Uzaklaşmak isteyenin dizisi: Masum

Uzaklaşmak isteyenin dizisi: Masum
Güncelleme:

Türkiye’nin ilk internet dizisi’ iddiası tartışmalı dizi Masum, geçtiğimiz hafta izleyicilere ‘Merhaba’ dedi.

BluTV üzerinden yayınlanan dizi, yıllardır yerli dizilerle arasına mesafe koymuş büyük bir kesim tarafından hasretle bekleniyordu. Uzayan süreler, sonsuz müzik eşliğinde kötü oyunculuğun bastırılmaya çalışıldığı ağır çekim görüntüler, her gün daha da artan ‘hassasiyetler’in sansürü nedeniyle geçtiğimiz yıllarda pek çok insan yerli diziler yerine yabancı yapımlara yöneldi.
Donald Trump, ABD’yi güzel ve yalnız bir ülke yapmak için uğraşadursun, Türkiye’de yayını olmamasına rağmen HBO, AMC gibi ücretli kanallar pek çoğumuzun kültür hayatında önemli bir yere sahip. Masum, tam da bu kültürel iklime hitap eden; yeni Türkiye’nin ‘yerli ve millisi’ olmayan bir yapım.

Masum, internetin VPN ardında kalan dünyasını olabildiğince verimli şekilde kullanmaya çalışan bir dizi. Özgürlüğün var olduğu bir dünya ihtimali dizinin sadece atmosferinde ve detaylarda değil çatısında da etkisini gösteriyor. Yıllardır Türkiye’de eksikliği hissedilen gerilim türünde bir yapım Masum.
Dizinin gergin havası, olay örgüsünün de cömert desteğiyle birlikte Masum’u türünün en başarılı işlerinden biri olmaya şimdiden aday kılıyor.
Dizi, artık ‘taşra sıkıntısı’ yerine ‘taşra gaddarlığı ve vahşetini’ konuşturan genel eğilimin hem bir parçası hem de taşıyıcısı niteliğinde.
Dizide mekân İstanbul’un taşıyıcısı ve hatta ‘suç ortağı’ Kocaeli. 41 plakanın sanayi dilinden değil yeşil ve mavinin dilinden konuştuğu Masum’da, her şeyden ve herkesten uzak olma hâli her fırsatta hissettiriliyor.
Karakterlerin tamamı ya bir gerçekten ya birilerinden ya da bir zamandan kaçmak için ellerinden geleni yapıyor. Türkiye’nin kesif gündeminden, ağır havasından uzaklaşmak isteyen milyonlar için Masum, her şeyden kaçabilecekleri bir kapı aralıyor.
Evde bir battaniyenin sığınağında, odadaki ışıkları kapatıp bir tabletin ya da dizüstü bilgisayarın başında, dış dünyadan ve ‘son dakika’ yazılarından uzakta olmak isteyenlere, gerçek korkularından uzaklaşıp kurmaca korkular duyabilecekleri bir alan veriyor.
Masum, bir odanın karanlığında konuşulabilecek en uygun dilden gerilimin dilinden konuşuyor.
Dizinin bir tür ‘Los Galácticos’ olarak da nitelenmesine kapı açacak yetenekli ve şöhretli oyuncu kadrosu yer yer izleyicide bir sinema yapımıyla karşı karşıya olduğu izlenimi uyandırıyor. Netflix’in bundan yıllar önce Kevin Spacey’i House of Cards’a taşıyarak yakaladığı formül etkisini Masum’da da gösterecek gibi.
Bundan tam 20 yıl önce, kötü şöhretli 90’ların zirve yıllarından biri olan 1997’de Zeki Demirkubuz ile ‘Masumiyet’, Türkiye sinemasında yeni bir kapı ve belki de dönemi başlatmıştı.
Şimdi yine kötü şöhretli 2010’larda, bu sefer ‘Masum’ adlı bir dizi Türkiye’de yeni bir dünya kurabilir.
Aradan geçen 20 yılda tüm gördüklerimizin, yeteneği ve performansıyla her iki yapımda da izleyicileri mest eden Haluk Bilginer’in kontrollü bir deneyi olduğu inancıyla…