Gülben bebeği için yoga yapıyor

Gülben bebeği için yoga yapıyor

Altı aylık hamile Gülben Ergen, doğuma hamilelik yogasıyla hazırlanıyor.

Bahçeköy'deki evinin kapısını Kelebek'e açan Gülben Ergen, hocasıyla beraber yaptığı yoga egzersizlerini hiç aksatmadığını söyledi.

10 kilo aldım. Bu kilo çok normal. Altı kilo alıp, sağlıklı doğum yapanlar da var. Onları da tebrik ediyorum tabii ki. Böyle devam ederse hamileliği 15 kiloda tamamlayacağım. Benim kilo almam, anneleri de cesaretlendiriyor. Zayıf kalmaya çalışmasınlar, ince kalmak için doğru beslenmekten sakın vazgeçmesinler. Egzersizlerini yapıp, sağlıklı ve doğru beslensinler.

Yoga sayesinde nefes tekniklerini öğreniyor, gevşeyen kaslarınız sayesinde huzurlu, ağrısız bir hamilelik geçiriyorsunuz. Bebek de çok mutlu oluyor. Bu hareketlerin hoca eşliğinde yapıldığı takdirde zararı yok. Ben doğumdan sonra da yogaya devam edeceğim. Yoganın içinde, namaz hareketlerine benzeyen hareketler var. Mesela secdeye yatmak, selam vermek gibi.

Ergen Doğuma yogayla hazırlanıyor

Altı aylık hamile olan Gülben Ergen, doğuma hamilelik yogasıyla hazırlanıyor. Bahçeköy’deki evinin kapısını Kelebek’e açan ünlü sanatçı, hocasıyla beraber yaptığı yoga egzersizlerini, sizlerle paylaştı. İşte Ergen’in hiçbir yerde göremeyeceğiniz çok özel fotoğrafları ve ilginç açıklamaları...

n Çok hoş görünüyorsunuz...

- Çok teşekkür ederim. Sizinle üç aylık hamileyken bir aradaydık, o zaman minicik bir karnım vardı. Şimdi altı aylık hamileyim. Gördüğünüz gibi, büyütüyoruz işte. (Gülüyor)

n Nasılsınız peki?

- Allah’a şükür çok iyiyim. Günlerim, gerçek anlamda dinlenmekle geçiyor. Çünkü 34 yaşına kadar dinlenmemin ne anlama geldiğini bilmiyordum. Benim için dinlenmek, iki konser arası bir gün evde kalmak, Antalya’da iki gün tatil yapmaktı. Hiç bu kadar içe dönük ve sade yaşamamıştım. Hep evimdeyim. Bebeğimin sağlığıyla, kendi sağlığımla, evimle, eşimle ilgileniyorum. Yani saçımın boyası, tırnağımın ojesi falan şu sıralar beni hiç ilgilendirmiyor. Hamilelik beni çok sadeleştirdi. Hamileliğin bana yakışacağını da açıkçası tahmin etmiyordum. Her şey çok güzel yani.

n Kaç kilo aldınız?

- 10 kilo aldım. Bu kilo çok normal. Altı kilo alıp, sağlıklı doğum yapanlar da var. Onları da tebrik ediyorum tabii ki.

n Mesela Ebru Şallı...

- Ay o bir istisna! İbrahim Tatlıses’in sesi nasıl bir istisnaysa, Ebru Şallı’nın altı kilo alması da öyle. Ama örnek almamak gerek. Ben hem Ebru’nun hem de Tülin Şahin’in kitabını okudum. Bizim kızlar çok güzel şeyler yazmışlar valla. Böyle devam ederse hamileliği 15 kiloda tamamlayacağım. Benim kilo almam, anneleri de cesaretlendiriyor. Zayıf kalmaya çalışmasınlar, ince kalmak için doğru beslenmekten sakın vazgeçmesinler. Egzersizlerini yapıp, sağlıklı ve doğru beslensinler. Mesela benim hayatımda üç muhteşem kadın var. Bu üç kadın gerçekten beni çok güzel yönlendiriyorlar.

n Kim bu kadınlar?

- Diyetisyenim Banu Kazancı, yoga hocam Neslihan Hanım ve pilates hocam Aydanur Hanım. Üçünü de hiç bırakmadım. Eskiden diyetisyenimle, nasıl formda kalırım, selülitler nasıl azalır, lahana çorbası ne işe yarar gibi, hepinizin bildiği konuları konuşurdum. Şimdi bebeği nasıl beslemem gerektiğini öğreniyorum. Yoga ve pilates de vücudun kan akışını hızlandıran, insanların gözlerini açan şeyler.

n Biraz önce sizi, hocanızla beraber yoga yaparken görüntüledik. Çok zor hareketler de yapıyorsunuz. Bu hareketlerin size ve bebeğe etkisini anlatır mısınız?

- Yoga sayesinde nefes tekniklerini öğreniyor, gevşeyen kaslarınız sayesinde huzurlu, ağrısız bir hamilelik geçiriyorsunuz. Bebek de çok huzurlu ve mutlu oluyor. Bu hareketler hoca eşliğinde yapıldığı takdirde hiçbir zararı yok. Doğumdan sonra da yogaya devam edeceğim. Yoga, 5 bin yıllık tarihi olan bir rahatlama yöntemi. Yoganın içinde, namaz hareketlerine benzeyen hareketler var. Mesela secdeye yatmak, selam vermek gibi. Bunu keşfetmek beni çok heyecanlandırdı. Çünkü, namaz kılmanın sağlık için ne kadar doğru hareketler olduğunu gördüm. Örneğin, alnımızın seccadeye değme hareketi, bütün vücudun, omurilikten, ayak bileklerine kadar kan dolaşımını hızlandırıyor. Aynı hareket yogada da var. Yogadaki nefes teknikleri, namaz kılarken dua okumayla aynı. Bu benzerlikler çok şaşırtıcı.

HÜLYA’NIN ZAMANINDA YOGA YOKTU GALİBA

n Haftanın kaç günü yoga yapıyorsunuz?


- Haftanın iki günü pilates, bir günü yoga ve her gün yarım saat yürüyüş yapıyorum. Kendimi zorlamıyorum. Ne yapıyorsam, yorulduğum an bırakıyorum. Benim kilo almak gibi bir endişem yok. Mesleğimdeki yerimin, şarkılarımın, söylemlerimin ve hayattaki duruşumun ne kadar önemli olduğunu anladım. Bir yırtmaç ve dekolte olmadan da olabileceğini, sadece şarkıların konuşabileceğini gördüm.

n Hamile kadına dekolte yakışmaz mı?

- Ben dikkat ediyorum. Bebeği düşündüğün için zaten bol ve sıkmayan şeyler giyiyorsun. Düz ayakkabı kullanıyorsun. Yüzüne, duruşuna başka bir duygu geliyor. Dolayısıyla aşırı dekolte giymek, bu ruh hali içinde bana çok doğru gelmiyor. Ben olduğum gibiyim işte.

n Hülya Avşar hamileliğinde şov programı yapıyordu. Hem dekolte hem de mini eteğini giyiyordu. Sizce bu hoş değil miydi?

- Canım dekolte giyilir, giyilmez demiyorum. Ben tercih etmiyorum sadece. Hülya’ya da yakışıyordu. Ama o biraz şişkoydu ya! (Gülüşmeler) Onun zamanında yoga yoktu herhalde. Belki önümüzdeki aylarda ben de öyle olurum, bilmiyorum ki! Çünkü son aylarda kilo kontrolünün anne adayının elinden çıktığını söylüyorlar. Çıksın. Olabilecek her şeye hazırım ben, korkularım yok.

n Hamilelikte erkeğin rolü de önemli. Mustafa Bey’le bu süreci nasıl geçiriyorsunuz?

- Hamilelikte bir kadın, dişilikten uzaklaşıp, anneliğe yakınlaşıyor. Bu acayip bir şey. Kadınsı olmak, seksi olmak gibi duyguları unutuyorsunuz. Yeni bir hayata, yeni bir kimliğe hazırlanırken, çok anaç duygular içerisinde oluyorsunuz. Bedeninizde bir evrim yaşıyorsunuz. Bütün bu evrimi yaşarken, aynı yastığa baş koyduğunuz erkek çok önemli. Kadın, hamilelik döneminde alınmaya çok müsait oluyor. O yüzden eşinizin bir bakışı, bir sözü o kadar önemli ki. Mustafa beni endişelendirecek, düşündürecek, sinirimi bozacak hiçbir şey yapmıyor. Bana çok destek oluyor.

Bayram deyince dedem ve anneannem aklıma geliyor

Bu en anlamlı bayramımız. Ben bayram sevincini, çok güzel yaşadım. Kırmızı rugan ayakkabılarım da oldu, harçlık yerine şeker veren komşulara kızdığım da. Hatta harçlık verenlere, bayramlığımı çıkarıp, ikinci kez gitmişliğim bile oldu. Mahalle kültürüyle büyüdüm. Nedense bayram denilince aklıma hep anneannem ile dedem gelir. Dedem, masa örtüsü altına mendiller koyardı. O mendillerden kiminin içine şeker, kimine de para iliştirirdi. Hangisinde para olduğunu merak etmek, heyecanlanmak bambaşka duygulardı. Mis gibi kokan yemekleri, anneannemin sofra kurmasını, yeni kıyafetlerimin kokusunu, dua edişimi asla unutamam. Yani tüm doğallıyla her şeyi yaşadım ben. Şimdi bayramlar bu şekilde yaşanmıyor. Ben, bütün bu güzellikleri, heyecanı, fırlamalıkları oğluma öğretmeye çalışacağım.

Gülben sayesinde öğrenci sayımız arttı

Gülben Ergen’in yoga hocası, Memorial Hastanesi, Kalp Damar Cerrahisi Tamamlayıcı Tıp Bölümü Yoga Uzmanı Dr. Neslihan İskit, uyguladığı teknikleri anlattı: "Yoga yaparken bu işi bilen bir hocayla çalışmak şart. Hamilelik sırasında kadın vücudunda müthiş bir hormonel değişim oluyor. İşte yoga, bu değişimi daha rahat karşılayabilmemizi, sorunlu bir hamilelik geçirmemizi, hamileliğin keyfini doyasıya çıkarabilmemizi sağlıyor. Ayrıca normal doğumu da kolaylaştırıyor. Hamileliğin ilerlemesiyle birlikte omurgada müthiş bir çekilme olur. Bu durum, gebe kadında birtakım ağrılara, sıkıntılara sebebiyet verir. Yoganın en temel hitap ettiği yer, kemikler ve eklemlerdir. Dolayısıyla yoga kemikleri çok rahatlatır. Bu rahatlama da bebeğe yansır ve onun da huzurlu olmasını sağlar. Bu hareketlerin bebeğe ya da hamileliğe hiçbir şekilde zararı yoktur. Tam tersi bedendeki hareketsizliğin zararı olur. Buradan Gülben Hanım’a teşekkür etmek istiyorum. Onun sayesinde kadınlarımız yogaya yöneldi. Eskiden üç-beş öğrencimiz varken şimdi bu sayı 60’a çıktı.

YARIN: Paris’e bebeğin kök hücresini saklamak için mi gitti?

Amerika’da doğum yapmaktan neden vazgeçti?

Çocuğunu Van’da mı doğuracak?

Sözde Ermeni soykırımı yasa tasarısını protesto etmek için Paris’teki tatilini yarıda kesmesini şov yapmakla suçlayan Reha Muhtar’ı nasıl eleştirdi?

Hürriyet
Sema DENKER
Fotoğraflar: Sinan ÖZBALKAN