Cem Küçük'ten Doğan ve Fırat'a sert ifadeler

Cem Küçük'ten Doğan ve Fırat'a sert ifadeler

Hürriyet'in "Karargah Rahatsız" manşetine, Cumhuriyet'in "Genç Subaylar rahatsız" manşetine benzeten Cem Küçük, Aydın Doğan ve Hande Fırat'ı sert bir dille eleştirdi.

Hem Aydın Doğan'a, hem haberde imzası olan Hande Fırat'a, hem Ertuğrul Özkök'e hem de Genelkurmay'daki haber kaynaklarına sert tepki gösteren Küçük, Doğan grubunu darbelerin üssü ilan etti.

"GENÇ SUBAYLAR RAHATSIZ MANŞETİNDEN FARKI YOK"

Haberin iç sayfadaki devamında "Karargah Rahatsız" başlığının kullanılmasını Cem Küçük, "Bu manşetle beraber Hande Fırat ve Hürriyet intihar etmiştir. Bunun 'Genç subaylar rahatsız' manşetinden hiç farkı yoktur" şeklinde değerlindirdi.

"HANDE FIRAT HESABINI VERECEKSİN"

"Aydın Doğan darbeci genlerini terk etmiyor. Bunlar postal sevicilikten vazgeçmez" iddiasında bulunan Cem Küçük, haberde imzası bulunan Hürriyet Ankara Temsilcisi Hande Fırat'a da "Hande Fırat 15 Temmuz'daki tüm kredini bitirdin. Senin darbe karşıtlığın palavraymış. Bu manşetin hesabını vereceksin" diye seslendi...

FETÖ KADAR BÜYÜK TEHDİT AYDIN DOĞAN TİPİ DARBECİ KAFADIR

"Aydın Doğan medyası hala darbeciliğin üssüdür bu ülkede. Genleri darbeci bunların. Düzelmez bunlar" diyen Cem Küçük, "Bu ülke için FETÖ kadar büyük tehdit Aydın Doğan tipi darbeci kafadır. İşte bugünkü manşet bunun kanıtıdır" ifadelerini kullandı.

İşte Küçük'ün o tweetleri:  

 

 

Hande Fırat 15 Temmuz'daki tüm kredini bitirdin. Senin darbe karşıtlığın palavraymış. Bu manşetin hesabını vereceksin.

 

 

 

Aydın Doğan medyası hala darbeciliğin üssüdür bu ülkede. Genleri darbeci bunların. Düzelmez bunlar.

HÜRRİYET'TEN AÇIKLAMA

Hürriyet Cem Küçük'ün iddialarına yazılı açıklamayla cevap verdi.

Ankara Temsilcimiz Hande Fırat’ın imzasını taşıyan bu haberin çok çirkin ve maksatlı bir şekilde olmaması gereken bir mecraya çekilmek istenmesini ibretle izliyoruz.  Sosyal medyada ve bazı internet sitelerinde Hürriyet’in bu haberi için kasıtlı bir şekilde, vicdansızca “darbe kışkırtıcılığı” iddiası ortaya atılmış, suçlamalar bu haberde sorumluluğu olan Hürriyet mensuplarının yargılanması talebine kadar uzanan bir linç kampanyasına dönüşmüştür.

Bir bu kadar ilginci, farklı bir kesimin aynı haberi anayasa referandumunda  “evet” oylarına destek olarak yorumlayıp, arkasında AK Parti tabanındaki kararsızlara “safları sıklaştırın” mesajı içeren bir algı operasyonunun yattığını ileri sürmesidir.  Sonuçta birbirine tümüyle zıt çizgideki kesimler aynı haberle ilgili olarak farklı niyetler atfetmek suretiyle Hürriyet’e saldırmak konusunda aynı çizgide buluşmuş oluyor.

Bütün bu suçlamalar kötü niyetlidir. Hürriyet’in haberi dikkatli bir şekilde okunduğunda, metnin son zamanlarda Orgeneral Akar’a yöneltilen eleştirilere dönük yanıtları içerdiği görülebilir. Üstelik, bu eleştirilerin hükümete yakın çevreler değil, hükümete muhalif kesimlerden kaynaklandığı bir sır değildir.

Hürriyet, bu haberde yalnızca gazetecilik saikleriyle hareket etmiştir. Gazetemizin Ankara Temsilcisi Hande Fırat, habercilik amacıyla Orgeneral Akar’a yönelik söz konusu eleştiri ve suçlamaları Genelkurmay Başkanlığı İletişim Dairesi’ne sormuş, aldığı yanıtları da yine gazetecilik ölçüleri içinde haberleştirmiştir.

Neresinden bakılırsa bakılsın, sadece gazetecilik söz konusudur. Bunun dışında söylenecek her şey yalandan ibarettir.

Bu hadise başlı başına, Türkiye’de iftirada sınır tanımazlığın en uç örneklerinden biri olarak hafızalara yerleşecektir. Herkesin kabul ettiği üzere, sergilediği gazetecilikle darbe girişiminin püskürtülmesinde ve demokrasimizin korunmasında hayli önemli bir rol oynamış olan Ankara Temsilcimiz  Hande Fırat’a atılan bu iftiranın pespayeliğini en iyi değerlendirecek olan Türk kamuoyunun sağduyusudur.

15 Temmuz darbe girişiminde İstanbul’daki merkezi bizzat kalkışmaya katılan askerlerin işgaline uğramış olan Hürriyet Gazetesi demokrasiden yana kuvvetli bir duruş ortaya koymuştur. Hürriyet’in demokrasiye olan taahhüdünü sorgulamak kimsenin haddine değildir. Hürriyet