Ketçap Kurukafa Ve Kemikler

Güncelleme:

Değerli okurlar başlıkta bir arada duran üç kelimenin ilk bakışta tek ortak yanı her birinin ‘K’ harfi ile başlaması. Umarım bu haftaki analizimi okuyunca başlıktaki kelimeler sizler için değişik anlam ifade edecekler.

Efendim konumuz Amerikan Başkanlık seçimleri. Bush iktidardaki Başkan olarak Cumhuriyet Partisinin doğal adayı. O konuda fazla bir heyecan yok. Esas hareketli günler ve medya savaşları Demokrat Parti adayları arasında geçmekte. Demokratik adaylar arasında önde giden ve Başkan adaylığını kazanacak gibi görünen ise John Kerry.

Ekonomik Arka Plan :

Bush dört sene önce seçimleri kazandığı zaman ABD ekonomik durgunluğa girmişti. İnternet balonu patlamış ve ekonomi soğumaya başlamıştı. Ekonominin kötüye gidişini hızlandıran 11 Eylül saldırıları oldu. Bush savunma ve güvenlik harcamalarını artırırken ekonomiyi canlandırmayı hedeflemişti. Son iki yıldır ekonomi canlanmış gibi gözükse de iş imkanları yaratma açısından son 50 yılın en anemik ekonomik büyümesi yaşanmakta. Evet, Amerikan ekonomisi tekrar büyümeye başladı ancak işsizlik oranı yüksek ve yeni iş yaratma yüzdesi düşük. 11 Eylül saldırılarından sonra ortaya çıkan durgunluğu aşmaya çalışan Bush ve ona yardımcı olan ABD Merkez Bankası faizleri de inanılmaz derecede düşürdü. Hedef, faizleri düşük tutup yatırımları canlandırmaktı. Ancak evdeki hesap çarşıya uymadı ve yatırımlar artmadı. Aksine tüketiciler düşük faizle borçlanıp tüketimi artırdılar. Sonuç olarak ABD müthiş bir ithalat patlaması yaşadı. Usame bin Ladin’in yerle bir ettiği ‘İkiz Kuleler’in yerine şimdi ekonomik olarak ‘İkiz Çukurlar’ var. Bir çukur aşırı harcama nedeni ile yaratılan bütçe açığı, diğer çukur aşırı ithalatın yol açtığı dış ticaret açığı.

Başkanlık seçimlerini ekonomik olarak etkileyecek en önemli faktor işsizlik ve istihdam güvenliği. Ve bu en önemli faktör ‘İkiz Çukurlar’ın baskısı altında.

Siyasi Arka Plan :

Başkanlık seçimlerini etkileyecek en önemli ekonomik faktörü tek kelime ile ‘emek piyasaları’ olarak tanımlarsak, siyasi olarak ‘Irak Politikası’, ekonomik faktörün ikiz kardeşi olur. ABD’nin Irak’a gönderdiği kitle imha silahlarını denetleyen yönetici Irak’tan eli boş döndü. Biolojik ve nükleer silahlar konusunda Irak’ın tehdit oluşturmadığı açıkça ortada. Ayrıca Saddam’ın El-Kaide terörü ile bağlantılı olmadığı kesin. Sonuç olarak herkesin kafasını kurcalayan soru, Irak’a saldırmak için ‘Acelen neydi ?’. Son günlerde CIA ve diğer resmi kuruluşlar istihbarat konusunda günah çıkara dursunlar, sokaktaki adam tatmin olmuş değil. Üstüne üstelik hergün Irak’tan gelen bayrağa sarılı tabutların resimleri gazetelerde. Kamuoyunda Irak konusunda bir tedirginlik ve güvensizlik duygusu kıpırdanmakta.

John Kerry Kimdir ?

Bir hariciyeci çocuğu olarak Kerry çocukluğunun büyük bölümünü özel yatılı okullarda geçirdi. Liseyi İsviçre’de bitirdi. ABD’nin Kuzey-Doğu bölgesinden gelen ailesi o bölgenin geleneğine uygun olarak liberal siyasi görüşe sahip. İyi bir yelkenci ve buz hokeyi oyuncusu olarak fiziksel güç ve kafa gücünü birleştirmeyi öğrendi. Özel Yale Üniversitesinde okudu. Yale futbol takımında forvet oyuncusu olarak ezeli rakibi Harvard’a son maçında üç gol attı. Yale’de okurken gizli cemaat “ Skulls and Bones = Kurukafalar ve Kemikler” grubuna dahil oldu.

Vietnam savaşında hücumbot komutanı olarak görev yaptı. Nehir savaşlarında kahramanca liderlik örnekleri sergiledi ve üstün hizmet madalyasına layık görüldü.

Savaş karşıtı gazilerle beraber Amerikan Senatosunu bastı ve madalyasını Senato’nun merdivenlerine fırlattı. 1984 senesinden bu yana Kennedy ile birlikte Massachusetts Senatörü olarak görev yapmakta. Kerry’in eşi dünyanın en büyük gıda firmalarından dünya markası olan Heinz Ketçaplarının sahibesi. Kerry zenginliğinin verdiği güçle seçim kampanyasında kendi parasını kullanmakta.

Peki Kerry’i ön plana çıkaran özellik ne ? Yukarıda özetlediğim özgeçmiş Amerika’da yüzlerce insanda var. Başkan seçilmek için geçerli fakat yeterli olmayacak bir yaşam. Değerli okurlar bu haftaki analizimde ‘tek kelime ile’ benzetmesini çok kullandım. İzninizle bir defa daha sorunun cevabını ‘tek kelime ile’ vermek istiyorum : Yenebilirlik !!!!

Daha bir kaç ay öncesine kadar yenilmez gözüken Bush’un zırhında ilk çatlaklar belirdi. Kerry’in yarattığı hava Bush’u yenebilecek tek aday gibi gözükmesi.

Bütün bu seçim yarışında bir de ilginç detay bulunmakta; Baskan Bush’ta Yale Üniversitesinden mezun ve ‘ Kurukafalar ve Kemikler’ gizli cemaati üyesi. Galiba bazı cemaatler için kim gelirse gelsin pek birşey değişmiyor.


Diğer Yazıları
Bir Türk Kedisinin Amerika Macerası
Yüzde 0,0055
Futbol, Fenerbahçe ve Siyaset