Orman yangınları sürecinde yaşadıklarımız ve sonrası…

Güncelleme:

 Ülkemizin değişik bölgelerinde aynı anda başlayan yangınlar ve yangında kaybettiklerimiz hepimizi derinden üzmüştür. Ateş düştüğü yeri, hepimizin yüreğini, ciğerlerini yakmıştır. Yangın bölgelerinde yaşayan veya yangın anında oralarda bulunan kişilerin yaşadıklarından, yangının olumsuz etkilerinin çok daha fazla olduğunu anlıyoruz.

 Yangın sürecinde; yangınların seyriyle birlikte, yangın söndürme çalışmalarının yeterliliği tartışmaları, sosyal medya paylaşımları ile gönüllülerin yardım toplama ve ağaçlandırma çabaları ön plana çıkmış bulunmaktadır.

 Yeterli sayıda yangın söndürme uçağına sahip olup olmadığımız konusu ile Türk Hava Kurumu yangın söndürme uçakları üzerinden yapılan tartışmalar, gündemin ilk sırasına yerleşmiş durumdaydı. Sosyal medya paylaşımlarında ise, ülkemizin içinde bulunduğu siyasi kutuplaşmayı yansıtır karşılıklı paylaşımlar yine ön plandaydı. Bizler gibi doğru bilgiye erişme amacında olanlar için, aksine bilgi kirliliği ve kafa karışıklığı oluşmuştu. Yardım toplama ve ağaçlandırma kampanyalarına gönüllü katılım çağrılarında ise, TEMA Vakfı ön plana çıkarılarak, ülkemizin güzel insanlarının her zamanki iyi niyet ve gayretleri ortaya çıkmıştı.

 Bu süreçte; doğru analiz ve eleştirileriyle olumlu katkı sağlayan kişilere karşın, insanlarımızın iyi niyetlerini istismar eden, asılsız haber ve paylaşımları ile panik, güvensizlik ve bilgi kirliliği yaratan, kişisel reklam peşinde koşan, sadece siyasi propaganda amacında olan ve içindeki öfkeyi dile getiren kişi ve paylaşımlara da rastladık.

 Uzmanlar; yaşlılık, iklim değişikliği ve şehirleşmenin, gelecekte daha da ön plana çıkacak konular arasında olduğunu vurgulayarak, bunlara ilişkin politikalar üretilmesi gerektiğini belirtiyorlar. Yangınların ortaya çıkışına ilişkin olarak (Terör örgütü uzantılarının üstlenmesine karşın) iklim değişikliklerinin etkili olduğu, uzmanlar tarafından sürekli gündeme getirilmektedir. Dünya genelinde Avrupa, ABD, Rusya, Meksika, Kanada ve Orta Doğu ülkeleri başta olmak üzere, 2021 yılı içerisinde meydana gelen yangınlardan milyonlarca hektar ormanlık alan etkilenirken, aktif yangınlarla mücadeleler halen devam etmektedir.

 İklim değişikliği gerçeği ve son yangınlarda edindiğimiz tecrübeler dikkate alınarak, olası orman yangınları başta olmak üzere, benzer olaylara karşı aşağıdaki hususlara dikkat edilmesinde yararlar bulunmaktadır.

Bunlar;

1-Devlet kurumları ve belediyeler olarak, kurumsal risklerimizi ve bu risklere karşı aldığımız kontrol önlemlerini yeniden gözden geçirmeliyiz. Bu kapsamda, yangın söndürme uçağımızdan yangın küreklerimize kadar sahip olduğumuz tüm araç gereç ve insan kaynaklarımızın yeterliliğini ve aldığımız tedbirleri mutlaka gözden geçirmeliyiz. Bunlar kâğıt üzerinde kalmayıp, uygulanabilir hale getirilmelidir.

2-Yangına müdahale etme ve yangınların söndürülmesinde, kamu kurumları, belediyeler ve STK’lar arasındaki iş birliği ve koordinasyonun önemi bir kez daha ortaya çıkmıştır. Senin belediyen benim belediyem ya da senin şehrin benim şehrim demeden, siyasi önceliklerin ötesinde ortak akılla, ortak güç birliği içerisinde hareket edilmelidir. Siyasi öncelikler yerine, birlik ve beraberliğimiz ile ülke önceliğimiz esas alınmalıdır.

3-Gönüllü yardım ve bağışlardaki dağınıklık ve istismarı önlemek amacıyla, ortak bir koordinasyon içerisinde, ihtiyaca uygun araç gereç ve malzemelerin toplanması ve bunların ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması sağlanmalıdır. Bu açıdan, yardım toplamada ve yardımların dağıtımında, kamuoyunun güven ve itibarını sağlayacak organizasyonlar oluşturulmalıdır.

4-Sosyal medya paylaşımlarımıza azami özen göstermeliyiz. Doğruluğundan ve kaynağından emin olmadığımız haber ve yorumları, hemen paylaşmamalıyız. Farkında olmadan, iyi niyetle yaptığımız bazı paylaşımlar, hem bilgi kirliliğine neden olmakta, hem de panik, korku ve güvensizlik ortamı yaratarak, yangınla mücadeleye olumsuz etki yapabilmektedir.

5-Vatandaşların süresinde, eksiksiz ve doğru bilgilendirilmesi, hem bilgi kirliliğinin önlenmesi, hem de yangınla mücadelede başarı açısından çok önemli bulunmaktadır. İletişimin doğru yönetilmesi, devletin önceliği olmalıdır. Vatandaşların, STK’ların habere erişimi kolaylaştırılmalı, kamu yetkilerinin bilgi ve haber paylaşımlarına güven sağlanmalıdır. Bu açıdan, devlet yetkililerinin, belediye başkanlarının, TV’lerin, siyasetçilerin ve STK temsilcilerinin yapacakları açıklamalarda, özenli davranmaları yararlı olacaktır.

6-Başta hükümet olmak üzere, kamu kurumları, belediyeler ve STK’lar olarak, eksiklik ve hatalarımızı gözden geçirerek, öneri ve eleştirileri dikkate alarak, iş birliği ve koordinasyon içerisinde, benzer olaylara karşı tedbirlerimizi almalıyız. Vatandaşlar olarak, yangın ve benzeri olaylara karşı her birimiz duyarlı ve sorumluluk içerisinde olmalıyız.

 Umarız, yaralarımızı hep birlikte sararak, o bölgelerin yeniden ağaçlandırılmasını ve yaşamın yeniden başlamasını bir an önce sağlarız. Yangınların kontrol altına alınması ve söndürülmesi için özveri ile mücadele eden, yardıma koşan herkese minnet ve teşekkürlerimizi sunuyoruz. Hayatını kaybedenlere Cenab-ı Allah’tan rahmet, ailelerine ve sevenlerine sabır ve baş sağlığı diliyoruz. Ülkemizde benzer üzücü olayların tekrar yaşanmaması temennisiyle, geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Saygılarımla.

Levent Küçük
Genel Başkan
Tüketiciler Derneği (TÜDER)

  instagram.com/leventkucuk1
twitter.com/27Ekim
linkedin.com/in/levent-küçük-51541a58/

LEVENT KÜÇÜK KİMDİR ?

27 Ekim 1965 Osmaniye Doğumlu. İlk, orta, lise eğitimini Osmaniye'de tamamladı. Eskişehir Anadolu Üniversitesi İ.İ.B.F. Maliye Bölümü Mezunu. Aynı üniversitede Maliye (Mali Hukuk) Ana Bilim Dalında Yüksek
Lisansını tamamladı.
levent küçük

1992 yılından itibaren 15 yıl Maliye Bakanlığı Vergi Denetmeni (Müfettişi) olarak İstanbul'da görev yaptı. 10 Ekim 2007 tarihinden itibaren İstanbul Teknik Üniversitesi'nde İç Denetçi olarak denetim ve danışmanlık görevi yapmaktadır. SMMM ve Bağımsız Denetçi Belgesi sahibidir. Evli, eşi emekli bankacı, 1 kız çocuk babası.

Vergi Müfettişleri (Denetmenleri) Derneği İstanbul Şube Başkanlığı görevinde bulundu.
26.03.2014 tarihinden itibaren, merkezi Bakırköy’de olan, 1995 yılından beri faaliyette bulunan Tüketiciler Derneği-TÜDER Genel Başkanlığı görevini sürdürmektedir. Bakırköy Kaymakamlığı Tüketici Hakem Heyeti ve Bakırköy Kent Konseyi Yürütme Kurulu üyesidir. Tüketicileri bilgilendirici,
bilinçlendirici ve kamuoyunun dikkatine yönelik çeşitli yazı ve açıklamaları bulunmaktadır.

 

 

 

Diğer Yazıları
Trafikte motokuryelere yol vermek
Dünya Su Günü