Türkiyede halk devrimi

Güncelleme:

 AYNA

Dünya günlerdir Mısırdaki ayaklanmayı dikkatle ve ilgiyle izliyor.

Amerika'nın kontrolünde olduğu bilinen Hüsnü Mübarek'e karşı yapılan bu direniş bazı ezberleri de bozdu. Ortadoğu’da Amerika'nın isteğini dışında gelişmelerde olabiliyormuş.  Açıkçası işin rengi deredeki su çekilince ortaya çıkacak.

İran'da başlayan, Tunus ve Mısır ile devam eden bu halk hareketi başka ülkelere de örnek olacaktır. Türkiye için böyle bir direniş söz konusu mu? Hiç sanmıyorum. Kabul etmek gerekir ki, dünya konjektüründe Türkiye ve diğer Ortadoğu ülkeleri arasında kıyaslanamayacak kadar büyük bir fark var.

En başta, Türkiye'de gelir dengesi farkı Arap ülkeleri kadar uçurumlar gibi değil. Halkın yaşadığı çok sıkıntı var ama bir şekilde geçiştiriliyor! Kısacası halkı ayaklandırmaya itecek, halkı sokaklara dökecek çok büyük gerekçe yok.

Geçenlerde CHP yöneticileri Türkiye'de yurttaşları AKP’ye karşı direnmeye çağırdı. Kimileri (başta yandaş kesim olmak üzere) bu çağrıyı sokaklara çıkmaya ve eylem yapmaya çağıran bir davetiye gibi algıladı. Oysa yapılan açıklamada "bütün unsurları anayasal ve meşru zemin içinde direnmeye ve muhalefete" çağıran cümleler söz konusuydu.

Türkiye'de toplumsal duyarlılık yitirildi. Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir şiarındaki insanlar gitti, günü birlik yaşayan çıkarcı insanlar geldi! Sosyal adalet ile büyütülen çocukların hayatlarına ve yaşam şekillerine format attılar. Bencil bir prototip yaratıldı ve bana dokunmayan bin yaşasın düsturu halkın beyin hücrelerine kadar yerleşti.

Yolda yaralı yatana dönüp bakmayan yaratıklarız artık. Hangi duyarlılık bizi birleştirebilir?

Üstelik CHP yöneticileri dahil ülkenin çok büyük bir bölümünün isteği kavga gürültü, silah sesleri ve kan değil... Türkiye insanından kimse isyan beklemiyor... Biraz insaf, biraz duyarlılık... İstenen hepsi bu!

Her şeye rağmen Allahın verdiği akıl ve fikir yaşamı güzelleştirmek için değerlendirilmeli. Mesela oy verirken günübirlik sözlere kolay kanmamalı insan. Eski alışkanlıklar ile seçim tercihi yapılmamalı.

İşçi çocuğu olarak büyüyen günümüz gençleri babasının neden işsiz kaldığını sorgulamalı.  Ekmeğine göz koyanlara karşı direnmeli insan... Aç sevil çok şükür değil, karnı tok, sırtı pek, evinde aşı pişerek yaşamalı insan! Seçim en güzel hesap sorma biçimidir.

Yukarıda da dediğim gibi, şeklen bir demokrasi var Türkiye'de... Halk seçim sandıklarına (şimdilik) rahat gidebiliyor. Büyük kitlelerin tercihlerine (şimdilik) bir baskı söz konusu değil. Kısacası Türkiye için yönetim değişikliği yaratacak halk hareketi olmaz ve yakın bir zamanda da olmayacak.

Son söz... Geçenlerde twitter'da da aynen yazdım: Türkiye'de her tür patlama mümkün, önlem alınmalı; ama sosyal patlama, gerçekleşmesi mümkün olmayacak büyük bir hayaldir.

Korkmayın!

www.twitter.com/yolagiden

Diğer Yazıları
Atatürk'ün koltuğu işgal edilmesin
Bu yazıyı yirmi yıl sonra hatırlayacaksınız
TİP’e bak!
Cumhuriyet sensin
Vicdanlar kanarsa insanlık yaşar