gündüz uyku saatini mutlaka düzenleyin, gerekirse uykusundan uyandırın. Gece uykusu öncesinde gevşemesini sağlayacak etkinlikler içersinde olun. Örneğin hareketli bir oyun yerine, birlikte belgesel izlemek, okul ödevlerin çok geç saate bırakılmamasını sağlamak gibi pratik çözümler bu noktada bize yardımcı olacaktır.

Saati Yen oyunuyla farklı bir akış açısı kazandırın

Çocukların uyuması için etkili ve dünyada geçerliliği olan bir oyun olan “Saati Yen” oynayabilirsiniz. Saat renkli ve çocuğunuzun kendi seçtiği bir saat olursa çok daha etkili olur.

Oyun şöyle oynanıyor; uyku saatinden (gündüz ya da gece) bir saat önce, saati 5 dakika sonrası için kurun.   Saat çaldığında ona yaşıyla orantılı bir iletişimle, “şimdi saati birlikte 15 dakikaya kuralım ve sen saat çalana dek eğer hazırlıklarını tamamlayabilirsen, (yapması gerekenler yaşıyla orantılı olarak sizinle birlikte ya da yalnız belirlenebilir. Bunlar; dişlerini fırçalamak, pijamalarını giymek, süt içmek, tuvalete girmek v.s ile sıralanabilir.) seninle şu kitabı da okuyacağız ya da babanla bu saat tekrar çalana dek zaman geçireceksin” diyerek onun zamanla yarışını sağlayacağız. Tamamlayamazsa hiçbir ayrıcalığı geri almadan sadece onu yatağa koyun ve ertesi gün, saati yenebileceği konusunda yüreklendirin.

Amaç, bir saat öncesinde onu zihinsel olarak uyku düzenine alıştırmak, bu alıştırma bir süre sonra çocuğunuzun biyolojik saatinin de bu şekilde düzenlenmesini sağlayacaktır.

Uyku saati herhangi bir sebeple gecikse de bu sıralamayı bozmayın uyku hazırlığını ve gevşeme süresini mutlaka aynı şekilde uygulayın. Bu öğrenme sürecinde kafasının karışmaması için ona yardımcı olun. Böyle bir durumda saati yarım saate kurabilirsiniz ya da hazırlıklarını hızlandırmak üzere siz destek olabilirsiniz. Bir diğer pekiştirici tutum, saati yenen ufaklığı ertesi günü de motive etmektir. Sabah uyandığında, “dün gece saati yendin ya da uykuya çok güzel hazırlandın bu yüzden birlikte bir oyun oynayalım!” gibi bir ödül, rüşvet olmamakla beraber olumlu davranışı pekiştirici bir etki sağlamaktadır.

Tüm bu süreç sağlıklı bir uyku eğitimi için gerekli ve yeterlidir.

Bir diğer konu anne babanın uyku eğitimi konusunda doğru bir tutum izlemesine rağmen, çocuğun uyku bozukluğu yaşamasıdır.

Birkaç başlıkta bunları kategorize edersek,

Uyku Terörü; genellikle kabus görme durumu ile karıştırılır. Çocuk şiddetli bir çığlık ya da yoğun bir anksiyete ile uyanmış ve fizyolojik semptomlar göstermektedir. Nefes alışı hızlanmış, kalp hızı artmış ve yarı uyku halindedir. Genellikle ertesi günü çocuk bu durumu hatırlamaz. Çocuğunuzda nadiren de olsa zaman zaman böyle uyku terörü halleri ile karşılaşabilirsiniz. Bu durumlarda paniğe kapılmamalısınız, genellikle herhangi bir hastalığa ya da psikolojik bozukluğa işaret etmez. Ancak çocuğunuz sık sık uykudan bağırarak korku ile uyanıyorsa ve bunu ertesi günü de hatırlayıp etkisinde kalıyorsa, profosyonel yardım almanız gerekir.

Kâbus Bozukluğu (Rüya Kaygısı Bozukluğu); Çocuğun kendisine kaygı veren rüyalar görmesi durumudur. Rüya gören çocuk kaygılanır, korkar ve bunu ailesiyle paylaşır. Her erişkin insan gibi çocuklar hatta bebekler de kâbus görebilirler. Kâbus gören çocuklar, anne ve babası ile uyuma eğilimine girebilirler. Böyle durumlarda çocuk sakinleştirilmeli, gördüğü kötü rüyanın gerçekle ilgisinin olmadığı izah edilmelidir.

Uyurgezerlik ve karabasan: Uyurgezerlik nadir de olsa çocuklarda ve erişkinlerde görülen ve herhangi bir hastalığa işaret etmeyen ancak istenmeyen fizyolojik bir sapma halidir. Uyku esnasında vücudumuzda fizyolojik bir uyku felci gelişir. Bu faydalı ve olması gereken bir durumdur. Aksi taktir de iki insanın yan yana uyuması mümkün olmazdı. İnsanlar uyku da kalkıp yürürler ve ortalıkta uyuyarak gezen birçok kişi olurdu. Haliyle tehlikeli durumlar da oluşabilirdi. İşte bazen uyku felci oluşmadığı durumlarda çocuklar uyku esnasında kalkıp yürüyebilirler. Halk arasında uyurgezer bir kişinin uyandırılmaması gibi yanlış bir kanaat mevcuttur. Halbuki uykuda gezdiği fark edilen bir kişi, yavaşça uyandırılmalı ve yatağına dönmesi sağlanmalıdır.

Bazen de uyurgezerliğin tersi bir durum olur. Kişi uyandığı halde uyku felci çözülmez. Bu durumda hareket edemeyen, kolunu bacağını kımıldatamayan, ses çıkaramayan kişi adeta bir panik tablosu yaşar. İşte bu anormal korku ve panik tablosu şeklinde yaşananlar “karabasan’’ adıyla ifade edilir. Genellikle doğaüstü motiflere bağlanırsa da karabasan, herhangi bir zararı olmayan fizyolojik bir yanılsamadır.

Uykuda konuşma (sayıklama): Çocuklarda, erişkinler gibi uyku esnasında konuşabilir, hatta gülüp ağlayabilirler. Anlatılan şeyler genelde mantıklı bir temele oturmaz, saçma sapandır, konudan konuya geçilebilir. Böyle sayıklamaya şahit olan anne-baba genelde çocukları ile iletişim kurmaya çalışır. Hâlbuki tamamen uyku halinde bilinçaltı refleksler ile yapılan konuşmalar olup, bu esnada uyandırmaya çalışmak gereksizdir. Nitekim ertesi gün konuşulan şeylerin hiçbiri hatırlanmaz.

Diğerleri; Uykuya Dalma Güçlüğü, Uykuda Kalma Güçlüğü, Uyanma Güçlüğü, Gün Boyu Uyanık Kalma Güçlüğü şeklindedir.

Çocuğunuzda gözlemlediğiniz böyle bir uyku bozukluğu durumu genellikle geçicidir. Ancak bir haftadan daha fazla uzun süreli olduğunda bir uzmana danışmak ve doğru tedavi yollarını takip etmek çocuğunuzun ruh sağlığı açısından oldukça önemlidir.

Uyku eğitimini keyifli bir hale getirmek siz anne babaların elindedir, bunu unutmayın ve kararlı olun…

Dr. Mehmet Yavuz
Nöroloji Uzmanı