Yaklaşan savaş çılgınlığını durdurmanın yolu, Ukrayna’nın NATO dışında kalması

Güncelleme:

Önceki yazımızda, Amerika’nın Kaliforniya eyaleti ekonomik hasılasının yarısına sahip olmayan Rusya’nın, Ukrayna’ya ilişkin taleplerini özetledik.

Geçtiğimiz hafta başlayan müzakerelerde, taraflar sadece taban tabana zıt görüşlerini tekrarladı. Washington sözcüleri, Ukrayna’nın NATO dışında kalması seçeneğini konuşmaya değer dahi görmedi (non-starter).

Washington, Ukrayna’ya NATO kapısını açık tutmakta ve silah temin etmekte kararlıyız diyor. Diğer taraftan Ukrayna’nın gelecek on yıl içinde NATO üyesi yapılmayacağını yüksek sesle fısıldıyor, Rusya askeri harekâta başlarsa NATO’nun savaşa girmeyeceğini, Ukrayna’nın tek başına kalacağını ve sadece ağır yaptırımlar uygulanacağını söylüyor.

Bu sorumsuz bir politika. İşin sonunda en kazançlı, hatta belki tek kazançlı çıkan taraf herhalde Çin olacak.

Ama sağduyulu bir siyaset mümkün. İşte çözüm önerisi:

Ukrayna her türlü askeri ittifakın dışında kalacak. Buna karşılık Rusya, Ukrayna’nın bağımsızlığını ve toprak bütünlüğünü kabul edecek. Ukrayna, dış siyasi ve ekonomik ilişkilerini Batı, Rusya veya başkalarıyla, dilediği gibi yürütecek.

Defalarca yazdım, aslında en başta yapılması gereken buydu. Benzer modeli Finlandiya uyguladı, çok başarılı oldu.  Üstelik Ukrayna’da olağanüstü ilave avantajlar söz konusu.

Ukrayna iç siyasetinde, Finlandiya’dan farklı olarak, değişik görüşler arasında sert çatışmalar var, uzlaşamıyorlar. Böyle bir çözüm iç siyasetteki gerginliği azaltacak, Ukrayna’da demokratik ve ekonomik gelişmenin önünü açacak.

Amerika ve Rusya arasında Avrupa’daki stratejik silahların sınırlandırılması dahil diğer sorunlar daha kolay çözülebilecek.

Ayrılıkçı Donbas sorununun çözümü kolaylaşacak. Donbas’a özerklik verilerek Ukrayna egemenliğine dönmesini Rusya’nın kabul edeceği belli.

Amerika Çin’e odaklanmak istiyor. Rusya ile büyük bir çatışmadan kaçınılarak o yol açılacak. Rusya akıldışı bir şekilde Çin’le daha güçlü işbirliğine ittirilmemiş olacak.

Sorunun en derinlerinde, Avrupa ile Doğu Slavları arasında er veya geç başarılması gereken büyük tarihi uzlaşma yatıyor. Tıpkı asırlar boyu savaş yapan Fransa Almanya uzlaşması gibi. En büyük kazanç tam o noktada.

Doğu Slavları arasında (Ruslar, Ukraynalılar ve Belaruslar) bugün en ileri demokrasiye sahip ülke Ukrayna’nın istikrarlı şekilde demokrasi ve refah yolunda ilerlemesi, Rusya ve Belarusya’yı değişim yönünde etkileyecek, büyük tarihi uzlaşma kolaylaşacak. Aksine, savaş seçeneği tarihi uzlaşmayı çok uzun yıllar erteleyecek.

Rusya’nın herhalde geri vermeye yanaşmayacağı Kırım çözülmemiş konu olarak kalacak. Eğer bu seçenek baştan uygulansaydı, Rusya Kırım’ı yutmamış olacaktı. Bu da, Batılı liderlerin vahim yanlışlarının bedeli olarak hafızalarımızda yaşayacak. Kırım konusuna tekrar döneceğiz.

En büyük engel, Batılı sivil ve asker liderlerin büyük kısmının düne kadar savunduğu çizgiden dönüş yapma ihtiyacı. Geri adım kolay değil. Amerikalı şahinler, oy desteği düşmekte olan ve görevdeki ilk yılında Afganistan bozgunu yaşayan Biden yönetimine cepheden saldırı başlatacak.

Şu ara kamuoyunda en etkili konumda bulunan şahinlerin çoğunun içi boş söylemine göre krizin nedeni, otoriter Vladimir Putin’in paranoyak ve 21. yüzyılın gerçeklerinden kopuk olması, Rusların genlerine işlemiş saldırganlık eğilimleri, vs.

Evet, Putin’in Rusya’sında baskı rejimi var. Muhaliflere karşı hemen her yöntem kullanılıyor. Kremlin’in en etkili muhalifi Aleksey Navalni, zehirlendikten sonra tesadüfen ölümden kurtuldu. Kendisi ve yakın arkadaşları hapse adıldı, yüzden fazla şehirde kurduğu örgüt dağıtıldı.

Ancak kendi açıklamalarından bilindiği kadar, Navalni’nin Ukrayna’ya bakış tarzı Putin’in görüşlerinden çok farklı değil.

Ayrıca, Rusya’daki otoriter rejim Amerika’nın yanlışlarını haklı çıkarmaya yetmez.

Uluslararası ilişkilerde ‘hayati çıkarlara dönük tehdit’ kavramı için yapılan en iyi tanımlardan biri, bir devletin son çare olarak o tehdide karşı savaşa girmeyi göze alıp almayacağıdır.

Yakın çevresinde hasım gördüğü oluşumları yok etmek için en çok askeri ve başka her türlü müdahaleye başvuran ülke Amerika’dır. Küba füze krizi tek örnek değildir.

Anlaşma olmazsa Rusya muhtemelen askeri harekât başlatacak. Batı savaşmayacak çünkü onlar için Ukrayna hayati çıkar değil. NATO’nun güvenilirliği ağır bir darbe yiyecek.

Ukrayna’da sert tavır sadece Putin’in değil, aynı zamanda kurumların tercihi. Otoriter Rus devletinin kurumları etkili işliyor. Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov veya Savunma Bakanı Sergey Şoygu gibi kritik kurumların başındaki isimler yıllardır bu görevi yapıyor, kendi alanlarında güçlü birikime sahip.

Ama Moskova’da esas iktidar çekirdeği, yaklaşık 30 yıldır Putin’le beraber hareket eden Sovyet istihbarat servisi KGB kökenli isimlerden oluşuyor. “Silovki” (güçlü adamlar) diye anılan bu kişiler, kendilerinden biri olan Putin’in Rusya’nın başına gelmesinde hayli etkili olmuştu. Şimdi üst düzey görevlerde bulunan çok sayıda Silovki, Ukrayna’da ödünsüz tavır istiyor.

Güçlü adamlarda biri Nikolay Patruşev, Güvenlik Konseyi’nin başında. Yaygın iddialara göre, Çeçen savaşına bahane yaratmak için düzenlenen ve çok sayıda insanın öldüğü kanlı sabotajların arkasında Patruşev vardı.

Bir başkası eski KGB subayı İgor Seçin, özel petrol şirketlerine hemen her yöntemi kullanarak el koyma operasyonlarını yönetti, şimdi en büyük petrol-gaz şirketi Rosneft’in başında. Halk arasında adı, kurgu filmlerde gücün karanlık yüzünü temsil eden Darth Vader.

Meraklılara, Moskova’da iktidarın nasıl işlediğinin çarpıcı hikayesini anlatan Catherine Belton’un “Putin’in Adamları” kitabını öneririm.

Putin, askeri seçeneğe yöneldiğinde karşılaşacağı riskleri asgari hatayla hesaplama şansına sahip.

Ukrayna 2014’e göre daha güçlü. Ama yine de, 2012’den bu yana modernleşme projesi yürüten Rusya ordusu büyük üstünlüğe sahip. Yıldırım savaşı ile (blitzkrieg) Ukrayna ordusunu saatler içinde büyük ölçüde saf dışı bırakabilir.

Halkın desteği Ukrayna konusunda Putin’in arkasında ve cepheden ağır zayiatlar gelmediği sürece devam etmesi beklenebilir.

Rusya’nın döviz rezervleri rekor düzeyde, 620 milyar dolar. Yıllık ithalatı 320 milyar dolar, ağır ekonomik yaptırımlara yıllarca dayanabilir.

Yaptırımlardan biri olarak, Almanya’ya doğal gaz taşıyan North Stream 2 hattının işletmeye alınmayacağı vurgulanıyor. Ama bu iki ucu keskin bıçak. Rusya sürpriz yapabilir, North Stream 1 hattında arıza çıkabilir. Ukraynalı milliyetçiler, kendi topraklarından geçen gaz hatlarını havaya uçurabilir. Avrupa’da zaten aşırı yüksek gaz fiyatı astronomik düzeylere fırlayabilir.

Rusya’ya uygulanacak sert yaptırımlara Avrupa ülkelerinin uzun süre oybirliğiyle destek vermesi zor.

En ağır önlem Rusya’nın uluslararası ödeme sistemi SWIFT dışına çıkarılması olabilir. O durumda Rusya ekonomisi kadar Rusya’yla iş yapan Batılı şirketler de büyük kayıplara uğrayacak. Rusya ve Çin yıllardır SWIFT dışında kendi ödeme sistemlerini geliştirmeye çalışıyor, çok yol alındı. Beraber hareket ederlerse, SWIFT’e rakip yeni ödeme sistemine dünyanın kavuşması hız kazanabilir.

Son tahlilde Kremlin’in kararını belirleyecek faktör güvenlik olacak. Moskova’ya göre güvenlik açısından Ukrayna, Batı’yla siyasi ve ekonomik ilişkilerden daha hayati. Son 200 yıl içinde Rus devleti iki kez mahvolma eşiğini yaşadı; Napolyon ve Hitler saldırılarının ikisi de batıdan geldi. Batı cephesini sağlam tutmak Rusya için, Putin’den bağımsız bir varoluşsal ihtiyaç.

Askeri seçenek düğmesine basılırsa, Rusya’nın olası hedefleri Ukrayna’nın ikinci büyük şehri Harkov, Donbas’ın batısındaki sanayi bölgesi (Dnipropetrovsk, Zaporojye, vs.), Karadeniz’in incisi Odesa veya bunların bir kısmı olabilir. Bu bölgeler Rusça konuşanların daha çok yaşadığı yerler.

Putin göz kamaştırıcı bir zafer listesi elde edebilir. Kırım ana karaya bağlanacak, Azak Denizi tamamen Rus denizine dönüşecek. Ukrayna neredeyse yarısını ve en önemli sanayi kentlerini kaybedecek, ekonomisi ağır darbe yiyecek. Karadeniz’e kıyısı kalmayan bir kara devletine dönüşecek, Batı’nın Karadeniz’den tehdit yolu kapanacak. Rus askerleri Moldavya sınırına ulaşacak, hemen oradaki Rusya yanlısı Transdinyester Cumhuriyeti vatandaşları onları kucaklayarak karşılayacak.

Çariçe 2. Katerina 18. yüzyılın sonuna doğru önce Kırım’ı, sonra hemen batısındaki sahilleri Osmanlıdan aldı, Hacıbey kasabasının olduğu yere modern Odesa şehrini kurdu. Tarihe Büyük Katerina olarak geçti. Şimdi 250 yıl sonra, Karadeniz sahilinde aynı iki bölgeyi geri alırsa, Putin niçin Rus tarihine Büyük Vladimir diye geçmesin?

Son olarak Ukrayna’nın yürek parçalayıcı durumuna işaret etmek istiyorum. Bağımsızlık öncesinde Ukrayna’nın demokrasi tecrübesi hiç yoktu. İş başına gelen demokrasi tecrübesi zayıf liderler, nüfusun Batı ve Rusya yanlısı iki büyük kesimi arasında uzlaşma sağlayamadı, devamlı kavga ettiler. Batılı ülkeler yangına körükle gitti.

Son yapılan 2019 seçimlerinde cumhurbaşkanlığına komedyen Volodimir Zelenski (41) seçildi. Siyaset ve devlet tecrübesi sıfırdı. Televizyonda “Halkın Hizmetkarı” adıyla yaptığı komedi programı ona ülke çapında şöhret kazandırmıştı. Seçime birkaç ay kala aynı adla parti kurdu ve kazandı.

Zelenski kampanya sırasında Rusya’yla barış sözü verdi. Seçildikten kısa süre sonra, sorunu askeri yoldan çözme hevesine kapıldı. O arada Meclis Başkanlığı, İstihbarat Başkanlığı, Güvenlik Danışmanlığı gibi en üst düzey görevlere kendisi gibi komedyen ve deneyimsiz yakın arkadaşlarını getirdi.

Korkarım Ukrayna komedyenler yönetiminde trajediler yaşayabilir. Stalin ve Hitler tecrübelerinden sonra, Ukrayna halkı bir kez daha en büyük bedel ödeyen taraf olabilir.

Ukrayna krizinin Avrasya’da dengeleri nasıl etkileyeceğini ve Türkiye’yi ilgilendiren yönlerini, bir başka yazıda ele alacağız.

Kaynak: HalukOzdalga.com

Diğer Yazıları