Hüsnü Mahalli neden içeride?

Hüsnü Mahalli neden içeride?
Güncelleme:

Hüsnü Mahalli’nin avukatı Aydoğan, "Serbest kalırsa da, delilleri yok edebilirmiş! Delil ne? Yazılar, konuşmalar… Onlar zaten yazıldı ve konuşuldu" dedi.

Gazeteci Hüsnü Mahalli televizyon programındaki yorumları ve Twitter paylaşımlarıyla devlet büyüklerine hakaret ettiği gerekçesiyle 15 Aralık günü tutuklandı. Nörolojik MS hastalığından ve birtakım sağlık problemlerinden de dolayı Cerrahapaşa Tıp Fakultesi’nde yatan 67 yaşındaki gazeteci Mahalli’nin avukatı Turan Aydoğan BirGün’den Zeynep Yüncüler'e konuştu.

Tutuksuz yargılanmalı

Bir hukukçu olarak gazeteci Mahalli’nin soruşturmasını hukuki açıdan anlatmakta zorlandığını belirten belirten Av. Aydoğan, “Benim hukuk formasyonum bu kadar hukuki dayanağı zayıf olan kararları açıklamaya yönelik değil eleştiriye yöneliktir. Süreç bunu gerektiriyor” dedi. Ortada bir suç olmadığını belirten Av. Aydoğan şöyle konuştu: “işlenmiş olduğu iddia edilen Cumhurbaşkanına hakaret ve Bakanlar Kurulu’na hakaret bir gazeteci için tutuklama nedeni olacak suç tipi değil.

Tutuklama değil, tutuksuz yargılanmayla oluşturulabilecek yargılama süreci olur. Savcının önüne çıktığımızda suçlama buysa sizin bu soruşturmayı yapabilmeniz için Adalet Bakanlığı’ndan izin almanız gerekiyordu dedik. Ki haberleri de yokmuş. Savcı soruşturmayı öncelikli olarak 301’den açtı, ancak daha sonra bir el yazısıyla tutuklamanın TCK 299 ve 125'ten gerçekleştiğini belirtti. Bu maddelerden dünyaca ünlü bir gazeteciyi tutukluyorsan o zaman sisteminizde bir sorun vardır. Hüsnü Mahalli’nin yazdıkları tamamen basın özgürlüğü çerçevesinde ve bir aydın sorumluluğu içerisinde tarif edilebilir.”


Ayrıca mahkemenin, gazeteci Mahalli’nin serbest kalacağı durumda delilleri yok edeceğinin hiçbir hukuki karşılığı olmadığını belirten Av. Aydoğan, “ Delil ne? Yazılar, konuşmalar… Onlar zaten yazıldı ve konuşuldu. Niye evinde arama yaptınız. Bu gerekçeler içerisinde bir de mağdurların baskı altına alınacağından bahsediyor mahkeme. Şimdi mağdurları kim bu suçların. Başbakan, Bakanlar, Cumhurbaşkanı. Bu ülkede bunları baskı altına alacak kimler var” dedi.

Eleştirdi hakaret etmedi

Süreci daha çok sosyolojik ve siyasal olarak değerlendirdiğini ifade eden Av. Aydoğan şöyle devam etti: “Suriye ile masaya oturuldu. Rusya ile masaya oturuldu. Kısmen İran’ın dahil olduğu uzlaşma süreci oluşturuluyor. Yani Hüsnü Mahalli’nin 2012 yılından sonra ısrarla eleştirdiği konular görev edinilmiş. Niçin Hüsnü Mahalli içeride? Bunun cevabı olması gerekiyor. Ortadoğu’da akan kan dursun dediği için mi hapiste, terör gruplarının davranışlarını eleştirdiği için mi yargılanıyor? O suç olarak görülen yazılardan çıkan anlam, ‘savaşı devam ettirirseniz, bölgedeki dinamiklerlerle iç içe hale gelirseniz mezhepsel çatışmalara neden olursunuz. Bu bölgede kan dökülmesine neden olmayın. Kan dökenlerin karşısında durun. Bunlar orada rahat hareket edemesinler’di.”