Aras Bebek "Anjiyo" İle Hayata Tutundu

Aras Bebek "Anjiyo" İle Hayata Tutundu

Prematüre olarak dünyaya gelen ve "köprü damarı açıklığı" bulunan 3 aylık Aras Eymen Duman isimli bebek, sağ akciğeri de olmadığı için anjiyo yöntemiyle yapılan başarılı operasyonun ardından hayata tutundu - Aras bebeğin doktoru Prof. Dr. Olgun:- "Medikal

ERZURUM (AA) - İLHAMİ ERKILIÇ - Erken doğumla ve bazı sağlık sorunlarıyla dünyaya gelen Aras Eymen Duman adlı bebek, Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesinde sağ akciğeri olmamasına rağmen, anjiyo yöntemiyle yapılan başarılı operasyonla tedavi edildi.

Prematüre doğan Aras bebeğin, sağ akciğerinin olmadığı, başta böbrek ve bağırsaklar ile bazı organları besleyen kan akışı sorunu yaşadığı belirlendi.

Atatürk Üniversitesi Yakutiye Araştırma Hastanesinde yapılan tetkiklerde, 3 aylık olan Aras bebeğin, sağ akciğerinin gelişmediği ve normalde doğum sonrası kapanması gereken köprü damarının, bazı erken doğum vakalarında olduğu gibi kapanmadığı tespit edildi.

Şah damarından böbrek, bağırsak ve diğer organlara gitmesi gereken kanın, akciğer damarlarına gittiği belirlenen Aras bebek, kalp ve böbrek yetmezliği ile kangren gibi yaşamını tehdit eden bu sorundan, sağ akciğeri olmamasına rağmen, Prof. Dr. Haşim Olgun ve ekibince anjiyo yönetimiyle uygulanan başarılı operasyonla kurtuldu.

Yapılan operasyonla kan akışı normale dönen Aras bebek, nefes borusundaki bir başka sağlık sorununu da atlatarak, hastaneden taburcu edileceği günü bekliyor.

- "Sağ akciğeri olmadığı için ameliyat riskliydi"

Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Olgun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, köprü damarı açıklığı olarak bilinen, "Patent Ductus Arteriosus" rahatsızlığının, prematüre bebekler için ciddi sorun teşkil ettiğini belirtti.

Her bebekte doğumdan sonra fonksiyonel olarak 15 saat, anatomik olarak da 15 gün içinde köprü damarının kendiliğinden kapanmasına karşın, özellikle erken doğanlarda olmak üzere bazen bebeklerde açık kalabildiğini belirten Prof. Dr. Olgun, köprü damarının açık kalmasının, bazı organların yeterince kanla beslenememesi anlamına geldiğini ve kapatılması gerektiğini anlattı.

Prof. Dr. Olgun, bunun için medikal ilaç tedavisi, sonuç alınamaması halinde ise cerrahi yöntem uygulandığını vurgulayarak, şunları söyledi:

"Medikal tedavi ile kapanmayan köprü damarları cerrahi yöntemle kapatılıyor, fakat bu bebeğin sağ akciğeri olmadığı için cerrahi ile kapatma sırasında sol akciğerinin söndürülmesi gerekiyordu, bu sebepten cerrahi şansı riskliydi. Bu bebeğe de 10 gün boyunca 3 kür ilaç tedavisi verildi. Damar kapanmadığı için kalp yetersizliğine neden oluyordu. Cerrahlar ile anjiyo yöntemiyle kapanmasına karar verdik. Kasık damarından girerek, görüntü ve ölçümler elde ettik. Uygun cihaz ve malzemeyi kullanarak, köprü damarını kapattık."

Köprü damarı açıklığının, yaşamı tehdit eden çok ciddi bir sağlık sorunu olduğunu ifade eden Prof. Dr. Olgun, "Köprü damarı açıklığı kalp yetersizliğine neden olabilir, bizim bebeğimizde de o şekildeydi. Diğer taraftan şah damarından böbrek, bağırsak ve diğer organlara gitmesi gereken kan, köprü damarı aracılığıyla akciğer damarlarına gittiğinden böbreklere ve bağırsaklara giden kanı azaltacağından böbrek yetersizliğine neden olur. Köprü damarın geniş olarak açık kalması bağırsaklara kan gitmesini azaltarak kangren dediğimiz şeylere neden olabilir." diye konuştu.