Kötü beslenme hasta ediyor

Kötü beslenme hasta ediyor
Güncelleme:

Kötü besleniyorsanız ideal kiloda da hasta olabilirsiniz.

 

Herbalife Türkiye Danışman Diyetisyeni Canan Aksoy, metabolizmanın sağlıklı işleyebilmesi için onu ayakta tutan besin gruplarının tümünün düzenli ve dengeli biçimde tüketilmesi gerektiğini söyledi. Canan Aksoy, “Kötü beslenen birey, ideal kiloda olsa dahi, çeşitli hastalıklara yakalanması kaçınılmazdır” dedi.

Beslenme, yaşamımızı sürdürmemizde en zorunlu gereksinimlerimizin başında geliyor. Gözlerimizi dünyaya açtığımız andan başlayan beslenme sürecinde, ebeveynler ve yaşanılan çevre ile sosyal yaşantımız önemli rol oynuyor. Bu nedenle kimi gıdaları fazla tüketiyor, kimi gıdaları da ya gereğinden az ya da hiç tüketmeyebiliyoruz. Herbalife Türkiye Danışman Diyetisyeni Canan Aksoy, metabolizmanın sağlıklı işleyebilmesi için tüm besin gruplarının düzenli ve dengeli biçimde tüketilmesi gerektiğini vurguladı. Kişinin kilosunun azlığı ya da fazlalığının kötü beslenme alışkanlığının sadece en yaygın göstergesi olduğunu belirten Canan Aksoy, “Kötü beslenen bireyin, ideal kiloda olsa dahi, çeşitli hastalıklara yakalanması kaçınılmazdır. Temel olarak vücudumuzun ihtiyaç duyduğu 50 çeşit besin öğesini, günlük olarak düzenli ve yeterli bir şekilde tükettiğiniz zaman sağlıklı ve dengeli besleniriz” dedi.

Sağlıklı beslenmek için altın öneriler

Canan Aksoy, sağlıklı beslenme konusunda ise şu ipuçlarını verdi:

Öğünlerinizde bütün besin gruplarına yer verin. Bunu sağlamak için tabağınızı 4’e bölün. Bir parçasını sebze veya salata, bir parçasını protein (Et-tavuk-balık-yumurta-peynir-kurubaklagiller) bir parçasını tahıl (Ekmek-çorba-pilav-makarna) ve bir parçasını da süt grubu olarak düşünün.

Günde 5-7 porsiyon sebze-meyve–salata tüketin. Vitamin, mineral ve posa ihtiyacınızı karşılamaya yardımcı olacağı gibi uzun süre tok kalmanıza da yardımcı olacaktır.

Süt ve süt ürünlerine her öğünde yer vermeye çalışın. Kalsiyum sadece büyüme çağında ihtiyaç duydugumuz bir mineral değildir. Kemik sağlığını ve tansiyonu dengelemek açısından da her yaşta ihtiyaç duydugumuz bir mineraldir.

Katı yağ tüketiminden kaçının. Yemeklerinizi sıvı yağda pişirin. Yağın fazla olmamasına ve yanmamasına özen gösterin.

Tuz tüketimine dikkat edin. Ülkemizde yapılan çalışmalar günlük tuz tüketimimizin neredeyse 30 grama çıktığını gösteriyor ki, günlük tuz ihtiyacı 5 gram civarındadır.

Rafine edilmiş ürünler yerine posası içinde kalan ürünleri tercih edin. Beyaz ekmek yerine tam tane ekmekleri, pirinç yerine kabuklu pirinç veya bulguru tercih edin.

Güneş ışığından faydalanın. D vitamininin en önemli kaynağı güneştir. Hergün en az 20-25 dakika uzun kemiklerinizin güneş görmesini sağlayın.

Sağlıklı yemek pişirme yöntemlerini tercih edin. Kızartma yerine fırınlama veya sebzelerle pişirme gibi.

Şeker ve şeker içeren ürünlerden mümkün olduğunca kaçının veya tüketimini azaltın.

Alkol kullanmayın, kullanıyorsanız ılımlı alkol denilen miktarları aşmamaya çalışın. Haftada 2-3 kadeh ılımlı alkol olarak tanımlanır.

Kurubaklagiller vücudumuzun süpürgesidir. Haftada 1-2 gün sofranızda mutlaka kurubaklagillere yer verin.