15 Temmuz ve düşündürükleri

Güncelleme:

15 Temmuz kara bir gecedir, ülkemiz bir darbe girişimini yaşamıştır…

Her darbe bir tür faşizmdir.

Faşizm, toplumu ileri götürmez, tam tersine doğası gereği gericidir, mürtecidir.

Bizim topraklarımızda yaşanmış darbelerin tümünde az-çok emperyalizmin parmağı vardır.

Öte yandan darbelerin iktisadi dinamiği emek karşıtlığı ve Hazinenin yağmalanmasıdır.

Türkiye, ‘15 Temmuz’u, Ordusunun büyük bölümü ve Polisinin fedakarlığıyla, siyasetçisinin sağduyusuyla, ama en başta da; Milletinin yüksek cesaretiyle aşmıştır.

Ordu ve Polisi, halk, birleştirmiştir!

Millet şimdi sağcı solcu, şu partili bu partili demeden meydanlardadır ve bütünleşmektedir.

Bu talihsiz olay, demokratik değerlerde birleşmeye, ulusal duyarlıklarda bütünleşmeye katkı sağlamıştır.

Bir yerde faşizmin, emperyalizmin, geriliğin, yağmacılığın planları bozulmuştur…

Kimi yorumlara göre bir darbenin de ötesinde olan bu “girişim” halkın iradesiyle eriyip gitmektedir.

Türkiye bu deneyimi doğru okumalı, bir daha yaşanmaması için gereken dersleri çıkarmalıdır.

Ortada istihbarat açısından kopukluklar olduğu, yıllardır kadrolaşmanın içinde olan bir cemaat yapının bürokraside liyakati bir kenara ittiği, kaydedilmektedir.

TSK, Balyoz ve Ergenekon “davaları” eliyle en yetkin kadrolarından yoksun bırakılmıştır.

Son dönemde yoğunlaşan dengeli dış siyaset rotasına dönmek yaklaşımları, bölgemize “yeni bir düzen” vermek isteyenlerin direnciyle karşılanmaktadır.

Sonuçta, işte bu ortamda, 15 Temmuz 2016 bir kabus gibi belirmiştir…

Türkiye’nin bu darbe girişimini savuşturmasında, her türlü eleştiriye karşın Parlamenter Demokrasisi de çok etkili olmuştur.

'Kaçınılmaz olarak' beliren OHAL’den olağana giden süreçte basın özgürlüğü önemlidir.

Eğitim sistemimiz mutlaka akılcılığa, bilimselliğe dayanarak yapılandırılmalıdır.

Dış siyasette bölge merkezli ve küresel olguları iyi takip eden bir politika geçerli olmalıdır.

Türkiye, eğitime, sağlığa, alt yapıya yatırımlarını karalılıkla yapmaya devam etmelidir.

Vatandaşlarımızı birleştiren, kardeş kılan bir siyaset dili kullanılmalı, gerginlikten kaçınmalıdır.

Türkiye demokrasisini ve ekonomisini güçlendirerek bu sıkıntılı günlerini ele ele atlatacaktır…

Diğer Yazıları
Akıl Sağlığını Yitirmekte olan Toplum!
Bir asırlık çınar nasıl batırılır ?
Belediye Encümenleri Böyle mi olmalıydı?
Çöken madencilik politikamızdır