Merkez Bankası “ BUBA”

Güncelleme:

Merkez Bankası İstanbul’a taşınmak isteniyor. Bu taşınmayı destekleyenler var, karşıtı olanlar var. Konuyu her zamanki gibi arazi rantına indirgeyip, Merkez Bankasının Levent’teki arazisinin değeri üzerinden komplo teorisi üretenler var. Son günlerde Maliye Bakanlığı gibi ciddi bir makamda oturan Unakıtan da “İstanbul un havası daha güzel” yorumuyla tartışmanın anlam ve önemini bir başka vurguladı. Sonuç tipik ”Törkiş” bir durum. Konu her zamanki gibi zıvanadan çıkmış. Yakında magazin programlarında dolaşan, manken, şarkıcı, türkücü taifesinden birileri de bu konuda yorum yaparsa şaşırmam. Merkez Bankasının Ankara’da kalmasını isteyen grup genelde bürokrat kökenli olup, Merkez Bankasını Cumhuriyet’in kurucusu Mustafa Kemal’e dayandırmakta. Binasının Almanlar tarafindan dizayn edildiğini, kurumsal sürekliliği savunmakta. Ayrıca kendilerine göre güçlü argümanları var. Örneğin, ABD’de New York finans merkezi olmasına rağmen Amerikan Merkez Bankası Washington’da bulunmakta gibi. AT KESTANESİ Amerikan örneği güzel ancak çarptırılmış bir örnek. Amerikan Merkez Bankasının resmi adı, “ Federal Reserve Bank” tır. Burada Federal kelimesi, eyalet sisteminden oluşan bir siyasi birliği temsil etmekte. Kendi içlerinde bağımsız 50 eyalet ve o 50 eyaletin bölgeler olarak ayrılmış bankacılık sisteminde bir düzine bölgesel merkez bankasının bulunması. Gelelim Reserve kelimesine. Belki meraklı olanınız duymuştur; Fort Knox. ABD’nin altın stoklarının saklandığı askeri üs ve kale. 1970 li yıllara kadar her Amerikan doları istenildiği an o kalede saklanan belli miktar altına çevrilebilirdi. İşte o rezerv kelimesi o finansal geleneğin uzantısıdır. Bugün bile ABD’ye saf altın ithali yasaktır. Federal bir siyasi yapıya sahip ABD’nin Merkez Bankasına tekabül eden ‘Federal Reserve Bank” asını, T.C. Merkez Bankasıyla karşılaştırmak yanlış olur. O Ankara ki , ücra bir ilçeye kimin kaymakam olacağının karar veren merkeziyetçilik abidesidir. O Washington ki kendi hakimlerini kendi seçen eyaletlerden müteşekkildir.İki farklı sistemde ,Merkez Bankalarını karşılaştırmak, elma ile portakalı geçtim, mangoyla at kestanesini karşılaştırmak olur. Evet, Amerikan Merkez Bankası Washington’dadır ama bir Merkez Bankasının en önemli foksiyonu olan açık piyasa işlemleri New York Merkez Bankası tarafından gerçekleştirilir. Dikkatinizi çekerim, Merkez Bankası New York şubesi değil New York Merkez Bankası, çünkü ABD’de bölgesel Merkez Bankaları bağımsızdırlar. Richmond, Kansas vs gibi. ALMANLARDA DURUM Gelelim dünyada Merkez Bankası geleneğini başlatan ve bu alanın en ciddi kurumu Alman Merkez Bankasına. Bundes Bank, nam-ı diğer BuBa. Alman Merkez Bankasının da adı Bundes yani ’federal’ Bankadır. Bu Merkez Bankası da Almanya nın başkenti Berlin’de değil Frankfurt’tadır. Eski başkent Bonn’da da değildir. Nedeni basittir, çünkü Almanya’nın finans merkezi Frankfurt’tur. AB bu nedenle Avrupa Merkez Bankasını da Franfurt’a taşımıştır. YA DİĞERLERİ Merkez Bankacılığında Japonlar, İngilizler ve Fransızlar değişik bir ekolü temsil etmektedirler. Türkiye bürokrasisi Mustafa Kemal’in izinden giderek Fransiz modelini örnek almıştır. Yukarıda sözü geçen ülkelerde para işlerine Hazine bakar ve hakim kurum Hazine Müsteşarlığıdır. Özellikle Japonya’da ve Fransa’da Merkez Bankası Başkanının esamesi okunmaz. Türkiye bürokrasisinde Özal konvertebiliteye geçinceye kadar Merkez Bankasının durumu da fazla farklı değildi. Merkez Bankasının İstanbul’a taşınması konusunu bir anektod ve iki gerçek örnekle kapatmak istiyorum. Türkiye ekonomisini tekrar rayına oturtan Kemal Derviş, eski gülerinde Anayasasının 4. Maddesi olan “Başkent Ankara’dır” maddesine takılırdı. Yazarınız da 5. madde olan ilk 4 maddeyi değiştirmek için teklif verilemez maddesine. Örnek alınan ABD veya Almanya’nın buna benzer Anayasa maddeleri bulunmamakta. Bir de gerçek; Kendi parasını basmayan devlet devlet değildir argümanı ve bu yetkinin idaresini üstlenen Merkez Bankası savına baktığımızda farklı bir durum ortaya çıkmakta. Vatandaşların büyük bir çoğunluğu paralarını döviz tevdiat hesaplarında tutmakta. Vatandaş eski veya yeni Türk lirasına tam güvenmemekte. Yıllar önce yurt dışında çalışan vatandaşların dövizlerini Türkiye’ye getirmek için dünyada hiçbir Merkez Bankasının yapmadığı şekilde, ticari banka gibi çalışarak Dövize Çevrilebilir Mevduat” meşhur DCM hesaplarını başlatan da T.C. Merkez Bankasıdır. O zamanlar garebet bir yasa olan “ Türk Parasını Koruma Kanununu” kitabına uydurmak için çıkarılmış bir yasa. Bir anlamda vatandaşa dövize geçmek için yol göstermiş bir kurum. Bu konuda son gerçek örnekte para ve siyasetin çarpık kurumsal ilişkisinden. Malumunuz, Merkez Bankasının tanımlarından birisi “ Bankaların Bankası” olmasıdır. Bakıyoruz, Türkiye’nin en büyük ticari bankası olan İş Bankasının büyük ortağı ana muhalefet partisi CHP. Tam “törkiş muhabbet. HATİCE OLARAK Yazdıklarım ışığı altında bir neticeye varmak mümkün değil o nedenle Hatice’ye bakarsak : Merkez Bankası Ankara’da kalsa ne olacak İstanbul’a taşınsa ne olacak Önemli olan T.C. Merkez Bankası, Amerika’daki ya da Almanyada’ki akranları gibi tam bağımsız olacak mı ? İşte netice burada. BenceTC Merkez Bankası Şırnak’ta olsun tam bağımsız olsun daha makbul.


Diğer Yazıları
31 Mart Vakası & 31 Mart Yerel Seçimleri
Bir Türk Kedisinin Amerika Macerası
Yüzde 0,0055