Mücevherde farklı bir dönem: Hatırlatıcı tasarımlar

Hayallerini gerçekleştiren, yaratıcı tarafını tasarladığı takılarla hayata geçiren genç ve başarılı bir tasarımcı İpek Selek. Hobisini işi, kariyer planı olarak belirleyen Selek, Hindistan gezisi sırasında öğrendiği mantrayı, markasını ve gelecek planlarını anlattı.

Mücevher sizin için ne ifade ediyor bilemiyoruz ama bazıları için bir yaşam biçimi, hayallerini gerçekleştirme yolu. Tıpkı Padme Designs’ın kurucusu İpek Selek de olduğu gibi. Selek  ile kısa zamanda mücevher tutkunlarının dikkatini çeken markası ve hobisiyken mesleği haline gelen işi hakkında konuştuk.

Markanızın hikayesi nasıl başladı?

Her zaman yaratıcı bir tarafım vardı ancak bu tarafımı ortaya çıkarabileceğim bir konu bulmak konusunda zorlanıyordum. Yaratmaya ve tasarlamaya olan ilgim ilk başta resim ile başladı. Öte yandan mücevher mağazalarında aradığım tarzda ürünler bulamadığımı farkedince kendim tasarlamaya başladım. İlk başta hobi olarak başladığım bu merak daha sonra kariyerim haline geldi. Bu yolculuğun başlangıcı Hindistan'a yaptığım bir seyahatte oldu. Bir gün ziyaret ettiğimiz bir tapınakta "Om mani padme hum" mantrasını duydum. Çok hoşuma gitti ve bana huzur verdi. Daha sonrasında anlamını araştırmaya başladım. Lotusun içindeki mücevher demekti. Padme kelimesi de lotus demekti. Sık sık zihnimi temizlemek ve rahatlamak için bu mantrayı dinler oldum. Daha sonrasında da alışık olduğum düzenin içinden çıkıp yeniden başlama sürecim sırasında kendimi Padme'yle yani lotusla özdeştirdim. Padme'nin temsil ettiği bilincin açılması, yeniden doğuş ve farkındalık kavramları, mücevher markamı yaratırken beni o kadar derinden etkiledi ki bundan daha iyi bir isim olamayacağını düşündüm.

'GIA Accredited jewellery designer' olmak ne demek?

Northwestern Üniversitesi’nden Endüstri Mühendisliği ve Ekonomi olmak üzere çift anadalda lisans derecesi ile mezun olduktan sonra Türkiye’ye döndüm. Moda sektörünün önemli markalarında bir süre çalıştıktan sonra, kurumsal ortam dışında farklı arayışlara yöneldim.

Aklımın bir köşesinde hep mücevher tasarlamak vardı ve bu hayali gerçeğe dönüştürmeye karar verdim. Mücevher tasarlamak benim için bir hobi olmaktan öte, bir tutku haline geldi ve mesleğim oldu.

İşime kendimi tam anlamıyla vermek ve hayalimdeki ürünleri tasarlamak için kurumsal hayattan uzaklaşıp, Kapalı Çarşı’da eğitim veren bir mücevher atölyesinde çalışmalara başladım. Bu çalışmalara ek olarak GIA (Gemological Institute of America) ‘de mücevher, pırlanta ve renkli taş eğitimlerini tamamladım ve AJP yani Accredited Jewellery Professional ünvanını aldım.

Farklı tarzlara farklı mücevherler

Padme Designs koleksiyonlarında ön planda olan nedir?

Padme Designs'ın esas çıkış noktası tüm tasarımların birer "Daily Reminder", yani hatırlatıcı tasarımlar olması. Her serinin temelinde verilmek ya da hatırlatılmak istenen belli bir mesaj var. Bu anlamdan yola çıkarak şekilleniyorlar ve her serinin içinde farklı tarzdaki kadınlara uyabilecek seçenekler sunuluyor. Tüm serilerin ortak özelliği, her şeyin doğalı güzel olduğu için, mükemmel çizgiler yerine yamuk ve eğri çizgilerden oluşması. Ürünler elde yapılıyor ve normalde hata olarak kabul edilebilecek yamukluklar ve eğrilikler ürünlere birer karakter ve gerçekçilik katıyor, doğal hallerine müdahale edilmemiş oluyor.

Nerede nasıl üretiyorsunuz? 

Mücevher üretimi konusunda uzman bir kaç ustamla birlikte çalışıyoruz..

Satış noktası var mı? 

Padme Designs ürünleri halen Zeki Ata Mücevherat (Göztepe mağazası), Designers of OZ (Alaçatı ve Alsancak mağazaları) ve “alwaysfashion.com“da satılıyor. Ayrıca yakın zamanda Bebek'te açılacak olan “showroom”un hazırlıkları içerisindeyiz.

Tasarım sadece takı mı, ileride farklı eğilimler olacak mı?

Şimdilik sadece takı. İleride ne olacağını bilemiyorum, ama önceliğimin takı olarak kalmasını planlıyorum. Tasarımın her türlüsü keyifli, dolayısıyla ileride ilgi alanımın genişlemesi şaşırtıcı olmaz.

Hedef nedir? Markana dair yakın zamanda yapmayı planladığın yenilikler var mı? 

Hedef insanları mutlu etmek. Stresli ve yoğun hayatta anlık bile olsa motive etmek, huzur vermek, olumlu düşüncelere sevk etmek... Yeni bir koleksiyon hazırlığı içerisindeyim. Bu koleksiyonun ana fikri çok sevdiğimiz anılarımızı ve/veya bu hayatta değer verdiklerimizi hatırlatacak olması.  Biraz "mix & match" tarzında, kişinin zevkine göre birleştirebileceği parçalardan oluşan bir koleksiyon. Aklımda sürekli hayata geçmeyi bekleyen fikirler oluyor ve bu fikirler canlandıkça heyecanım artıyor.