Hakan Bilal Kutlualp'ten yıllar sonra Anelka açıklaması

Hakan Bilal Kutlualp'ten yıllar sonra Anelka açıklaması
Güncelleme:

Fenerbahçe'de 2005 yılında Nicholas Anelka’nın transferinin detaylarını kulüp adına görüşmeleri yürüten Hakan Bilal Kutlualp anlattı.

Kariyerine 1995 yılında Paris Saint-Germain takımında başlayan futbolcu, potansiyeli en yüksek forvetlerden biri olarak gösteriliyordu. Arsene Wenger’in elinde bu potansiyeli kullanmaya başlamasından sonra FIFA tarafından “Dünya’nın en iyi genç oyuncusu” seçilip, rekor bir ücretle Real Madrid’e transfer olmuştu. Liverpool ve Manchester City derken hikayemizin kahramanı kendini Fenerbahçe’de bulmuştu!

Anelka’nın imzaladığı ön protokolü yemek yediğim restorana faksladılar”

“Anelka’yı isteyen Christoph Daum’du. Onu almayı kafamıza koymamızın sebebi UEFA Kupası’ndaki şansımızı artıracağına inanmış olmamızdı. İlk görüşmeyi Manchester City kulüp binasında yaptık. Anelka da bir ara toplantıya katıldı. Toplantıda onun adına sekiz kişi vardı ama hiçbir yere varamadık. 4 buçuk milyon euro yıllık ücret istiyorlar, onu istiyorlar, bunu istiyorlar… Elimdeki liste uzayıp gidiyor!

Baktım olmuyor, gidip kulübün başkan yardımcısıyla görüştüm. ‘Anelka gibi bir futbolcuyu neden satıyorsunuz?’ dedim. ‘Teknik direktör Kevin Keegan’la anlaşamıyor’ dedi. Bunu bir kenara yazdım! Pazarlık için müthiş bir koz oldu. Kulüp de ayrıca 12 milyon pound istedi ama bu kadar para vermeyeceğimizi söyleyip Türkiye’ye döndüm. Anelka’nın fiyatı da kulübün teklifi de zamanla düştü, Anelka’nın istekleri azalmaya başladı. Başta en lüksünden villa istiyordu, aynısından hemen yanında da menajerine istiyordu. Daha bir sürü şey!

Bunların mümkün olmayacağını anladılar. Biz de Fenerbahçe olarak ağırdan alıyoruz ki transferin son gününe kadar oyalarsak fiyatı kıralım. Yavaş yavaş anlaşıyorduk ama bu sefer de ‘Her sakatlığımda Fransa’ya giderim, orada tedavi görürüm’ demeye başladı. Ben de ‘Fenerbahçe’nin sağlık ekibi onayladığı takdirde’ maddesini sokuşturdum. Yoksa oram ağrıdı buram ağrıdı diye her fırsatta ortadan kaybolacak!

Bu arada kulüple çok sıkı pazarlıklar yaparak anlaşmayı imzaladık ve ‘Futbolcuyla anlaşamazsak veya Fenerbahçe kulübünde yabancı oyuncu kontenjanını açamazsak bu sözleşme geçersizdir’ maddesini de koydurduk. Yoksa bizden kiralık olarak orada oynamaya devam edecekti. Anelka’nın bu anlaşmadan haberi yoktu yoksa onun elini güçlendirmiş olacaktık.

Gazetecilere de ‘Anelka’dan vazgeçtik’ dedim. Haberler çıkar çıkmaz Anelka’nın menajerleri beni yeniden çağırdı ama hâlâ sorun çıkarıyorlar! Yeniden Türkiye’ye döndüm, beni bir ön anlaşma imzalayıp yemek yediğim restorana fakslayarak yeniden çağırdılar. 29 ocakta yeniden gittim, 31 ocakta süre doluyor ama yine anlaşamadık. Sinirlenip otele döndüm. Aziz Yıldırım’ı arayıp, ‘Ben rest çekmek istiyorum’ dedim. Yöneticilere sordu, Nihat Özdemir “Sonuna kadar arkasındayız” dedi, başkan da izin verdi, resti çektim. Yine de ne olur ne olmaz diye özel bir uçak istedim, havaalanında bekletiyorum!

Beni yine aradılar. ‘Anelka imzayı Türkiye’de atmak’ istiyor dediler. Çünkü buraya kadar getirdikten sonra istediklerini vereceğimizi düşünüyor. Ayrıca bir de teminat mektubu istiyorlar. ‘Biz Fenerbahçe kulübüyüz, bu bize hakarettir’ dedim ve basıp havaalanına gittim. Tam uçak kalkacakken arayıp ‘Bekleyin, biz de geliyoruz’ dediler. ‘Sözleşmeyi imzalamadan gelemezsiniz’ dedim ve nihayet imzaladılar.

Gülşen’in bir şarkısını dinleyip alkışlayarak Türkiye’ye geldik. Alelacele işlemlerini tamamlayıp transfere yetiştirdik. Bu anlattıklarım iki ay boyunca yaşadıklarımız. Bahsettiğimiz kişinin hâlâ dünyanın en fazla bonservis bedeli ödenen futbolculardan biri olduğunu düşününce çok görmemek lazım. Böyle olmasının sebebi de Anelka’nın sorunlu bir adam olması değil, etrafında kalabalık bir danışman, avukat ve menajer ordusunun bulunması.”

Four Four Two