Zayıflamaya diyetleri çöpe atarak başlayın..

Diyetlerin sadece yapıldıkları dönem için zayıflatıcı bir etkisi vardır. Bırakılmasının hemen ardından kişi diyet öncesindeki kilosunun da üzerine çıkar.

Psikolog Zaza Yurtsever

Günümüzde baskının yeni biçimi kilo… ‘Ne kadar inceysen o kadar güzelsin’ mesajı, mağaza vitrinlerinden televizyon ve gazete reklamlarına kadar pek çok ayrı kanaldan aktarılıyor.  Hal bu olunca da fazla kilolar, kadınların, erkeklerin ve hatta çocukların hayatını kabusa çeviriyor. Bu durum da her geçen gün daha da şişmanlayan ‘zayıflama endüstrisinin ekmeğine yağ sürüyor!’

Beden her diyet dönemini bir kıtlık dönemi olarak algılar ve bir sonraki kıtlık döneminde harcayabilmek için hızlıca yağ biriktirmeye başlar. Kişi bunun üzerine tekrar diyete girer ve diyet kısırdöngüsünün içine giren insanlar hızla kilo alır.

Zayıflamak istiyorsan yemekle barışmalısın!

Kalıcı biçimde zayıflamak için dilediğiniz gibi yemek yemeniz gerekir. Fazla kiloların nedenlerinin fizyolojik nedenlerle değil tamamen psikolojik nedenlerle ortaya çıkar.

Vücudun sinyallerini dinle ve incel

Zayıflamanın formülü; insanların yemekle tekrar normal bir ilişkiye girmesini sağlamak ve bedenin verdiği sinyale göre acıkınca yiyip doyunca da bırakmak! Formül basit olsa da uygulamak sanıldığından daha zor. Uzun yıllar diyet mantalitesinde yaşamış insanların bir günde normal yemek yemeye geçmelerini beklemek gerçekçi değil. Bu kısırdöngüye girmiş insanların madde bağımlıları gibi terapi görmesi ve yavaş yavaş normal yemek yemeye geçmeyi öğrenmesi gerekir. Şişmanlık basit bir kalori hesabı ya da irade meselesi değildir. Kilo probleminin altında yatan nedenleri görmeli, öncelikle bir danışman yardımıyla yemekle bozulan ilişkimizi düzeltmeliyiz.

Sağlık&Yaşam