İlk gece yaşanan en büyük kabus esnek kızlık zarı !

İlk gece yaşanan en büyük kabus esnek kızlık zarı !
Güncelleme:

Doktorlar, kızlık zarının esnek, kızın bakire olduğunu söylese bile aileler şüpheleniyor.

Medical Park Bahçelievler Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Suat Süphan Erşahin; günümüzde halen önemini koruyan kızlık zarıyla ilgili soruları yanıtladı.

Kızlık zarı yapısal olarak farklılık gösterir mi?

Anatomik olarak kızlık zarı; vajinanın hemen giriş kısmında yerleşmiş yarı esnek, ince bir yapıdır. Bazı kadınlarda bu yapı çok sert veya çok esnek olabilir. Kızlık zarlarını genel olarak şu şekilde sınıflandırabiliriz: En çok rastlanan şekli 'Annüler (halka şeklinde) kızlık zarı'dır. 'Semilunar (yarım halka veya esnek) kızlık zarı'nın dıştan içe kalınlığı fazla olmadığı için genellikle ilişki sırasında yırtılmaz; ancak doğum sırasında yırtılır. 'Cribriformis (delikli veya elek tarzında) kızlık zarları'nın da ilişki esnasında yırtılması biraz daha fazla acılıdır. 'Carnosus (etli) kızlık zarı', kalınlığı fazla olduğundan ilişkide kolay kolay yırtılmayan bazen ufak bir cerrahi müdahale gerektiren bazen de kanaması çok fazla olabilen tipteki zarlardır.

Tamamen kapalı kızlık zarı oluyor mu?

Evet; 'imperfore' yani 'tamamen kapalı kızlık zarı' ise ileride ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir. Adetin başlaması ile adet kanı dışarı akmayacağı için her ay kan birikir ve bu da çok şiddetli ağrı yapar. Aileler, 15 yaşına girdiği halde kızları adet görmemişse kızlık zarı kontrolü yaptırmalıdır; nedeni kapalı kızlık zarı olabilir. Böyle durumlarda kızlık zarını açıyoruz ve mutlaka bir 'bekaret raporu' düzenleyip, aileye veriyoruz. 'Fimbrial Hymen' de girintili kızlık zarıdır ve biraz kalın olduğundan ilişkide kolay yırtılmaz, kanaması fazla olabilir ve bazen ufak bir cerrahi müdahele gerektirebilir.

Evli çiftlerin soluğu doktorda almasının nedeni esnek kızlık zarı mı oluyor?

Evet; evlendikten sonra gelenlerin çoğu kızlık zarı esnek olanlardan oluşuyor. Kızlık zarı; esnek ve ince yapıdakilerde, bakire oldukları halde ilişki sırasında kanama olmuyor. Zaten en çok gelen grup da onlar... En büyük sıkıntıyı da onlarda yaşıyoruz. Evlilik günü kanama olmadığı için iki tarafın ailesi de muayeneye öfkeyle geliyor; kanama olmadığı için 'Acaba bir şey mi var?' diye soruyorlar. En güzel, en mutlu günlerinde kanama olmadığı için genelde sinirli oluyorlar. Onlara yaşananları tüm açıklığıyla anlatıyoruz. Bunun nedeninin kızlık zarının esnek olmasından kaynaklandığını ve esnek zarların kanama yapamayacağını izah ediyoruz.

İkna oluyorlar mı?

Maalesef; bir çoğu kafalarını kemiren bir şüpheyle muayeneden ayrılıyorlar. Ama burada eğitim düzeyi devreye giriyor. Eğitim düzeyi biraz yüksek olanlar, bir şekilde ikna oluyorlar ama eğitim düzeyi düşük olup; konu hakkında bilgisi olmayanlar ve kızlık zarını tabu haline getirmiş olanlar kafalarındaki o şüpheyi atamıyorlar. Esnek kızlık zarıyla ilgili açıklamalar çoğu zaman aileleri iknaya yetmiyor.

Erkekler, cinsel ilişki açısından daha rahat. Çünkü erkeğin daha önce bir ilişki yaşayıp, yaşamadığını ispatlayan herhangi bir gösterge yok! Eğer cinsel yolla bulaşan bir hastalık kapmamışsa, bunu anlamak mümkün değil! Zaten toplum da ona ilişki yaşama hakkını tanıyor, onu yargılamıyor. Burada büyük bir eşitsizlik var. Erkek yaşıyor ama yaşadığının bir göstergesi yok! İstediği kişiyle yatabilir ve evlendiğinde bunu rahatlıkla gizleyebilir. Ama kadın açısından durum böyle değil, onun için bir gösterge var ki o da kızlık zarı!..

Kızlık zarı kanama yaptığı için bir bekaret göstergesi olarak kabul ediliyor. Ama aslında dikilebiliyor ve yeniden kanaması sağlanabiliyor. Bu durumda kızlık zarı artık bir bekaret göstergesi olmuyor aslında; çünkü kolaylıkla dikilebiliyor. Şöyle düşünün; genelevde çalışan bir hayat kadının bile kızlık zarı dikilebilir ve kanama gerçekleşebilir.

Zaten diktirme olayı o kadar yaygınlaştı ki; bekaretin bozulmasından çok da korkulmuyor artık. İlişki sırasında tekrar kanama sağlanan bir organ olduğu için insanlar, bu sorunu halledebiliyor. Durumun önceden bilinmesi yetiyor. Bu durumda kızlık zarının ne kadar bekaret göstergesi olduğu tartışılır durumda aslında...

İkna olmayınca ne yapıyorlar?

Evlilik gecesi kanama olmadığı için zaten ailece geliyorlar ve ikna etmek mümkün olmuyor. Çıkıp başka doktora, oradan da başka doktora gidiyorlar. Yani doktor doktor dolaşıyorlar. Daha fazla bilgi edinmek istiyorlar. Ama bilgi edinmelerine rağmen, aynı cevapları alsalar bile, biz hastalarımızın boşanmış halde geldiklerini görüyoruz. Kafalarındaki şüpheyi gidermek ne yazık ki mümkün olmuyor. Bu şüphe de evliliklerini ve cinsel hayatlarını zehir ediyor. Çoğunlukla bu evliliklerin sonunun boşanmayla bittiğini duyuyoruz. Sonuçta esnek kızlık zarı boşanmalara neden olabiliyor. Yani aslında kadın bakire, kızlık zarı duruyor ama sırf kanama olmadığı için evlilikler bitebiliyor. Burada tabii ki en büyük darbeyi kadın yiyor. Hiçbir ilişkisi olmamasına rağmen hem evliliği yıkılıyor, hem de geleceği kararıyor.

Kızlık zarının esnek olduğu nasıl anlaşılır?

Kızlık zarının esnek olduğunu sadece doktor muayene ederek anlayabilir. Kişinin kendisinin bunu anlayabilmesi mümkün değildir.

Doğumda bile bozulmayan kızlık zarı var mı?

Evet; doğumda bile bozulmayan kızlık zarı vardır. Kızlık zarı çok ince yapıdaysa doğumda bile yırtılmayabilir. Evliliğe doğrularla başlamak, o beraberliğin sağlamlığı açısından en doğru harekettir. Ancak bekaretin kızlık zarıyla ölçülmesi, evlilik gecesi kanama beklenmesi, kadınları kızlık zarını diktirme yoluna itiyor. Oysa karşılıklı güven olsa, erkek karşısındakini kızlık zarından ibaret görmese; kadın zaten yalan söyleme gereği duymayacak ve yaşadıklarını anlatacaktır. Bu nedenle de erkeğin yapacağı en doğru hareket; böyle olaylarda panik olmamak, karşısındakine güvenmek ve doğruları öğrenip buna göre hayata devam etmektir. Kızlık zarı tamirini, bu noktaya getiren toplumsal dayatmayı aşmamız gerekiyor.

Sabah / Esra Tüzün