ABD - Türkiye: Yeni Dönem

Güncelleme:

Seçimlerdeki gerginlikten kurtulacağımızı umarken, bu kez de uluslar arası gerginliğin kucağına düştük.

Anlaşılan bu; bir süre böyle devam edecek.

Yani..Gerginlik, kaos ve sıkıntı.

Allahtan ülkenin bir süreden beri ekonomideki dengeleri ‘üflesen dağılacak’ bir noktada değil.

Sıkıntının yansımaları elbette var, ama ‘yerle yeksan olunmayacak’. Bu kesin.

Aslında bir an önce gerginlikleri geride bıraksak..Bir hükümet kurulmasını ciddi anlamda denesek..Ulusal ve uluslar arası dengeleri doğru ve zamanında gözlesek, ona göre kararlar alsak..

Her şey daha iyi olacak da..

Olmuyor işte. Bu da bize özgü bir durum.

Ne var ki, uluslar arası gelişmeleri de doğru gözlükten okumak gerek.

Koalisyon dışında bir görüntü veren Türkiye’nin IŞİD(Irak Şam İslam Devleti) saldırılarından sonra önce ABD, sonra da Koalisyon güçleri ile geliştirdiği ‘sıcaklık’ aslında dış politikada da yeni bir dönemin habercisi.

Yarına bakarken bunu görmek gerek.

Yani.. Artık ABD ile Türkiye arasında, IŞİD sonrasında özelikle işbirliğine yönelik yeni adımlar beklemek gerek.

Bu da  büyük ölçüde herkesin korkulu rüyası ‘sınır güvenliğinin sağlanması’ demek.

Yani..Yanıbaşımızdaki ‘yeni devlet heyecanı’nın bir ölçüde dizginlenmesi demek..

Nitekim hem İncirlik havaalanının uluslar arası operasyonlara açılması, hem ABD’nin başta Başkan Obama olmak üzere üst düzeyde verdiği destek mesajları yüreklere su serper nitelikte.

Görüldü ki; ‘hem yar, hem ser’ olmuyor.

O zaman ‘hem yardan, hem serden geçiliyor’.

Aslında Koalisyon güçleri ile oluşturulan yeni sürecin Türkiye adına bir takım belirsizlikleri ortadan kaldıracağı kesin.

Bir başka net gelişme de, ‘taraf olmadığınız zaman bertaraf oluyorsunuz’.

Yani..IŞİD sempatizanlarına neredeyse 4-5 yıldır ciddi anlamda göz yumuldu.

Onlar ne yaptı?

Türkiye’yi gençleri ile vurdu. Yüreğimize hançer sapladı.

İşte bu kritik nokta; dış politikamızdaki değişimin de nedeni oldu.

Keşke olmasaydı..Keşke o pırlanta gençlerimiz kahpece katledilmeseydi..

Ama..Sevgi dolu yürekleri bir ‘acı umursamazlığı’ ortadan kaldırmış oldu.

Türkiye ve ABD arasında başlayan yeni süreci, yeni yakınlaşmayı gördüğümüz oranda yarının gelişmelerine de doğru bakabiliriz.

Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.

Siyasette de, dış politikada da, ekonomide de..

Tabi yanlış yapmazsak..

Tabi ‘benim oğlum bina okur, döner döner yine okur’ noktasında olmazsak…

HAKAN TARTAN
* Gazeteci – Yazar, Siyaset Bilimci ve Uluslar arası Strateji Uzmanı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik e. Bakanı, 20 ve 21. dönem İzmir Milletvekili.

Diğer Yazıları
Deprem
Cem Karaca'nın ''döneklik'' isyanı
Amerikan samimiyeti ve Türk saygısı
Toplumun istekleri net. Ama gören var mı?