Bayramı sağlıklı geçirmenin 10 förmülü

Bayramı sağlıklı geçirmenin 10 förmülü
Güncelleme:

Kalp hastaları tatlılardan ve dolmalardan uzak durmalı ve bol su içmeli...

Ramazan Bayramında misafirliklerde ikram edilen şerbetli tatlılar, kek veya börek gibi hamur işlerinin bolca tüketilmesi kalp hastaları için çok tehlikeli. Çünkü bu besinlerin tuz ve şeker oranları oldukça yüksek. Ramazan Bayramı’nda günlük tuz alımı daha da artıyor. Bu da ciddi tansiyon yükselmelerine yol açıyor. Kan basıncı kontrol altına alınamadığında başka risk faktörleri de bulunan hastalarda kalp krizi oluşabiliyor. Baklava, şekerpare gibi şerbetli tatlılar ve çikolata ile şekerler de diyabetik hastalarda kan şekeri düzeyinin aniden çok yüksek seviyeye ulaşmasına yol açabiliyor. Bu durum doğrudan kalp krizi oluşturmasa da kısa ve orta vadede kalp damarlarının hasar görmesine neden oluyor. Kalp damarları zamanla daralıyor ve kısmi tıkanmaya bağlı göğüs ağrısı, nefes darlığı şikayetlerinde artış ya da daralan damardaki aterosklerotik plağın yırtılmasına bağlı olarak kalp krizi gerçekleşebiliyor. Peki ama kalp hastaları bayramda nasıl beslenmeli? Acıbadem International Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Umut Karabulut, kalp hastalarının Ramazan bayramında dikkat etmeleri gereken noktaları sıraladı:

BAYRAMDA KALBİNİZİ KORUMANIN 10 FORMÜLÜ

Şerbetli tatlılara ‘hayır’ deyin: Basit şekerden yapılan baklava ve tulumba gibi şerbetli tatlılar kan şekerinin çok ciddi yükselmesine yol açıyor. Bunun sonucunda da şeker koması ve devamında kalp krizi gelişiyor. Sütlü tatlıları ise günde 1-2 porsiyon tüketebilirsiniz.

Sarma dolmadan ve hamur işi gıdalardan kaçının: Kek, börek ve çörek gibi hamur işi gıdalar hem tuz hem de karbonhidrattan zengin oldukları için obezite ye neden olabiliyorlar. Bunların yanı sıra sarma dolma ve et kavurma gibi besinlerden de tuz miktarları yüksek olduğu için kaçınmanızda fayda var. Çünkü ani tansiyon yükselmelerine bağlı olarak kalp krizi ve beyin kanması gelişebiliyor.

Günde 3-5 öğün beslenin: Tansiyon ve diyabet probleminiz de varsa az miktarda ve sık öğünlerle, kalori değeri çok yüksek olmayacak bir beslenme programı oluşturun. Günde 3-5 öğün beslenenin ve kahvaltıyı asla ihmal etmeyin. Öğlen ve özellikle akşam öğünlerini de çok hafif tutun.

Posalı besinleri sofradan eksik etmeyin: Yeşil yapraklı sebzeler ve narenciye türleri gibi posalı besinleri düzenli olarak yemeye özen gösterin. Bu besinler sindirim sistemini rahatlatan, kabızlık ve hazımsızlık gibi sindirim şikayetlerini azaltan özelliğe sahipler. Bu sayede de kalbiniz üzerindeki iş yükünü azaltıyorlar.

Fındık, ceviz ve badem yiyin: Fındık, ceviz ve badem gibi besinler sizi tok tutabiliyorlar ve antioksidan özellikleri sayesinde kalp damar sistemini de koruyorlar. Ancak bu besinler aynı zamanda kolesterol içeriği yüksek oldukları için günde yaklaşık 10 adeti geçmeyecek şekilde tüketmenizde fayda var.  

Gaz ve asit içeriği yüksek içeceklere dikkat: Gaz ve asit içeriği yüksek olan içecekler reflü ile hazımsızlık sorunlarını tetiklemenin yanı sıra kimi zaman kalp krizi sırasındaki göğüs ağrıları ile karıştırılabiliyor ve yanlış tanıya neden oluyor.

Çay ve kahveyi abartmayın: Fazla tüketilen çay ve kahve çarpıntı problemine neden olabiliyor. Özellikle ritim probleminiz varsa bu içecekleri kısıtlı miktarda tüketin.

Yemeklere ekstra tuz serpmeyin: Vücudunuz gereksinimi olan sodyumu yeşil yapraklı sebzelerden, etten ve kuru yemişlerden karşılıyor. Bunun üstüne bir de yemeklere ekstra tuz serperseniz, hipertansiyon, vücutta ve bacaklarda yaygın ödem sorunlarıyla karşılayabilirsiniz. Tansiyon hastasıysanız tükettiğiniz peynir ve zeytin de tuzsuz olmalı. Aynı şekilde ekmek seçiminde de tuzsuz olanı tercih edin.

Yemeklerin suyunu içmeyin: Çünkü yemeklerin suyu, yemeğin kendisinden daha tuzlu ve kalorili oluyor. Ayrıca yağ ve tuz içeriklerinin yüksek olması nedeniyle kızartılmış, kavrulmuş ya da tütsülenmiş besinlerden de kaçının. Bunun yerine haşlama, ızgara veya fırında pişirilmiş yiyecekleri tercih edin.

Bol tereyağlı yemeklerden uzak durun: Hayvansal yağlar kolesterol yüksekliğine neden oluyor. Ayrıca ülkemizde tereyağında tuz oranı da yüksek. Bu durum da yine hipertansiyona yol açıyor.

Leyditurk.com