Aslı Turanlı: ''Güzellik uğruna kör oluyordum''

Aslı Turanlı: ''Güzellik uğruna kör oluyordum''
Güncelleme:

Kanal D’de yayınlanan “Son Moda” programını sunan güzel sunucu Aslı Turanlı, Hello dergisine verdiği röportajda estetik yaptırırken kör olmaktan son anda kurtulduğunu itiraf etti.

Aslı Turanlı, Hello dergisinin nisan sayısı için objektif karşısına geçti. Kanal D’de yayınlanan “Son Moda” programını sunan güzel sunucu, hakkında merak edilenleri anlattı.


Kanal D’de ekrana gelen “Son Moda” programını sunuyorsunuz. Hikâyenin en başına dönecek olursak, nasıl bir eğitim aldınız?

Eğlenceli bir ailem vardı ve çocukluğum çok renkli geçti. Yerimde duramayan bir çocuktum diyebilirim. İnsanlarla iletişimim hep çok iyiydi. Küçük yaştan beri yabancı dizi ve filmler izlerdim. Bunun bana yabancı dil öğrenme konusunda çok artısı oldu. Kendimi bildim bileli çevremdekilerle hep İngilizce konuşurum. Benim eğitim hayatım aslında tamamen oyunculuk üzerine oldu. 17 yaşında tiyatro ile başladım. Sonra Marmara Üniversitesi Dış Ticaret Bölümünü kazandım. Üniversite eğitimim devam ederken hayallerimin peşinden koşarak Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nde tiyatro eğitimi aldım.

Daha sonra modaya olan ilginizi nasıl keşfetmiştiniz?

Modaya hep ilgim vardı aslında. İşin içinde olduğunuz zaman ilginiz de artıyor. Bana göre moda keşif meselesi. Ben de keşfetmeyi seven biriyim. Modanın merkezi sayılan ülkeler ve şehirler vardır. Buralara ne kadar çok seyahat ediyorsanız o kadar modanın içinde buluyorsunuz kendinizi. Gerek program sebebiyle gerekse tatil amaçlı bu merkezleri sık sık ziyaret ediyorum.

“Son Moda” programını sunmaya nasıl karar verdiniz?

Profesyonel sanat kariyerim ise Türker İnanoğlu’nun “7 Kocalı Hürmüz”de beni izleyip görüşmek istemesiyle başladı. İlk olarak Kanal D’deki “Arka Sokaklar” dizisinde rol aldım. Ardından yine Kanal D’de “Leke” dizisi oldu. Kanal D’nin hayatımdaki yeri çok ayrı. Başka kanallardan çok fazla sunuculuk teklifi alıyordum, bu sırada Kanal D bana “Son Moda” programını sunmayı teklif edince tereddütsüz kabul ettim.Çünkü, program modayla ilgiliydi ve aktüel bir işti. İnsanlarla birebir dokunma ve konuşma şansı verildiği için bu programda başarılı olabileceğimi düşündüm. Reytinglerimiz de bu düşüncemin ispatı gibi.

Gün içindeki temponuz nasıldır?

Sabah saat 06.02’de alarmım çalıyor. ‘Neden 06.00 değil de 06.02’ diye soracak olursanız alarmı 2 dakika geç kurmak küçüklüğümden beri her zaman yaptığım bir şey. 2 uğurlu rakamım. Her neyse... Alarm çalınca kendimi asmak istiyorum, çünkü uykuyu çok seviyorum. 07.15 gibi fiks spora gidiyorum. 08.00’den itibaren güne, sağlıklı ve erken başlıyorum. Çalıştığım zamanlar sadece işe odaklanıyorum. Spor sonrası ise günün kalan kısmını o günkü psikolojime göre planlıyorum. Ailemle vakit geçirmeyi çok seviyorum. Bunu özellikle söylüyorum çünkü çok renkli bir babam var.

İlham aldığınız kadınlar kimler ve neden?

Hangi alanda ilham almak? Stil derseniz; kendi kendimin psikolojisinden ilham alıyorum. Bir röportajımda söylemiştim. Her zaman rakibim kendim oldum ve hep öyle olmasını istiyorum. Ama duruş olarak soruyorsanız, yaşadığı her kötü şeye rağmen inanılmaz disiplinli ve tabii ki çok güzel tüm dünyanın tanıdığı Charlize Theron diyebilirim. Onun çocuklarına olan düşkünlüğünü ve kadın olarak duruşunu çok beğeniyorum

Çekim boyunca bileğinizden çıkarmadığınız kırmızı bilekliğinizin bir anlamı var mı?

Tabii ki var. Bir ara mitolojiye çok merak sarmıştım. Çin mitolojisinde bir inanç vardır, Tanrı insanları yarattığı zaman birbirinin kaderi olan kişileri ayak bileklerinden kırmızı bileklikle bağlarmış. Bunu ilk okuduğum zaman çok duygusal bulmuş ve etkilenmiştim. Sonra Tayland’a gittiğimde bu bilekliği aldım. Neredeyse 5-6 senedir bileğimden çıkarmıyorum.

Dolabınızın vazgeçilmez 3 parçasını sorsak...

Deri veya siyah jean pantolon, beyaz ve siyah baskısız tişört ile deri ceketlerim...

Son dönem moda haftalarında etkisi altında kaldığınız bir trend var mı?

Benim favori parçam denimler. Yaz-kış mutlaka kullanıyorum. Ve 2020 ilkbahar sezonunda da yine moda olacak, bu tüyoyu vermiş olayım. Bu kış en çok deri pantolon ve gri takım elbise kullandım.

Estetik yaptırmak ile ilgili bakış açınız nedir?

Kişinin en büyük hakkı kendi bedenini istediği gibi şekillendirebilmesidir. “Benim bedenim benim kararım” mottom var. Karşı değilim. Bende de ufak dokunuşlar var. Mesela burnumun simetrik görünmesini istedim ama ameliyatlık bir şey olmadığını söylediler dolguyla da istediğim şekle girebileceğini öğrendim ve dolgu yaptırdım. Ve güzellik uğruna neredeyse kör oluyordum! Amerikalı bir doktor arkadaşım burun dolgusundan sonra bir göz rahatsızlığı yaşayıp yaşamadığımı sordu. Düşününce miyop olduğumu gördüm. Şu an uzağı göremiyorum. Araştırdım bu konuyu. Burun dolgusu ani körlüğe kadar ciddi göz hastalıklarına sebep olabilecek kadar tehlikeli dolgu tipiymiş. Bazı Türk doktorlar çok üstünde durmuyor bunun.

Beslenmenize dikkat eder misiniz?

Hayatım boyunca aşırı kilolu biri olmadım. Ama çok hassas bir insanım üzüldüğüm zaman bu bana kilo olarak geri dönüyor. Vücudunuzu tanıdığınız zaman istediğiniz gibi yiyebiliyorsunuz. Yediğinizi yakabildiğiniz zaman sorun kalmıyor. Ben son 1 senedir özellikle sporla çok iç içeyim. 2 öğün yemek yemeye dikkat ediyorum. Tatlı sipariş ettiğim zaman hepsini bitirmiyorum

Sporla ilişkiniz nasıl?

Haftanın 4-5 sabahını gözümü spor salonunda açıyorum. Sporun vücudumda işe yaradığını görünce daha çok motive oldum. Beni motive eden şeylere tutkum çoğalıyor.