Kredi kullanırken sigorta yaptırma zorunluluğu

Güncelleme:

İhtiyaç, taşıt veya konut kredisi kullanırken bazı banka şubelerinin sigorta yaptırmayı zorunlu kılması ya da sigortayı kendilerine yaptırmamanız halinde kredi faiz oranını yükseltmeleri, tüketiciler açısından tartışma ve şikayetlere neden olmaktadır.

Bu durumdan, haksız rekabete yol açması gerekçesiyle, sigorta acentaları da şikayetçi olmaktadır.
Son günlerde, iki büyük bankaya Sigortacılık Kanunu’nu ihlal etmeleri nedeniyle idari para cezası kesilmesi ve birinin faaliyetlerine onbeş gün ara verilmesi, bankaların sigortacılık faaliyetleri, kamuoyu dikkatine taşınmıştır.

50 yılı aşkın süredir sigortacılık ile uğraşan bir ailenin ferdi olarak, sigortacılığın önemine ve gerekliliğine yürekten inanıyorum. Ayrıca, olası risklere karşı tüketicilerin ekonomik çıkarlarının korunması açısından, sigorta yaptırmak çok önemli bir güvencedir.

Sigorta sektöründe son yıllarda artan rekabet ve serbest tarife uygulamasıyla birlikte, tüketicilere zorunlu trafik sigortalarında bile farklı fiyat seçenekleri sunulabilmektedir.

Tüketiciler açısından, farklı sigorta şirketlerinden fiyat teklifi almak, verilen teminatlar hakkında ayrıntılı bilgi sahibi olmak ve dilediği sigorta şirketini tercih etmek en doğal hakkıdır.

6502 SAYILI YASA NE DİYOR?

Yürürlükteki 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un tüketici kredilerinde sigorta yaptırılmasına ilişkin esasları düzenleyen 29. Maddesinde “Tüketicinin yazılı veya kalıcı veri saklayıcısı aracılığıyla açık talebi olmaksızın kredi ile ilgili sigorta yaptırılamaz. Tüketicinin sigorta yaptırmak istemesi hâlinde, istediği sigorta şirketinden sağladığı teminat, kredi veren tarafından kabul edilmek zorundadır. Bu sigortanın kredi konusuyla, meblağ sigortalarında kalan borç tutarıyla ve vadesiyle uyumlu olması gerekir.” denilmek suretiyle,

-Tüketicinin açık talebi olmaksızın zorla sigorta yaptıralamayacağı,
-Sigortalının kendi istediği sigorta şirketinden sağladığı teminatın kredi veren tarafından kabul edilmek zorunda olduğu,
açıkca hüküm altına alınmıştır.
Konut Finanmanı Kredilerinde sigorta yaptırılmasına ilişkin olarak, yine 6502 sayılı Kanun’un 38. maddesinde aynı düzenleme mevcuttur.

TÜKETİCİLERİN KARŞILAŞTIĞI BAŞLICA SORUNLAR

Kredi talebinde bulunanın zor durumundan ya da finansman ihtiyacından faydalanarak, bazı banka şubelerinin sigortayı zorunlu kılması, sigortayı kendilerinin yapmasını zorunlu hale getirmesi ve bu konuda tüketiciye baskı uygulaması, tüketiciler açısından uygulamada bazı sorunların yaşanmasına neden olmaktadır. Bunlar;

-Sigorta yaptırmak ya da yaptırmamak, uygulanacak kredi faiz oranının belirlenmesinde başlıca unsur olarak ileri sürülmektedir,
-Tüketicinin fiyat mukayesesi yaparak, farklı sigorta şirketlerinden teklif alması, daha uygun fiyatla sigorta yaptırması engellenmektedir,
-Sigorta poliçesinin kapsadığı teminatlar ile sonraki yıllarda poliçenin yenilenmesi ve bir hasar durumunda maddi zararların karşılanması ve verilen hizmetler açısından yeterli bilgi ve destekten yoksun kalınmaktadır.

SONUÇ OLARAK;

Yasal açıdan, ihtiyaç, taşıt veya konut kredisi kullanırken tüketicinin sigorta yaptırması ya da dilediği sigorta şirketini seçmesi, tüketicinin tercihine ve açık iradesine bırakılmıştır.

Sigorta yaptırmak, olası risklere karşı, tüketicinin ekonomik çıkarlarını koruma açısından önemli bir güvencedir. Bu hakkın kullanılması, yasa hükmünde düzenlendiği gibi tüketicilerin serbest iradesine ve açık iznine bağlıdır.

Bazı banka şubelerinin, kredi kullanımı aşamasında sigortayı zorunlu kılması, bunu faiz oranının belirlenmesinde bir unsur olarak ileri sürmesi ve sigortanın mutlaka kendilerince yapılmasını istemeleri, hem yasaya aykırı hem de tüketicilerin ekonomik çıkarlarının korunması (Avantajlı fiyat ve teminat seçenekleri) açısından sakıncalıdır. Ayrıca, piyasa rekabeti açısından da sakıncalar yaratmaktadır.
Tüketiciler, karşılaştıkları maddi zararlarının tazmini için Tüketici Hakem Heyetlerine müracaat edebilirler. Ayrıca, Hazine ve Maliye Bakanlığı Sigortacılık Genel Müdürlüğü ile Bankacılık Düzenleme Denetleme Kurumu’na (BDDK) şikayet haklarını kullanabilirler.

Yararlı olması temennisiyle, saygı ve sevgilerimle.

Levent KÜÇÜK
Genel Başkan
Tüketiciler Derneği-TÜDER

instagram.com/leventkucuk1
twitter.com/27Ekim
linkedin.com/in/levent-küçük-51541a58/


levent küçükLEVENT KÜÇÜK KİMDİR ?

27 Ekim 1965 Osmaniye Doğumlu. İlk, orta, lise eğitimini Osmaniye'de tamamladı. Eskişehir Anadolu Üniversitesi İ.İ.B.F. Maliye Bölümü Mezunu. Aynı üniversitede Maliye (Mali Hukuk) Ana Bilim Dalında Yüksek Lisansını tamamladı.

1992 yılından itibaren 15 yıl Maliye Bakanlığı Vergi Denetmeni (Müfettişi) olarak İstanbul'da görev yaptı. 10 Ekim 2007 tarihinden itibaren İstanbul Teknik Üniversitesi'nde İç Denetçi olarak denetim ve danışmanlık görevi yapmaktadır. SMMM ve Bağımsız Denetçi Belgesi sahibidir. Evli, eşi emekli bankacı, 1 kız çocuk babası.

Vergi Müfettişleri (Denetmenleri) Derneği İstanbul Şube Başkanlığı görevinde bulundu.
26.03.2014 tarihinden itibaren, merkezi Bakırköy’de olan, 1995 yılından beri faaliyette bulunan Tüketiciler Derneği-TÜDER Genel Başkanlığı görevini sürdürmektedir. Bakırköy Kaymakamlığı Tüketici Hakem Heyeti ve Bakırköy Kent Konseyi Yürütme Kurulu üyesidir. Tüketicileri bilgilendirici, bilinçlendirici ve kamuoyunun dikkatine yönelik çeşitli yazı ve açıklamaları bulunmaktadır.

Diğer Yazıları
Trafikte motokuryelere yol vermek
Dünya Su Günü