Güçlü bir kadının ''Göç Zamanı''

Güçlü bir kadının ''Göç Zamanı''
Güncelleme:

Vahide Perçin ve Talat Bulut, Star TV'de yayınlanacak Göç Zamanı'nda buluştu.

Yapımcılığını Limon Film / Hayri Aslan’ın, yönetmenliğini Veli Çelik’in üstlendiği,  başrollerinde Vahide Perçin, Talat Bulut ve Tilbe Saran’ın yer aldığı “Göç Zamanı” yılın en iddialı yapımları arasında gösteriliyor.

Güçlü bir kadın hikayesini konu alan dizide Vahide Perçin, Cennet rolüyle izleyicilerle buluşmaya hazırlanırken, Yılmaz karakterine ise Talat Bulut can veriyor. Deneyimli oyuncu kadrosu, başarılı senaryosu ve rejisiyle titiz bir çalışmanın ürünü olan dizi, yakında Star TV ekranlarında yayına girecek.

Çekimleri Mardin'de başlayan, Adana ve İstanbul'da devam eden Göç Zamanı’nda,  zengin doğa ve kent görüntülerini barındıran sahneler,  usta yönetmen Veli Çelik’in yorumuyla ve Makedonyalı görüntü yönetmeni Dimo Popov'un katkılarıyla  ekranlara gelecek.  Son teknoloji ile çekilen dizi, 90’a yakın set çalışanı  ve kimi zaman 6 kameraya kadar çıkan çekim tekniğiyle fark yaratacak bir görsel zenginliğe sahip.

Dizinin kostümleri ünlü moda tasarımcısı Bahar Korçan tarafından hazırlanırken, mekanlarda kullanılan grafitilere Turbo (Tunç Dindaş) imzasını koyuyor.

VAHİDE PERÇİN ROLÜ İÇİN DERS ALDI

Deneyimli oyuncu Vahide Perçin, Mardin'de gerçekleşen çekimlere titiz bir çalışma süreciyle hazırlandı.

Göç Zamanı adlı dizide canlandıracağı Cennet karakteri için altı ay halı dokuma dersi alan ünlü oyuncu, çekimler öncesinde dokuma işçiliğinin inceliklerini öğrendi ve çekimler esnasında gerçekten halı dokudu.

Çekimleri Mardin, Adana ve İstanbul'da süren dizide Perçin, törelere ve erkek egemen bir dünyanın baskılarına yıllarca göğüs germiş, güçlü bir kadını canlandırıyor. Dizi, çocuklarıyla beraber hayata tutunmaya çalışan bir kadının hikayesini konu alıyor.

Uğruna savaşamadığın hiçbir şey senin değildir, adın bile…

Göç zamanı, bir annenin, zulümden kaçırdığı çocuklarını bilmeden bir cehenneme sokuşunun; gözlerinin önünde her birinin dağılıp gidişinin;  onlara sahip çıkmak için çırpınışının öyküsüdür:

Yıllarca annesini ‘kuma anne’ bilen ve onu öldürmek için gelen Yemin… Cennet önce ona kendisinin annesi olduğunu kabullendirmeye çalışacak.

Zümrüt ise girdiği bu parıltılı dünyada, yolunu kaybedecek. Cennet ona sahip çıktığında ise çok geç olacak; geriye kalbi kırık bir genç kız ve masumiyetini kaybetmiş bir aşk hikayesi kalacak. Bu zengin çevreden tiksinen Kiraz ise bambaşka bir hayalin peşinden gidecek. Cennet bir kez daha kadının değişmeyen görecek ve yeniden isyan edecek. Ama umudunu asla kaybetmeyecek. Çünkü o anadır. Dünya yansa da çocuklarını kanatları altına alacak, o sıcak kucak onlar için daima sığınılacak son kale olarak varlığını sürdürecek.