Balyozlu İlahlar

Güncelleme:

İnsan bazen tıkanıyor. Hangi konuyu yazsam ? ABD seçimleri ? Tam bir rezalet. Her gün ayrı skandal. Sübyancı senatörler, gay papazlar, her şeye rağmen Bush’un ateşli destekçisi Murdoch’un TV kanallarında propagandası ( hani şu TGRT’yi satın alan Avustralyalı ) vs. vs. Tek kelimeyle iğrenç. Gelelim Türk ekonomisine. 2006’da nasıldı, 2007 nasıl olacak ? Borsa ve döviz nereye falan filan. Tek kelime ile banal. Türk ekonomisinin durumu ortada ; Üretemeyen bir ekonomi er geç duvara toslamak zorundadır. Duvara çarpma nedeni döviz krizi olabilir, siyasi kriz olabilir, Ege krizi olabilir. Duvara çarpmanın nedeni ’kriz krizi’ bile olabilir. Ama sonuç kaçınılmazdır. Teknoloji yaratamayan, ürettiğinden fazlasını dış borçlanma ile sürdüren ekonomilerin sonu her zaman hüsrandır. Önce dünya sıralamasında bir kaç basamak yukarı sonra bir kaç basamak aşağı, biraz patinaj, kaldığımız yerden devam. Bize Bir Hayvanat Bahçesi Lazım : Hayvanların değerini bilmeyen insanların değerini anlamaz. Evrensel kuraldır. Türkiye’nin hiç bir metropolünde modern bir Hayvanat Bahçesi yok. Şimdi bu başlığı okuyan bazı uyanıkların, Törkiş şarki kurnazlıkla, büyük şehirlerin kaldırımlarının iki ayaklı ‘hayvanlar’la dolu olduğunu söyliyeceklerdir. Ancak muzip hazırcevaplıklar sorunları çözmüyor. Bu tür şarki kurnazlıklar ancak Demirel gibi tiplerin köylü kitleleri nezninde prim yaparak defalarca iktidara gidip gelmesini sağlıyor. Çünkü şarki kurnazlığın artçısı yüzyüzlük olmakta. Lider Ölünce Güvercin Oldu Demirel yüzyüzce defalarca gidip gelmese bugün ‘güvercin’ olarak uçan Ecevit’te acaba defalarca gidip gelebilir miydi ? Acaba Demirel olmasa, yüzsüzlere reaksiyon olarak ‘yüzlülere’ Ecevit defalarca umut olabilir miydi ? İktidarları döneminde hiç bir şeye çözüm getirmemiş olan Ecevit acaba bu kadar uzun süre alternatif olarak kalabilir miydi ? Bilinmez. Bilinen tek şey, biolojik evladı olmadığına göre, siyasi yavrusu KKTC devletinin Ecevit’ten kalan tek miras olduğu. Asmayalımda Besleyelim Mi ? İdam cezasına taraftar olan, zenginliğini yediği kebap miktari ile ölçen lümpenler, doğal olarak ’Hayvanat Bahçesine’ gerek görmez. Boşu boşuna hayvanları beslemenin insana ne faydası olacağını kestiremez. Onlar için hayvanlar potansiyel kebap malzemesidir. İsimleri saymakla bitmez değerli büyüklerimiz, İstanbul, Ankara, İzmir gibi metropollere Başkanlık yaptılar. Hiç birisinin aklına modern dünyada kentsel yaşamın organik bir parçası olan ’Zoo’, Hayvanat Bahçesi yapmak gelmedi. Bu başkanlardan birisi birgün Başbakan oldu, sistemlerin insan hayatına önem veren mekanizmalar üzerine kurulmadığı bir toplumda, bir balyoz yardımı ile ölümden döndü. Başbakanın hayatının bir balyoz sayesinde raslantı sonucu kurtulması, Hayvanat Bahçesi olmayan, idam cezasina destek veren, acılı kebap yiyerek, soğan aroması geğiren magandalı bir toplum icin kesinlikle raslantı değildir. ’Ölü sevici’ kültürün mensupları, insanları vefat edince yüceltir. Hayvanat Bahcesinde yaşayan canlıların kendi aralarında nasıl uyum içinde yaşadığını lumpenlere göstermeden, ’muassır’ medeniyete ulaşacağınızı sanmayınız. Bu işler AB’ye uyum yasası çıkarmakla bitmiyor. Benden söylemesi. Yoksa balyozlu ilahlara daha çok işimiz düşer.


Diğer Yazıları
31 Mart Vakası & 31 Mart Yerel Seçimleri
Bir Türk Kedisinin Amerika Macerası
Yüzde 0,0055