CHP in 18 Aralık Kurultayı

Güncelleme:

Devlet kuran demokrasi getiren, tam bağımsızlık ve özgürlük değerlerinden ilham alan bir büyük siyasi gelenek; CHP, bu hafta sonunda yapılacak Kurultay’ında, altı ay sonrasına iktidar randevusu verip veremeyeceğini de ortaya koyacak.

Hak ve özgürlüklerin tartışıldığı, işsizliğin, terör üreten topraksızlığın Türkiye’sinde, siyasetin sol yanı yaralı.. Gecekondudan kitle örgütlerine adeta siyasal ricat içinde… Oysa, “değişen Türkiye’yi gelişen Türkiye” haline getirecek her türlü donanımı da deneyimi de var…

Şimdi iş, çekişmeleri bir yana bırakarak, halka, bir seçeneği olduğunu göstermekte…CHP’nin gelenek ve gelecek dengesi içinde, Türkiye demokrasisinin ve ülke ekonomisinin sorunlarını çözmeye aday olduğunu; kadrosuyla, programıyla, örgütleriyle, söylemiyle, kanıtlamak(ta)…

Türkiye’nin mutluluk tablosu yapılabilir. Sanayileşmeye önem veren, işçiyi sendikasıyla çiftçiyi bankasıyla güçlendiren, vergiyi adaletle düzenleyen, yatırımın önündeki engelleri kaldıran, gençlerine söz, kadınlara sosyal hayatta ilerleme olanaklarını daha fazla sağlayan, bir Türkiye, yaratılabilir.

CHP’nin birincil hedefi de böyle bir Türkiye olmak gerekir. Bunun için kimseyi dışlamadan yenilenmeli, toplumun merkezine yerleşmeli; çağdaş hukuk ve demokrasi anlayışıyla, yerel ve genel iktidarın arzına yürümelidir. Türkiye bunu hissettiği anda fazlasıyla karşılık verecektir.

Açıktır ki, 80’lerin yeni liberal rüzgarının savurup attığı kamu yatırımcılığı etkin değerlendirilirse ve refah devletinin aile yardımları dahil programları uygulanırsa, Kürt kökenli yurttaşlarımız da dahil Türkiye’nin orta direği güçlenir. Öylelikle Devlet daha da güçlenir.

CHP “Piyasa ekonomisinin ‘piyasacı toplumu” dokumasına karşı koymalıdır. Ortanın solu, sosyal demokrasi, demokratik sol ilkelerinin izleğinden günümüze, dünya merkez solunun sosyal piyasa ekonomisi sofrasında yerini almalıdır. Yamacında bucağında kimseyi aç ve açıkta bırakmayacak bir düzen kurulmalıdır…

Öte yandan, son otuz yılın envanteri, zengininden yoksuluna, önce toplumsal yapıyı aşındırıyor, o arada halkları / devletleri alabildiğine borç faiz yükü altına sokan parasal sistemin yanı sıra, inanç ve ırk ayrımı ekseninde demokratik değerlerin tekzip edildiği kanlı vahalar yaratılıyor.

Bizde olup bitene “itirazımız var”, dünya da olup bitene “isyanımız var” denecek zorlu ve çetrefil zamanlardayız. İnsancıl olanı, ulusal gelişme, uluslar arası dayanışma ile bulacağız.

Dış politika alanında önceliklerimizi sahiplenmek, büyük enerji paylaşımında, çatışma alanlarına bulaşmadan ekonomik çıkarlarımızı korumak ama bir yandan da laik, demokratik Cumhuriyet’imizin yurtta ve dünyada barışı önceleyen tutarlı bütünlüğüyle, bölgemizde ve dünyada demokratik değerlere katkı yapmak da önemsenmelidir.

CHP Kurultay’ının ülkemizde halkımız, Dünya’da Türkiye’miz açısından sorunlara somut çözüm önerileri getiren bir Parti anlayışına ivme katacak düzeyde olgunlaşması umuduyla..

Diğer Yazıları
Akıl Sağlığını Yitirmekte olan Toplum!
Bir asırlık çınar nasıl batırılır ?
Belediye Encümenleri Böyle mi olmalıydı?
Çöken madencilik politikamızdır