Hamilelikte risk taşıyan hastalıklar

Hamilelikte risk taşıyan hastalıklar
Güncelleme:

Bu hastalıklar hem bebeğin hem de annenin sağlığını tehdit ediyor...

Günümüzde pek çok hamilelik sorunsuz bir şekilde tamamlanıyor ve anne bebeğini kucağına almanın mutluluğunu yaşıyor. Ancak bazı riskli durumlar var ki hem bebeğin hem de annenin sağlığını tehdit ediyor, hatta ölümlerine bile neden olabiliyor! Hamilelikte yüksek risk oluşturan sorunlar anne adayında önceden var olabileceği gibi, hamilelikte de ortaya çıkabiliyor. Acıbadem Bursa Hastanesi Kadın Hastalıkları Uzmanı Dr. Ebru Füsun Donat, riskli gebelikte meydana gelebilecek hastalıklar hakkında bilgi verdi.

Yüksek tansiyon

Daha önceden medikal kondisyonu mevcut olan kadınların hamile kalması yüksek riskli gebelikler arasında sayılıyor. Bu medikal kondisyonlardan biri yüksek tansiyon. Eğer bu önceden biliniyorsa gebelikte kullanılabilecek ilaçlarla gebelik öncesi tansiyon kontrol altında alınmalı ve gebelik süresince kontrol altında tutulmalıdır. Tesadüfen gebelik oluştuktan sonra yüksek tansiyon tespit edildiyse, yine gerekli muayene ve tetkikler yapılarak en kısa sürede ilaç tedavisine başlanmalı. Gebelik süresince de hamile kadın kardiyoloji tarafından düzenli takip edilmelidir. Yüksek tansiyonun neden olabileceği komplikasyonların gelişip gelişmediği izlenmelidir. Gerekirse kan, EKG ve EKO gibi incelemeler yapılmalı. Bu tür hastalarda gebeliğin 2. yarısında yüksek tansiyonun üzerine preeklampsi dediğimiz tablonun gelişme riski normalden daha yüksektir.

Diyabet

Diyabet daha önceden biliniyorsa öncelikle kan şekerinin, diyet, ilaç veya insülin ile kontrol altına alınması gerekiyor. Gebeliğe bağlı şekerin oluşup oluşmamasına yönelik tetkik 24 ile 26. haftada yapılıyor. 24. haftadan önce ortaya çıkan şeker, genellikle gebeliğe bağlı değildir. Bu durum daha önceden tespit edilmemiş bir diyabet hastalığı varlığına bağlıdır. Gebeliğe bağlı şeker genellikle 24. haftadan sonra meydana gelir ve gebelik sonrasında geçer. Doğumdan sonra diyeti bırakabiliriz. Gebelikle ortaya çıkan diyabet, diyetle çözümlenebilir. Ancak nadir durumlarda insülün gibi ek yöntemlere başvurulabilir.  Diyabetik anne adaylarının çocuklarında özellikle kalple ilgili doğumsal anomali görülme riski vardır. Bu nedenle bu hastalara gebelik takipleri süresince diğerlerinden farklı olarak 24. hafta civarında fetal Eko ile bebeğin kalbinin detaylı incelemesi yapılır. Diyabetik hastalarda ayrıca böbrek fonksiyonları takip edilmeli,  diabetik retinopati açısından göz muayenesi  yapılmalıdır.  Bunun dışında diyabetik anne adaylarında gebelik süresince kan şekerleri regüle edildiği takdirde risk minimale indirgenir.

Tiroid

Ülkemizde oldukça sık görülen problemlerden bir tanesi tiroid bezinin az çalışması. Bazı durumlarda çok çalışması da söz konusu olabilir. Her ikisinin de tedavisi söz konusu. Tiroidin az çalıştığı durumlarda dışarıdan tiroid hormonu takviyesiyle tedavi sağlanıyor. Tiroidi az çalışan gebe tadavi edilmediği takdirde bebekte büyüme geriliği riski söz konusudur. Bu nedenle tiroid hormonunun gebelik süresince normal seviyelerde tutulması gerekir. Bu bebeğin gelişimi ve kadının yaşam kalitesi açısından da önem taşımaktadır. Yine endokrinoloji uzmanıyla birlikte bu gebelerimizi takip ediyoruz. Belirli aralıklarla endokrinolog, tiroid ile ilgili sorunu olan hastaları görüyor, tiroid hormonu seviyelerine bakıyor ve gebelik süresince doz ayarlamasına gidiliyor. Çünkü gebelik haftası ilerledikçe tiroid hormonuna olan ihtiyaç da artabiliyor. Yine bu durumda da tedavi sağlandığı takdirde risk minimale indirgeniyor. Gebelik ilk visit testleri adı altında yaptığımız genel tetkikler arasında TSH dediğimiz tiroid fonksiyonunun göstergesi olan hormona gebeliğin başında rutin olarak bakıyoruz.

Romatizmal yumuşak doku hastalıkları

Romatoid artrit, lupus gibi romatizmal hastalıkları olan kadınlar da gebe kalıyorlar. Gebelik bu tür rahatsızlıklarda alevlenmeleri tetikleyebildiği gibi remisyonu da sağlayabiliyor. Yine diğer tüm kronik hastalıklarda olduğu gibi hamilelik süresince endike olan ilaç tedavisi devam ettirilmelidir. Bunun gibi kronik enflamatuar barsak hastalığı ( Crohn, ülseratif kolit v.b.) olan hamile kadınlar da gereken medikal tedavilerini sürdürmelidirler. Bu tip kronik hastalıkların alevlenme dönemlerinde kortizon kullanmak gerekir. Kortizon kullanımı da gebelikte kontraendike değildir. Bu sayede gebeliğe bağlı alevlenmeleri de tedavi etmiş oluyoruz.

Benzer şekilde gebeliğin migren veya astım üzerindeki etkisini öngörmek mümkün değil.  Ancak yine bu durumların semptomatik hale gelmesi durumunda gebelikte ilaçlarla müdahale ile hastanın rahat ettirilmesi esastır.

İleri anne yaşı

Kadınların birçoğu kariyer yaptığı ve iş hayatında aktif rol aldığı için anne olmayı erteliyor. İlk çocuğun ve ikinci çocuğun doğumu sırasında anne yaşı 30’u hatta 35’i geçiyor. Özellikle 35 yaşından sonra bebekte Down sendromu riskinin artışı nedeniyle anne yaşı önem taşıyor.

İkili, üçlü, dörtlü gibi genetik tarama testlerinin yanı sıra ekstra tetkikler (amniosentez, koryon villus biyopsisi) yaparak doğacak çocukta genetik bir problem var mı yok mu tespit edebiliyoruz.

Leyditurk.com