Anadolu'nun silahı üretim, kalesi fabrikadır!
Anadolu'nun silahı üretim, kalesi fabrikadır!
Anadolu'ya ne zaman gitsem -şehirleri bağlayan yollarda- fabrika bacalarına bakarım.
Gebze'de, Sivas'ta, Malatya'da, Kahramanmaraş'ta, şehirlerin girişinde, sanayi bölgelerinde, şehirlerin çıkışında..
Fabrika, atölye, tarla, bağ, 'hayatı' ararım...
Bir de yol boyundaki evlerin ışıkları yanıyorsa; Nevşehir'de, Kayseri'de, Körfez'de; hele ki, yük gemileri de varsa limanlarda, "iş" tamamdır!
İş varsa, üretim vardır; üretim varsa hayat vardır...
Her türlü zorluğa karşın;
Anadolu üretiyor, işçisi girişimcisi ile Dünya'da haklı yerine kavuşmak için çalışıyor...
Büyük kentler itibariyle de, tüketim toplumu olmaktan arınmalı, çok çalışmalıyız!..
Bu bilinç işçi ve işvereni giderek sarıyor, halka yansıyor; bir gün "halkın dediğini" yönetimler de duyacak ve uygulayacak; umutla birleşiyor tüm çabalar..
Kaliteli, katma değerli, kitle üretimidir: sevdamız, aşkımız, umudumuz...
Kitle üretimi dediğimiz fabrikalarda yeni istihdam demek..
Teknoloji yatırımları eşiğinde,
maliyeti daha makul düzeylere indirmek gerek...
O zaman hedef belli; yeni fabrikalar açmak gerekli!
Anadolu’da ve Türkiye'de, Doğusunda Batısında, Kuzeyinde Güneyinde her üretim tesisi ekonomik savaşı kazanmanın silahlarıdır;
Evet Atatürk'ün dediği gibi "Her Fabrika bir Kaledir".
Yaşayan ve "yarışan" bir Türkiye!..
Fabrika bacaları tüten, evlerinin ışıkları yanan, gençleri umutlu, çocukları mutlu, Dünya'da devleti, ülkesinde halkı güçlü bir Türkiye!
Bütün meselelerimiz özü ve temeli burada gizlidir!