Mayınlı Araziler

Güncelleme:

Kara mayınları insanlık dışı silahların başında sayılıyor. 

Bunlar, toprağa gömülü, keşfi zor ve öldürücü silahlar. 

Her yıl, yarıdan fazlası çocuk olmak üzere, yol açtığı yaralanma ve kayıpların % 70’i sivil.

Ottowa Anlaşmasının izleğinde 150 ülkenin akdettiği Mayınların Kısıtlanması Anlaşması var.

Buna göre kara mayınlarının kullanımı, üretilmesi, depolanması ve transferi ciddi yaptırımlara konu.

Uluslararası topluluk geçen 10 yılda 3.9 milyar dolar harcadı; kayıplarda ciddi bir azalma sağlandı. 

Afganistan’da yılda ortalama 500 yaralanma ve/ya ölüme yol açan mayınların Angola’dan temizlenmesi için 100 yıl gerekiyor, deniliyor. (*)

Öte yanda, Dünya savaşlarından denizlerde tortu olarak kalan mayınlar da var.

Bizde de Suriye sınırındaki mayınlı araziler konusunda ciddi tartışmalar yaşanmıştı… 

İktidar çevrelerinin, arazinin temizlenmesi karşılığında tarım alanlarının işletilmesi tezine karşılık, “parasıyla söküm” veya NATO’nun devreye alınması gibi tezler çarpışmıştı.

Arazinin “mayınlı” olması “güvenliğin” silah caydırıcılığına dayanan bilindik gerekçesi.

Bu durum içinde yaşadığımız güvensizliğin dünyasında belki bir çok ülkenin ve toplumun da ortak sorunu.

Ancak, yukarıda da değindiğim gibi, çocuklar başta sivil kayıplara da yol açan bir tür önlem.

Kaldı ki, kaçakçılıkla flört edebilen hain terör de mayınla pusu atmakta ve bir dolu can almakta.

Bu tablonun değişmesi, elbette güvenliğin kolluk ve silah boyutuna özenle önem verilmesi kadar “güvenliğin ekonomik boyutu”nun da değerlendirilmesine bağlı. 

Yatırımlar, sınır ticareti, karşılıklı kültürel etkinliklerle, olağanlaşmaya, doğallaşmaya katkı sağlanması gerek.

En tehlikeli pusu yarınlardan umutsuz kılınmak, en tehlikeli tuzak çıkar için insan harcamak.

Mayınlı arazi sorunu bu geniş kavrayıcılıkta ele alınmalı ve insancıl çözüm yolları aranmalı.
 


(*): European Parliament news portal. “A world free of anti-personnel landmines…” V.Orden. 23.05.2011
 

Diğer Yazıları
Akıl Sağlığını Yitirmekte olan Toplum!
Bir asırlık çınar nasıl batırılır ?
Belediye Encümenleri Böyle mi olmalıydı?
Çöken madencilik politikamızdır