''Okan Bayülgen'e küfür edince Osmanlı daha mı yüceldi?''

''Okan Bayülgen'e küfür edince Osmanlı daha mı yüceldi?''
Güncelleme:

Hükümete yakın Türkiye gazetesinin yazarı Ömer Söztutan, ''Okan Bayülgen'e sosyal medyada hakaret edildiğini belirtip "O şahsa küfredince Osmanlı daha mı yüceldi?" diye sordu.

Söztutan, "Olayın tepkileriyle alakalı, Okan Bayülgen'in retweetlediği Tweet'lere bir göz gezdirdim. Çok utandım! Hatası ne olursa olsun insan düşmanına bile böyle galiz küfürler etmemeli. Ne olursa olsun! Asalete yakışmaz... Şimdi daha mı iyi oldu?" ifadesini kullandı.

Ömer Söztutan'ın Türkiye gazetesinin bugünkü (28 Kasım 2016) nüshasında yayımlanan 'Yıkılış Ertuğrul mu acaba?..' başlıklı yazısı şöyle:

Çok vaveyla kopunca bir de ben bakayım dedim şu haberlere...

Diriliş Ertuğrul dizisi ile alakalı yani.
Osmanlı torunuyuz hamdolsun.
Çok seviyorum.

Fakat tarihimizi, tarihleri ve vesikalarıyla anlatacak kadar bilgim yok. Okuyup anlayabildiğim kadarı, sevmemin şart olduğunu hissettiriyor.
Bu çok sevmek, içinde her türlü güzel hissi barındıran bir sevmek;
Rumeli Hisarı'nın taşlarını gözü yaşlı okşayıp, o taşlarla konuşmayı bir de...
Ecdadımızın türbelerindeki kedilere hürmeti de... Kim bilir o mihmandarcıkların dedeleri, onların da dedeleri görmüştür muhterem Sultanlarımızı. Öpülesi elleri kim bilir ne kadar sıvazlamıştır sırtlarını...

Diriliş Ertuğrul dizisini izlemedim hiç.
Kıyas edilemez belki ama ifade etmeden geçemeyeceğim, Muhteşem Yüzyıl dizisinin fragmanını dahi izlemiyorum. Tahammülüm yok kesinlikle.
Tarih içerikli dizilere genel manada bir ön yargım var.
Hanım sultanlarımızın başı/bağrı açık gösterilmesi ağırıma gidiyor.

Şimdi gelelim meramıma...
Olayın tepkileriyle alakalı, Okan Bayülgen'in retweetlediği Tweet'lere bir göz gezdirdim. Çok utandım!
Hatası ne olursa olsun insan düşmanına bile böyle galiz küfürler etmemeli. Ne olursa olsun! Asalete yakışmaz...
Şimdi daha mı iyi oldu?
O şahsa küfredince Osmanlı daha mı yüceldi?
En acısı ne biliyor musunuz?
İçinde, Osmanlı, Müslüman, Türk kelimelerinin geçtiği bir cümlede, galiz küfürlerin de bulunması. Düşünün aynı cümle içinde kullanılıyor. Ne acı, ne utanç verici, ve ne yazık!


Böyle sevecekseniz sevmeyin Osmanlıyı!
Böyle savunacaksanız savunmayın Osmanlıyı!
Kelimeler insanın şahsiyetini
yansıtır...
Kelimeler insanın zarafetini yansıtır...
Kelimeler insanın haysiyetini yansıtır...
O yazılanları binlerce insan okudu. Osmanlıyı seven, sevdiğini iddia eden bir insanın, o mübareklerin kullanmayı bırakın, akıllarına bile getirmediği kelimelerle kendilerini savunduğuna değil memnun olmak, o devirde yaşasalar dilinizi keserlerdi dilinizi!
Zannetmeyin ki ben, zarif İstanbul Türkçesi kullanılan nezih ortamlarda büyüdüm.
Ama küfrü ruhum sevmedi hiç.

OSMANLIYI seven MÜSLÜMAN bir TÜRK asla küfretmemeli.
Ben bu mevzuda iddialı ve fikrisabit sahibiyim.
Osmanlının -savunurken- asaletini yansıtmak gerekir.
Kendi rezaletini değil!
    (…Sıla Münir’in yakarışı)

Öğrendim ki;
“-Dilin kulağınla yarışıyorsa işin zor demektir...”